Bak oluyormuş... nefes alınıyor,veriliyormuş!
Yemek yenebiliyor çay sigara içilebiliyormuş!
Hatta ara sıra bir kaç kadehle gülünebiliyormuş!
Eş dost ile sohbet ediliyormuş...!
Seviliyor... hatta sevişiliyormuş ! Gidenin ardından...
Rengi olmayan gök kuşağının üzerinden kayılabiliyormuş!
Bak oluyormuş... YÜREKSİZDE YAŞANABİLİYORMUŞ
..
Seni görmeyi,kokunu,ruhunu,aşkını...
Sana dair ne varsa olduğun gibi seviyorum. Nerdesin şimdi,ne yapıyorsun cantanem Seninle olmayı,sarılıp gezmeyi,sokakları turlamayı... Parklarları dolaşmayı... Denizi özledim ve deniz gözlerini.. Yemek yemeyi ve herşeyi özledim Aşkım..... Yemek derken aklıma bir anı geldi.
Acı yemeyi sevmediğin halde
İstediğimiz yemeklerin hepsi acıydı
Ve sen aç kalmıştın AŞKIM.
AŞKIM seni çok özledim
Biz evliyiz ama yanında değilim
Belki birgün bunları anı diye anlatırız
Ve beraber oluruz KİMBİLİR...
Beraber olabilmek ve yaşlanmak...
Yanında olmak, gözlerine,bakmak Konuşmadan anlaşmak ve sevildiğim kadar Yada daha fazla sevmek CANTANEM
İşte bütün emelim ve dileğim bu
SEVGİLİLER GÜNÜN KUTLU OLSUN
SENİ ÇOK ÖZLEDİM
SENİ ÇOK SEVİYORUM...
CANTANEM...
..
Yine geleceksen şimdi buyur git
Nasıl olsa sevmezsin oldun olası ilkbaharı
Çamaşırlar kurur, akşam olur, yemek yenir
Üstüne bir güzel uyunmaz belki bu günün
Yok emin ol uyunmaz
Ama uyku değil mi
Geri geldiğinde uyunur o da
..
Hissediyorum son saatler bunlar
Vakit gelecek yetmeyecek
İstemek kalmaya
Bir kuş olup uçacağım göklere
Ekmek koysanda benim için pencerene
Gelmeyeceğim
Yemek aş ihtiyacım olmayacak gittiğim yerde
..
uzat ne varsa
içinden dışına dörtnala koşan
bu doymaz midemin kimyasına girsin
gün olur bir yemek yaparım onlardan
sunarım titreyen ellerimle / insanlığa
kimse bilmez / bir ben bilirim
yemekte atan o yürek atışlarını
..
Giderken bir sağa birde sola, sallanası geminin
Dalar insan gider eskiye, baktıkça deniz üstüne
Bir tuhaf olur gözler, öyle bakar kalır o güzel eskiye
Tatlı bir ses gelir uzaktan uyandırır bilmem ki nediye
Gemilerin bağırışları, çığlıkları Hatırlatır bana eskiye,
Ayrı bir güzelliktir dalgaların çalkalanışları motorlar, sandallar, gemiye
..
Yaşım ilerledi belim büküldü.
Ağzımda dişlerim hep te söküldü.
Belim kamburladı dizim büküldü.
Aman İhtiyarlık ne de zor imiş.
Elim baston ister gözlüğüm yoktur.
Ayağım gitmiyor dermanı yoktur.
..
Eski sevdaları unutmak zordur
Nefes almayı bile unuttum zaman zaman
Yemek yemek, su içmek
Sadece ihtiyacdan yapılan görev gibiydi
Sensiz yaşamak, sadece yaşamaktı bedenen
Sevinmeden, gülmeden, eğlenmeden
Günü geçirmek
..
Aylardan Mayıs'ı sevdim hep.
Günlerden cumayı,
Baharı sevdim hep
Ve, o akşamüstü sohbetleri...
Bir de sabah kahvesini.
Boğazda kahvaltı etmeyi.
Aptikte işkembe çorbası içmeyi.
..
Pamuk gibi bembeyazdır tüyleri,
Biri mavi, biri yeşil gözleri.
Minicik, pembecik bir burun,
Bıyıkları var, uzun uzun.
Fareler evimizde cirit atıyor,
Tekir, mır mır ses çıkarıp yatıyor.
..
Hayatta her şeyin aşk olmadığını öğrendim
Üzülmek için değil de, gülmek için gelebilirim
Ya da ne bileyim
Dostlar gerçekten dost, kardeşler ölümüne kardeş olduğunda bilirim.
Soruyorsun ya ne zaman diye?
İşte ben, hayat yaşanılacak yer olduğunda gelirim.
..
Süleymaniye,Yenişehir,Çağdaş,
Karaköprü,Abide,Eyyübiye aradığım sensin.
Gönlüme yakın iken,gözümden uzak,
Balıklı gölde izini bulduğum sensin.
