Bir kapı aralığından süzülüp gider
Sarıldığın değerler
Bütün sırlarınla yalnız kalırsın
Ellerin sen değil gözlerin sen değil
Titrek bakışların bir acı tebessümle ürperir
Sen sevda denizine yelken çekerken
Bu şehrin geceleri hep böyledir
Issız ve karanlık
Güneş ufkundan batınca
Bir sessizlik çöker şehrin üzerine
Karaya boyanır bütün gökyüzü
Ay içimde bir başkadır
her nefeste bir yanımı çalan
bu yalancı bahar
her gecem sabahı iğneler durur
çaresizce akıp giden seneler
ve yine öfkem kınında kudurur...
gözlerinde gözlerim yandığında yüreğim
sessizliğinde sesim umutsuzluğun kahır
sen kaderin oğlu sen güneşin batışı
yanlızlığın arkadaşı satırlarımdaki sır...
*** *** ***
Gün olur uzak diyarlarda gözlerini özlerim
Gün olur ağlarım sel olur gözyaşlarım
Sevmek bir ömür değil biliyorum
Gün olur hasretini çeker giderim
Sevdama yabancı bakışım var ya
İçimi kemiren duygum günahkar
Yeşilim gözlerden sakınıp duran
Saflığımı çalan ruhum günahkar
Hasret neydi bilirmisin
Gözlerinden hiç tuzlu yaşlar akıttınmı sen
Geçen yılları ağlatan yılları önüne dizsem
Anlarmısın acımı kanayan yanımı
Uzaktan bakmak hiç gelmeyeceğini bilerek
Bir tren garında bir dağın yamacında
Bir yanını yakmış ayrılık
Güneşine zincir vurulmuş
Yalnızlığın adıyım
Güney'in yaktığı sıcaklar kadar yangınım
Acılar kol kesmez
Ah be Rıfkı abi
Bu gecede burdayız başka kimimiz varkı martılardan başka
Sen iki istarvit at yine köze
Ben köşe bakaldan alırım borca ekmeği
Vay be Rıfkı abi
Bir sızı düştüde yüreğimin tam şurasına
Gece soğuk buz tututu gözyaşım annem
Sarıp sarmalardın beni sen kollarına
Şimdi nerdesin bak üşüdüm annem
Elime kınalar yakmak içinmi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!