ÖRTMÜŞLERDİ
Beyazı sevmiştim, kundağımdı çünkü.
Babam deli divaneydi koridorlarda,
Müjde, oğlun oldu dediler,
Beyaza sardırdı, öptü, kokladı.
HACIALİ
Yıl 1979, aylardan Mayıs,
Sıcak bir yaz günüydü.
Anadolu’nun bir ücra yerinden,
Trakya’nın bir köyüne gelmişti,
Alev bakışların,
Saygı, sevgi, sadakat istercesine,
Gibisi fazla canım, evet öyle dercesine.
Dünyam,
Alev gözlerin bana,
Vur çapulcuya,
Daha çok vur,
Sabah alacalarında vur,
Kör eyle ki,
Güneşe hasret kalsın gözler, yürekler,
Gün batımlarını zindan eyle,
TATLI KIZIMA
Bir sevda yakarsa yüreğini,
Bil ki acı çekiyorsun,
Geride kalan bir hüzünse,
Bil ki hala seviyorsun.
UMUT
Umudum var ümitsizliğim içinde,
Fakat nerde.
Umut bende değil,
Ben ümitsizliğin içinde,
Umuta pedal bas çocuk,
Barışa sür,
Barışa yorulsun bacakların,
Çalmayı öğrenme hayatları,
Ölmesin canlar senden yana,
Barışı öğren, öğret.
YAŞAMAK NEYE YARAR
Sevmeyi bilmeyen yürekleri vardı.
Biri,
Alımlıydı, bir o kadarda kibirli,
Geniş omuzlu, yakışıklıydı diğeri.
Heyecanıydı,
Barışa, sevgiye, dostluğa,
Tüm çabaları.
Bir koşturmacaydı,
Kaleminden damlayan mısraları.
Eski bir anı üşütüyor sol yanımı,
Öldürüyor yarınlara olan umutlarımı,
Çıkmayan canı çıkartamıyor bedenden, sızıyı dindiremiyor.
Eski bir anı işte,
Üşütüyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!