Seni yaşlarımla büyütüm ben
Her gecen ardına bende
Bir şeyler kattım
Yoruldum uykusuz kaldım
Sıgınamadım bu kentede
Gitmek istedim sen ardımda
Kalbinde bir acı feryat
Gözleri senin için ağlar
Gelmeni bekler bu garib
Gelmiyecegini bile bile
Gelemesinki o garibe
Bir yerleriniz yaralanmıştır mutlaka, ya düşmüşsünüzdür çocukken, ya da
incinmişsinizdir aşıkken
Kapanmaz sandığınız ne yaralar kapanmıştır
Durmaz sandığınız ne kanlar pıhtılaşmıştır kabuk bağlayıp
Hani efkar bir sis gibi çöktüğünde başınıza
Malatyalım, kibarım.
Sarmaşık saçlım maralım.
Arguhanlım belalım,
Bilmem ki ne olacak benim halim...
Ardahan Muş Kars’ı severim.
Şimdi sensiz
Uzak diyarlarda
Tutsak duygularımla
Kimseninin bilmedigi hayalerimle
Bekleyecegim seni
Bilmedigim diyarlarda
Bir şiir yazdım on beş yaşında
Kimse beyenmedi ilk okuyuşta
Yorumlarken aşkı yalan dünyaya
Anladım şansım yokmuş
Aştan yana
Günah defterimin ilk sayfasına baktım, okudum
Her satırından senin ismini buldum
Göz yaşlarım aktı, tüylerim ürperdi
Nasılda sevmiştim seni, durup kendime sordum
Meyhaneler dostum olmuş, meyler ahbabım
Gitti gelmedi,
Sevdi sevmedi,
Korktu korkmadı,
Şaşırdı şaşırmadı,
Güldü gülmedi...
Bu nasıl duygu ki, bütün duygulardan gür,
Arınmış benliğim, yer çekiminden özgür!
Uhrevi ezgiler içinde eriyorum;
Bir tüy gibi hafif, kendimden geçiyorum.
Bir huşu mudur bu? Huşunun da ötesi;
Yükseliyor ruhumda sessizliğin sesi.
Akşam,gözümün nuru karanlık
Sen benim başucumda beklerken
Ürkek bir ışık vurur kapıyı
Yalnızlığımız gelip geçerken.
Ağlamaklı çocuklar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!