Kapayınca gözlerimi;
gözlerini görüyorum
kapalı gözlerimin
toz, pembe ufuklarında.
ve ben
ne zaman tıkasam şu aciz kulaklarımı;
Bir gece sen uyurken,
Yalnızlık şarkısı söyleyip
O hiç bilmediğim sokağın
O hiç bilmediğim evinin önünden geçeceğim.
Ama sen görmeyeceksin...
Üşüyorum ama seviyorum
Unutuyorum en azından
Bir nebze de olsa yaşadıklarımı
Nereye götürüyorsun garson bey!
Daha dolmadı ki küllüğüm
İki, üç sigara içtim sadece
İsyankar bir bakışım artık
Yanan her alev yüreğimde
Duvarlarda kalır yüzüm.
Ağlarken sonsuzluğuna
Uzaklarda çok uzaklarda
Dağlar gebedir yalnızlığıma.
Kaynar denizden geçip sıratı biçer gibi,
Keşti gamdan vazgeçip ebedi seçer gibi,
Zahirin kucağında panzehir içer gibi;
Bir esriyiştir gitti can elimden yiterken.
Gönlüme ahu güldü, hasret yağdı tenime
Bir akşam vakti gün batarken
Tanıdık bir yıldız yoklar beni
Yalnızlık gözlerimden akarken
Şimdi ipince bir yağmur gelir
Beyaz yüzüme siyah bulutlardan
Ayrılık badesin tatlı mı sandın
Ne tez tebdil oldu çimenin dağlar
Bu güzellik geçer sana da kalmaz
Daha neye bağlı gümanın dağlar
Nice güzellerden alırsın bacı
Çalıyor zilim, alacaklım kapıda,
Açmıyorum, çünkü alacak seni benden.
Sen de biliyorsun, kapımı çalan delicesine,
Adını duydukça delirdiğim, acı ayrılık...
Ben gitsin diye beklerken,
Delikanlı bir sevdaydı benimki,
Ak düşmeden önce saçlarına.
Harbidendi benim sevdam,
Haybeye vurulan tokatları yemeden önce.
Niyetim ikramdı kırk yıllık kahveyi.
Bak gidiyorum bagirsan da
Ben de seni terk ediyorum sevsen de
Hep yaninda kalirim mi sandin
Hep seni severim mi sandin
Bir de bir de ben vuracagim felek gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!