Gül bahçesi yanındaki çınara sorduğum sensin.
Balıklara her yem atışımda,Allah’tan dilediğim sensin.
..
babam severdi ağaçlarını babası gibi
kesmez ve kestirmez asla sevgilerini
bir de komşumuz vardı yunus efendi,
o da öğrenmiş babasından ancak kesmeyi.
yol kenarlarında meyva ağaçlarımız vardı
yeyin lakin; yemek için kesmeyin dallarını
kırmayın, onu tohumken toprağa atanları
..
Son nefesi de çekip
Alelacele kalkıyorsun masadan
Senin hayatın
Bir yudumda içtiğin kahve
Üç lokmada yediğin yemek
Yazık
Ardında kalan bir çift göz için
..
Sahilde güneşi karşılamak
Sabahın çiğini yemek ne güzel
Çok güzeldi sabah
Geceliğini çıkarmıştı
Cırıl çıplaktı
Su dayanamadı güneşle sevişti
Güneş üstünü örttü suyun
..
Doyurur Beni Aslında,Bir Kap Yemek,Bir Parça Ekmek,
Lakin Nefsim Azmış Köpek Gibi hep Daha Fazlasını İster,
Senlik,Benlik Yok Olmaz Olacaksa Eğer Biz Olmalıyız,
Kalmaz Yalnız Olmayan Kalpte,Bir Ömür Asla Keder.
Ne Sırça Köşkler,Ne Altından Saraylar,Ne de Cennetten Bahçe,
Kimseye Minnet Ettirmeyecek Kadar Olsun Kafi,Cebimde Akçe.
..
Kaçırdığı şirket servisinin arkasından bakakalmıştı. Oysa ne kadar çok şeyi kaçırıyordu hayatında... hem de farkında bile olmadan. Hafta sonu boş boş yatıp yüzlerce kez izlediği filmleri izlerken günün en güzel saatlerini kaçırıyordu, hiç istemediği bu hayatı yaşarken belki de en güzel yaşlarını kaçırıyordu. Son zamanlarda hayat onun için sadece nefes alıp vermek, işe gidip gelmek ve defalarca kez izlenen filmlerden ibaret olmuştu. Yemek bile yemiyordu işte... insanlar ailelerinden uzak, fast foodlara dadanmışken, o elindeki nimetin kıymetini bilmiyor; annesinin birbirinden güzel yemeklerinden yemiyordu. Ama annesiyle geçirebileceği kaç senesinin kaldığını, o enfes yemeklerden önüne daha kaç kez konulacağını kim bilebilirdi ki... bunun farkında olsa her yemekten tabak tabak yiyip, ailesini bir gün daha ona bağışladığı için Allah’a şükrederdi. Öylesine kaptırmıştı ki kendini hayata, bu tür şeyleri fark etmiyordu. Tıpkı ufukta kaybolan servis gibi, bir çok şeyin hayatından kaybolup gittiğini fark etseydi her şeyi bambaşka yapabilirdi. Ama hayır... servis gitmişti işte ve işine yetişmesi gerekiyordu. Hızla otobüs durağına yürüdü. Durakta okuluna gitmek için bekleyen üç liseli gençten barka kimse birbirinin yüzüne, gözlerine bakmıyor; tıpkı onun apartmanda yaptığı gibi bir günaydın bile demeden öylece dikiliyorlardı. Aslında herkes onun gibi hayatında çok şeyi kaçırıp, bunun farkında değildi. Otobüs yaklaştığında asık suratlar, sanki kendilerinden başka kimse yokmuş gibi, birbirini ezercesine açık kapıdan adım atmaya çalışıyordu. Soğuktan kulakları, çenesi ve ayakları donmuştu. İçeriye girdiğinde otobüsün yüzüne vuran o rahatsız edici fakat sıcak havası iyi gelmişti.camlar açılmadığı, içerisi havalandırılmadığı için, otobüse binen onlarca kişinin her nefeste bıraktıkları üzüntüleri, stresleri, sıkıntıları havayı öyle boğucu bir hale getirmişti ki yüzünü buruşturdu. Şans eseri tek kişilik bir koltuk boş kalmıştı. Gerçi son zamanlarda pek şanslı sayılmazdı. şaşırdı... donmuş ayaklarındaki topuklu ayakkabı ile hareket etmekte olan otobüste güçlükle adım atarak oturdu bu boş koltuğa. Canda kendi yansımasını görünce yüzü asıldı yine. Dışarıyı izlemeye başladı...donmuş karda insanların, hayvanların ayak izlerini seçmeye çalışıyor, bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındaki insanlara bakıyordu. Bu mevsimin soğuğundan mı, içlerindeki sıkıntıdan mı belli olmayan, kafasını eğmiş, iki büklüm insanlarla doluydu dışarısı. Kendisini kocaman bir ovada yüzünü gökyüzündeki kandırıcı da olsa kış güneşine kaldırmış, bata çıka ama neşeyle kahkahalar atıp kimselerin daha ayak basmadığı bakir karda koşarken hayal etti. Ama hayır... o da dışarıdaki insanlardan farksızdı. Başını eğip, kar içinde yüzlerce çift ayak tarafından ezilmiş güvenli patikadan yürümek zorundaydı. Başını eğdi... gördüğü rüyayı düşünmeye başladı.
