Alucra içinde salınır gezer
Gözleri gönlüme adını cizer
Kim bilir kaç yiğit yüreği ezer
Alucra güzeli köylü güzeli
Zülfünün teline takılmış toka
Boynun bükmüş pelüt dalı
Gönlüm sana sevdalı
Gözümde yaş kalmadı
Senden ayrı düşeli
Bu kaçıncı bahar
Kalenin bendine bağdaşı kurdum
Burasıdır benim mekanım yurdum
Gurbeti gezdimde çok diyar gördüm
Senden alasını bulanlar gelsin
Sararıp solmadan düşer yaprağın
Bekarım ben bekarım
Hayatımı yaşarım
Cilvenin gereği yok
Peşinizden koşarım
Güzel olan allansın
Hasret bitse artık elim koynum da
Gözüm yaşı akar dizi boynum da
Galip gelsem bende felek oynun da
Taşıp gitsem dağlar yolu vermez mi
Yağma artık karlı dağın başına
Derdim var dert içinde
Derdlerim türlü biçimde
Yürürüm sanki sicimde
Hemen düşecekmiş gibi
Felek vurdu sanki taşım
Alucra ilçemiz artık yoruldu
Birlik beraberlik nerde soruldu
...Sonunda arzumuz ile sur oldu
Birlik içindeyiz dernek kuruldu
Osman Çoruh başkan kurdu binayı
Aylardan ağustos
Yirmi birinde takılı kalmış takvim
Akşamın sessizliğini
Çığlıklarımla bozmuş sesim
Bu gün benim doğum günüm
ÇAPULCU EŞKİYA
Dağların içinde pusu kurdular
Kahpenin kurşunu ile vurdular
Annenin...göğsüne düşen kordular
Çapulcu eşkiya diyerek vurun
Sanmaki ardından yere yıkıldım
Gidişin üzmedi çoktan sıkıldım
Kendini ne sandın boşa takıldım
Cürmünle düştüğün yerde yakarsın
İsyanım boşuna sana değmezki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!