Öyle bir seveceksin ki sevdiğinde,
Kaybettiğin de canın yanacak,
Hıçkırmak ne demek,
Uzanıp yerlere ölüyorum galiba diyeceksin,
Onsuzluktan boğulacak,
Belki de öleceksin.
Sen ne diyorsun ha, sen ne diyorsun,
Diye bağırıyordu.
'Ayağında ayakkabı yok, okula gönderemedim'.
Telefon kulağında bir kadın, bankanın duvarına yüzünü çevirmiş,
Ağlayarak bağırıyordu, taralıydı saçları, boyasız,
SEN Mİ VURDUN NE
Bembeyaz martıydı.
Kızarmış gözlerden,
Titreyen dudaklara süzülen,
Bir damla gözyaşını bırakan.
SUÇUM
Gülmedi yüzüm çocukluğumdan sonra,
Sakız çiğnerken güldüğüm gibi.
Gülüyorum bazen,fakat yapmacık,
Çünkü çok mutsuzum.
Ne güzel kibarlıktı o,
Sen önden gir derken omuzuna sarıldığım usulca,
Ne güzel yalandı o,
Ellerin üşüdü mü diye sorup tuttuğum,
Ne tatlı kandırmacaydı o,
Sıcağı pek sevmem diye, sobayla arama seni soktuğum.
Hani öyle derdik ya,
Ölümsüz aşklar varmış,
Ya ölmeyen aşık?
Güvenme gençliğine,
Güzelliğine,
ÖLÜM VE KARDEŞ
Bir kar yağsaydı bembeyaz,boyasaydı geçmişimi,
Boyasaydı da acılar yok olsaydı.
Yada eriseydi,eriseydi de sel olup silinseydi.
Acıları,anıları,hasretleri,kinleri.
O OLSA
Bir arkadaşım olsa,konuşsak.
Bir arkadaşım olsa,beraber gülsek.
Yürüsek gölgeli yollarda.
Bir arkadaşım,olsa sevsek birbirimizi,
PAMBUK GİBİN
Bembeyazdın,
Sevgi yüklü, yağmur yüklü,
Gözyaşı yüklü.
Pambuk gibin, yumuşacık.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!