Yetmişlerin son deminde açan çiçeğim,
Dünüm,günüm, yarınım, geleceğim,
Son nefesime dek seni içeceğim,
Soldurmayacağım seni Emel çiçeğim...
Yaşamın keskin girdabında girip yok olan,
Bir bebek ağlaması sevinç yumağıyla,
Coşkuyla sallar bağları, yaprakları.
Umut olur yüreklerdeki yangına, su olur.
Geleceğin köprüsü, yarının ışığı olur.
Evlerin tüten dumanı olur.
Mutluluk törpüsü hep kalpleri alır götürür.
Ben yüreğim; tek başıma olsaydım, tek başıma,
Yüreği, ne derse onu yapardım,
Onurumdan taviz vermeden,
Severdim ölümüne,severdim delicesine,
İsterse karşılık vermesin, aşık olurdum,
Sonra da yanar dururdum yürek yangınlarıyla,
Her ışık bir karanlığı aydınlatır. y.b.ç.
Başarı ayrıntı da gizlidir. Y.b.ç.
Bitecek sandığın acıları dökecek deniz bulamazsın. Y.b.ç.
Yüreğinizi sevdalınız için saklayınız. Y.b.ç.
Milyarlarca insandan sadece birini sevin. Y.b.ç.
Düşlerin bekleyişi hüsrandır. Y.b.ç.
Öyle güzel bir güzelliktir ki yaşamak ve bize verilen zamanda bunu gerçekleştiriyoruz ki bu sevgi ve aşk adına, sevgiyle, çok büyük bir aşkla tüm ruhumuzun bu sevgi ve ışığı yaymasını bekliyoruz. Her insan duyguludur, zamanı gelince bunu hep dillendirir, konuşur, insan konuşabilmelidir, anlayabilmelidir, anlatabilmelidir, gizlemeden saklamadan tüm özüyle ortaya çıkmalıdır benlik. Duygularınızı başka değerlere esir etmeyin. Duygularınızı ve gerçeklerinizi saklamayın, çocuğunuza, eşinize, annenize, babanıza, kardeşlerinize, dostlarınıza, sevgi adına sarılın, onları sevdiğinizi dillendirin, söyleyin, yaşama sarılın, ertelemeden yaşayın zamanda her duyguyu, yoksa bir gün o değerleri bulamaya bilirsiniz, yok olup gittiklerinde. Ulaşamazsınız, uzağında kalırsınız umudun, içinde yaşarsanız zamanın, mutluluğun yaşanılan an olduğunu anlarsınız.
Bu can bize güzel bir armağan, nefes ve can içiçe, duygularla yoğrulur zaman içinde, neler yaşanır neler bilseniz anlatılmaz hissedilir, kırgınlıklar, kızgınlıklar, suçlamalar, tüm olumsuz etkiler, güzellikleri hep zorlar. Güven olmalı,insana, inanç olmalı aşka, suskunluklar yanlış anlaşılırsa değerler yiter, insanlara zaman tanınmalı, gerekli özeni göstermeliyiz. Her insan hata yapar ama bu zincirleme olmamalıdır. Neden kaybederiz bilir misiniz? Sahip çıkmadığımız için kaybederiz. Özensizliğimizden, değer bimemekten kaybederiz.
Öfke, kızgınlık, intikam, nefret, hırs, değersizlik ve sevgisizliği, sahiplenirsek bedelini çok ağır öderiz. Kırılıp gurur yapmadan dinlenmeli insan ve anlamalı veya anlamaya çalışılmalı, güven duygusu güvensizliğe dönüşürse işte çıkmaz yolun sonundayız. Duyguların dili aşktır. Arzuyla istekle çağırır sizi. Uçarak gidersiniz, deli gibi, hiçbir derinliği görmeden gidersiniz. İşte o an hayatınız değişir. Neşe ve sevinç içinde bir heyecanla sevgiye uyanış başlar. Âşıklar birbirlerine sözler verirler, saygı ve sevgi doluluğunda bir ilişkidir bu, umudun istenişidir aslında. Ayrılık korkusunu ilk başta sezdirirler, bir sığınmadır limana, aşkın yüceliğinin elini tutmadır, en ahengiyle uyum ve dengenin ten ahengiyle dansıdır bu yaşanan. En mükemmeller istenir ilişkilerin başlangıcında, değişim sözleri ile bakılır hayata, adımlar atılır, cesaret öndedir, korku ve endişeler dizginlenir. Davetkâr bakışlar rıhtımında demlenir zaman. Duygular hissedilir ve yaşanır tenlerde.
Aşk insana evrene ve yaratanadır. Adımlar coşkuyla atılır, duygular dansa kaldırılır, sevinçle yaşanır her an, hiç bakmadığınız gibi bakarsınız, sevginin sarmaladığı yaşam yolunda yürürsünüz, günleriniz ışıldar ve varlığından hoşnut olursunuz ama bunu hep sevgiliye söylersiniz, iyi ki varsın diye
Görmeliyim seni şehri harika,
Geceye, göğe, tarihe, umuda,
Geleceğe damgasını, vuran,
Rüyalar kenti, düşler manzumesi,
Hasretini bir kenara itemediğim İstanbul.
Zamandır, damla damla dökülen,
İplik gibi, sıra sıra sökülen,
Kor demir gibi, eriyip, bükülen,
Geçen günlere yanışımız zordandır.
Dillerimiz konuşamaz susarlar,
Yalnızlığı dağlara bıraktım, gecelerle.
Yollara bir ayrı baktı gözlerim,
Ayrı eden yollara, ayrı bırakan yollara.
Ayrı yerler, ayrı yollar, insanı gönülden yaralar.
İzlere daldı gözlerim, seni düşündüm.
Ellerim üşüdü, ayaklarım durmuyor yerinde,
Yürürüm girdabınla sevdanın çemberinde,
Kiraz dudakların değse, o can tenime,
Aşk yağmurlarında uçan kelebek’misin?
Yetişemediğimde sana, durup bekleyecek misin?
Gamzelerinde, kuytularında beklerim,
Şarkılar ağlıyor ansızın haberin geliyor
Oğlum babasına dönüyor,menekşeler senin için açıyor
Ne de güzel geliyor insana güneşin yarın doğacak olması
Bir elinden tuttuğum günler geliyor aklıma
Bir de kapılara bakıp nefesini çektiğim yavrum
Oğlum; ben babayım sana gözlerim ağlıyor
Yürekli şair, Şiir yolunda emek vermiş. tebrik ederim.
'her sıırde farklı bır tat,ınsanın mutlaka kendıne gore bırseyler bulabılecegı bakıs acısı we mukemmel bir yorum' saygılar....