12.02.2007
..
Namaz; Yola Girmenin Sözleşmesidir. Secdeye Varan Alnınla; Mührünü Basarsın: İyiliğe. Erdemlilik; Kendini Unutmuştur ve Daima İyiliklerle Yol Alır. İyiliklere İtaatkârdır. Erdemlilik; Maneviyat Açısından Gelişim Gösterirken: Maneviyatla Gelişine Yardımcıdır. Maneviyatın Kazanımında; Namazın Önemi Büyük! . Namaz; Verdiğin Sözü: Hatırlatır Daima. Rabbimize Verdiğimiz Sözü Unutmamak İçin; Namaz Sonrası İbadete Adan, Her Daim Zikret. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 00:48:32}
Erdemlilik; Kitap Okur ve Okuduğu Kitabın Anlatısını: Hayra Yorar. Erdem; Hayırlıdır. Erdemlilik, İyiliğe; İyilikle Karşılık Verir. Kötülüğe De; İyilik ile Karşılık Verir. Erdemlilik; Kitap Okumuştur ve Okuduğu Kitaba İtaatkardır. Erdem; İtaatle: Umutludur. “İyiliğe İyilikle Karşılık Vermek; Her Kişinin Hakkı! . Kötülüğe İyilik; Er Kişinin.” Yukarıdaki Veciz Söz; Büyüklerimden, Aklımda Kaldığı Kadarıyladır. İYİ Kİ VARSIN AŞK. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:33:51}
Erdemli; Bir Yol Uzmanıdır. Girdiği Yolda; Mutlu Olmak İçin; Mutluluğu Vermek Vardır. Erdemlilik; Özgürlükçüdür: İyiliklerle Yol Alana Adanır. İncinmez Kötülüklerden Yana. Yani; Kendine Yapılan Kötülükten Yana İncinmez. Ve Görevinin İnsanıdır Daimiliklerde. Mazlumların Hakkı Söz Konusu Oluverince; Kimseciğin Kötülük Gördüğünü İstemez Erdemli. Erdem; Özveriyi Savunur. Özveri Savunuculuğu; Canına Göz Dikse Bile: Erdemle Beraber. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:57:50}
..
Çocuk Odası var
Odadır...
Hep neşeli şeyler düşünürüm.
Yemek Odası var.
Kalabalık yemekler içindir ama.
Yalnızların yemek odası olmaz...
..
Namaz; Yola Girmenin Sözleşmesidir. Secdeye Varan Alnınla; Mührünü Basarsın: İyiliğe. Erdemlilik; Kendini Unutmuştur ve Daima İyiliklerle Yol Alır. İyiliklere İtaatkârdır. Erdemlilik; Maneviyat Açısından Gelişim Gösterirken: Maneviyatla Gelişine Yardımcıdır. Maneviyatın Kazanımında; Namazın Önemi Büyük! . Namaz; Verdiğin Sözü: Hatırlatır Daima. Rabbimize Verdiğimiz Sözü Unutmamak İçin; Namaz Sonrası İbadete Adan, Her Daim Zikret. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 00:48:32}
Erdemlilik; Kitap Okur ve Okuduğu Kitabın Anlatısını: Hayra Yorar. Erdem; Hayırlıdır. Erdemlilik, İyiliğe; İyilikle Karşılık Verir. Kötülüğe De; İyilik ile Karşılık Verir. Erdemlilik; Kitap Okumuştur ve Okuduğu Kitaba İtaatkardır. Erdem; İtaatle: Umutludur. “İyiliğe İyilikle Karşılık Vermek; Her Kişinin Hakkı! . Kötülüğe İyilik; Er Kişinin.” Yukarıdaki Veciz Söz; Büyüklerimden, Aklımda Kaldığı Kadarıyladır. İYİ Kİ VARSIN AŞK. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:33:51}
Erdemli; Bir Yol Uzmanıdır. Girdiği Yolda; Mutlu Olmak İçin; Mutluluğu Vermek Vardır. Erdemlilik; Özgürlükçüdür: İyiliklerle Yol Alana Adanır. İncinmez Kötülüklerden Yana. Yani; Kendine Yapılan Kötülükten Yana İncinmez. Ve Görevinin İnsanıdır Daimiliklerde. Mazlumların Hakkı Söz Konusu Oluverince; Kimseciğin Kötülük Gördüğünü İstemez Erdemli. Erdem; Özveriyi Savunur. Özveri Savunuculuğu; Canına Göz Dikse Bile: Erdemle Beraber. {Kaleme Alan: Kemal KABCIK / ANTALYA / 10 Eylül 2011 Cumartesi 01:57:50}
..