Düşünsene,
Kimse seni;
Çiçek getirdiği ellerine,
Bıçak alacak kadar çok sevmeyecek.
Bazı geceler,
Gerek yok şatafata,
Fedakârlık da istemem senden,
Sade bir "seni seviyorum" yeter bana.
Desen ki bana, yürekten bunu,
Kaldırım taşlarının arasından fışkıran filiz gibi,
Yeşertti verirsin umudumu..
Koca koca binalar dikildi,
Uzun uzun yollar yapıldı,
Gece kondularda umutlar satıldı,
Ve bir yağmur yağdı bu şehire,
Heryer ıslandı yağmurdan,
Bende seni sevdim öylece uzaktan.
Yalnızlığımdan bilirim yokluğunu,
Kalabalıkta kimsesizliğin çokluğunu.
Uzun koridorların sessizliğini,
Sahte fedakarlıkların, edepsizliğini.
Lütfü, saadet ömüre,
Sevdası çıra kömüre,
Yan Allah yan!
Sözleri varki daldız,
Mecnuna kal der gibi leylasız,
Serilmiş caddeler, boylu boyunca,
Şeritlerle çizilmiş..
Üzerinde bir yolcu,
Hayli yorulmuş, kalmayınca inancı.
Yinede yürüyor, adımları yavaş,
Yirmi iki kürek salladım şu denizde,
Düşün ardına devamı ulanır mı? Ulanır!
Şimdiye ulandı,
Berrak bir su sandım ilk girdiğimizde,
On sekizinci kürekde su bulanır mı? Bulanır!
Bende bulandı,
Aniden,
Birden bire,
Bir sayıydım sanki.
Düştüm,
Binden bire.
Toplanmadım hiç,
Yağmur yağsın şimdi gök insin yere,
Sel vursun anıların olduğu caddelere,
Sevdamızı kumar ettiğin masalara,
Ömrümü attım bildiğin zar diye.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!