Dört nala gitmeliydik, atım topalmış;
Bilmem, memleketim neden geri kalmış?
Yıllarca süren ninni, uyumuş kalmış;
Yan gelip de uzanmış, hiç çalışmamış.
Hırsızı, namussuzu baş tacı yaptık;
Havası hoş, suyu hoş;
İnsanı sudan temiz.
Dağ yeşil, deniz mavi;
Bu memleket bizim.
Kuşlar uçar şen şakrak;
Yeni evlenmişti George;
Çok seviyordu eşini.
Korkuyordu savaştan;
Korkuyordu eşinden ayrılmaktan.
Korkuyordu bir gün gidip üzgün,
Korkuyordu geri dönmemekten.
Gülünce yüzündeki tebessüm,
Ağlarken gözündeki yaş,
Dururken dudağındaki canlılık,
Hepsi senin biliyorum.
Ben bunları değil;
Sevgime karşılık istiyorum.
Sen;
Karanlık gecemde ışıksın.
Sen;
Yalnızlığı paylaştığımsın
Sen;
Benim için çok değerlisin.
Henüz dün aramızdaydın;
Her sabah derdin: Günaydın.
Bir dalgınlık vardı gözlerinde,
Belki de yeni sevmişliğinden...
Yeni bir dünya kuruyordun kendine,
Umurunda değildi dünya,
Ahreti unutup dünyaya daldık,
Bu kervan hep böyle gidecek sandık.
İşte ansızın geldi hastalık,
Çek bakalım çek,biraz babalık.
Dünyanın malı bize kalacak sandık,
Sevenlerin için beklenen oldun,
Gelecek günlerin hep güzel olsun.
Dilerim dünyana hep güneş doğsun.
Hoş geldin can dostum güzel yurduna.
*
Yunusun duası anahtar olsun;
Hain ikiyüzlü kurnaz bir tilki;
Yüzüne güler, kuyunu kazar.
Çirkin bir tezgah kurulur her an;
Asıl düşman kim, bilmeli insan;
Yitik sevdalar peşinden,
Umutsuz, yeter koştuğum.
Geceler ne kadar uzun;
Umutsuz olmanın sabahlarında.
Küçük bir yürek taşırız,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!