Bir hüzün gemisi var.
Yakında kalkacak yüreğimin limanından.
İçinde hayallerim ve geleceğe dair beklentilerim olacak.
Geride bırakacağı yanlızlığı üzerne örtmüş bedenim kalacak.
Israrla çalan sirenler
Yüreğimin ömrünü bitirecek.
Herseyde bir isyan var.
Alkışların sesinde gizli kıskançlıklar.
Yada el sıkışan ellerin arasında ezilmiş dostluklar.
Herseyde isyan var.
Yağmurun yağmasını isterken içten içe güneş açması istenir.
Arsız duyguların pençesinde kalan umutlar,
Hazan yaprağı gibi dökülen ümitler,
Hangi mevsim ben gülerim ki diyen yürekler,
Sorgulanıpta cevap alınamayan geçmişler.
Adım atıp geçmişi unutmak kolay mı acaba?
Herşeyin bir hayırı vardır.
Hayır derken çok şans verirsin.
Bedeli gözyaşı ve üzüntüdür.
Belki düzelir diye umut ekersin hayellerinin tarlasına.
Bakarsın,bir ekin çıkacak umuduyla.
Ya sevdiğin seni anlar,yağmur olur yağar,
Bilmem hatırlar mısın çocukluğunu?
Her isim sende neşe yapardı.
Bakardım karagözlerine,
İçime ışıltı saçardı.
Değemezdi kimse düşüncelerimize.
Aşkla başım dertte,
Yorulan kalbimle uğraşıyor.
Her attığım adımda,
Beni takip edip peşimsıra geliyor.
Haberin yok mu bende insanım.
Derin izlerin sarmaş dolaş gezdiği bu hayatta,
Yapayanlızlığın pençeleri arasında rengim solar.
Döndüğüm her bir taraf,
Sisli dağlardan gelmiş gibi yüzünü asar.
Kalbin yetersiz kalıp,kelimelerin başrol oynadığı bu hayatta,
Zalimlik kötü rol oyuncusu gibi ömrümü harmanlar.
Beni yorma,
Fazla sabrım kalmadı.
Canım acıyor,
Ağlıyor anılar.
Sensiz bile bile beni bırakma,
Haykırdığım dağ taş dile gelse,
Feryadım semaya gitsede,
Özgürlüğüm senin ellerinde bitsede,
Ben seni ister,seni ararım.
İstediğim senden sen olman değil mi?
Dün bir asker gördüm.
Gözleri hüzünlü, dalgalı yüreği,
Bekliyordu kurumuş bir çiçek elinde.
Sessizce yanına gittim ve baktım aldırmaz gibi davranarak yüzüne.
O,farkedemiyecek kadar acı doluydu.
Elleri titriyor ama havanın soğundan değil.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!