Buzul çağını yaşayan insanlar görünür,
Gerçeklik kalıbından taşmış asliyeti.
Başlangıçları yokuş hedefleri kalkan olmuş,
Aklın çıkmaz sokağında aidiyetsiz sürünür.
Dijital matriste sonsuz ruhu sonlu.
Canım Babam;
Yılların yorgun dokunuşları var yüzünde.
Acıları iki büklüm okuyorum gözbebeklerinden
Buruk içten bir hayat sevgisi dokuyor tebessümün
Sen varken de yokken de sana doyamıyorum baba.
Karanlıklar seninle aydınlanıyor,
Doğduğu gün ölür bazı diriler,
Düşünce eksenleri bulanıktır.
Öldüğü gün doğar bazı erler,
Fikirleri aydınlığa açıktır
Karanlığı okşayanlar ışıksız,
Karargâh kurmuşum gözlerine,
Bakışlarımın keskinliğine,
Tespitlenmiş göz bebeklerin,
Kirpiklerimin tel örgüsünde
Mahkûmsun,
Sadece benim olasın diye…
Bu ilk değil,korlardan elinde güller,
vakitsiz çıkagelişin.
Yüzünde yangınlar var,
sönmeyen ocağı kalbinden.
Ve yine en masum gözlerinden,
en zehirli oklar düşecek yüreğime.
Zamansız sevmiştim her şeyi,
Dolu vurgunuydu gençliğim.
Yitik ellerde,
Süfli arzuları kovalardım.
Aslımı bırakırdım bir kuytu köşede
Arştan kürreye,
''Sularsa bir çift göz,
tuzluda olsa yanakları.
Eski sevdaların taşkınıdır
bil ki! o gözyaşları''
Al benide iklimine götür dediğim yüzler,
Yüz üstünden sıfırı çekip gittiler.
Yapayalnız bıraktı dost sandığım eller
Yağmuru sıkıp ta, kar çıkartanı gördüm.
Yüreğime neşter vurup parçalara böldüm.
Bir yaprak usulca boynunu eğdi takvimlerden.
Unutulmak zordu,düşmek vardı idamlık sehpadan,
Hoyratça kalemini kıracaktı hakim kader belli,
Ne bir ses ne bir nefes işitiliyordu odalardan
Aynaya baktı bir karış toz kesmişti parlaklığını,
Köşede yorgun ve çaresiz yatıyordu çingene sobası,
Arif bey sizi tanımaktan son derece mesut oldum.Hayat size hep gülümsesin.
Arif bey sizi tanımak son son derece mutlu oldum.Hayat size hep gülümsesin.
hayatım boyunca en çok sevdiğim kişilerden bi tanesidir