Düşlerimde bile
Hüzünler yaşıyor,
Karlı dağların rutubetini koynun
Yıldızları gözlerin sayıyorum.
Gözlerini görmeden geçen geceyedir,lânetim.
Bir umut ışığı arıyor bakışlarım.
Kimlerin kollarında şuh kahkahalar atmadasın.
Aşkın sırrına eren can,acıyı bal eylerken.
Cism i bedenime hapsolmuş ruhum,
Sıyrılıp kurtulmak ister.
Özgürlüğü düşlemişken.
Bir gün,ister emaneti sahibi.
Vakit tamam oldu derken.
Nerde aşk var orda hüzün başlar.
Sersemlikten yorgun düşer başlar.
Gözlerde garip buğu var.
Zannetme ki gayrıdan medet umar.
Maşuktan güleryüz,tatlı dil bekler
bir imdat.
Ruh halim, malumun ilamı sevgilim.
Şişeler devrilip, bardaklar kırılmış.
Her şey baloncuk olmuş,
Havalanmış.
Hal-i mecnunum.
Çölde seraba takılırım,
Gözlerinin kıyısında yakamozları gözlerim.
Pervaneyim,şavka tutulan
Kısa ömürlü kelebekler gibi.
Aşkından dört dönerken,
Dört kıtaya hükmedip
Adalet dağıtır Osmanoğulları.
Ertuğrul Gaziyle otağı kurar.
Elverir Osman Bey’e Şeyh Edebali.
Hem de Kerimesini.
Başlar tekfurları tek tek dize getirmeye
Dalıp hülyalara, kırlarda gezinirken,
Rüzgâr öptü yanağımdan.
Bilinenin aksine ,
Bir kadının yumuşacık teniydi.
Bazen dellenip,hırçınlaşır.
Püren balı dudakların
Ne hoş kokuyor tenin.
Şöyle bir baktım,camdan geçerken.
Gözlerim fal taşı gibi açılıverdi.
Gül misil göğsüne başım koyunca.
Sardım kızılcık şerbetimi paltomun altına kışın ayazında.
Tek vefalı dostum sendin kapıları yüzüme kapanmayan.
Ciğerimin köşesi bayram etmiş gibi
Yârin dudağına asılmışım sanki.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!