Küçük kent kapıları, sur dibi dükkânlar
Her zaman olmalıdır.
Yolları nasılsa oralara düşenler
Eskilerin durduğu bir zaman olmalıdır.
Vicdansız olduğunu
Bilseydim sever miydim
Kader kandırdı beni
Kötüyü yar bilmişim
Yoluna hayatımı
An yazıp haber salan gök kubbe ise zaman;
Tez elden toy kurulsun, varsın üstüme yağmur.
Canı tiryak eylesin viransa nefes nefes,
Her özne hicran olsun dolsun cümleye yağmur.
Gerçek sevgiden,
Sana uzanan yollara,
Bir avuç toz niyetine serpecegim kendimi.
Onlar kendilerinden utanacaklar
Onlarin içleri de yüzleri gibi kara.
Çıkmışsak bu yola, vermiş isek 'söz'
Duymak ister gönül sizden bir iki söz...
'Yok hayır' derseniz, küserim talihime...
'Mahşerde mi duyacağım' der dururum kendime...
Kimse bilmez nedendir
Geceleri uykusuzluğum,
Herşeye sinirlendiğim,
Huysuzluğum
Kimse bilmez nedendir.
Ama bu sefer ümitsiz kardeşim,
Hayat yaşamaya değer aslında,
Bir çocuğun gülüşü gibi,
Masum bir sevgin olacak...
Ağlarken gözyaşların nedensiz akacak.
Resimlere bakarken içinden duygu değil,
Yüzünden tebessüm akacak.
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Şehitler, Kuvâyi Milliye şehitleri,
Sakarya'da, İnönü'nde, Afyon'dakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
ve de Aydın'da, Antep'te vurulup düşenler,
Yanımda sevdigim olmasada
Onunla yasadıgım anılarım var
Yüregim özlemle dolsa bile
Gecen hergüne isyanım var
Rüyaralım korkunç olsa bile
Çok oldu görüşmeyeli İstanbul
Kokunu almayalı çok oldu
Artık haritalardan bakabiliyorum sana
Acaba hala aynı mısın?
Hala yaşıyor musun İstanbul?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!