Gülşendi...
Aklım ruhum bedenim,
Şen şakrak bakışlarımdı ötüşen.
Yürürken cana
Ayaklar süzülürken.
Hava değişti aniden,
Gönlümün sıhhhatı dostun elinde
Ya sorulur gardaş ya da sorulmaz.
Selamım dizilmiş sazın telinde
Ya vurulur gardaş ya da vurulmaz.
Vefayı yükledim serdim izine
Kara kandır kalem, gezinir durur,
Benden aldığını satar burada.
Kâhi taht üstüne geçer oturur,
Kâh darağacıdır asar burada.
Çınarın dibine yaslanmış çocuk
Gözleri nemlenmiş sararmış uçuk
Elinde kırılmış tüylüce çubuk
Çıkan bu köklerden neyi arar ki?
Dayamış belini gövdeden yana
Dedim
Gönlü kırık, virane, arıyordu teselli.
Kendi özünden yana, bal olan Lokman hani?
Dediler
Eyyüb ki derdi ağır, can evine asılmış
Ekşitmemiş yüzünü, o sabır sende hani?
Akla düşen başkadır
Gönüldeki başka
Dile gelen daha başka
Hele sözde hayat bulan o da başka
ve sana gelen
Ne akıldakidir, ne gönüldeki
Bazıları,
Mamur bir hayat için
Ne gövdedir, ne sütun
Ne duvardır, ne çatı
Can bir kıvılcım yanıyor,
Tutuştuğu yerde.
Canan alevsiz harsız
Olduğu yerde
Can yer bitirir,
Semeğe kıymeti verdiler amma,
Emrah için emeğe n'oldu bilmem
Yetmedi kavağa çıktılar amma,
Selbi için demeye n'oldu bilmem...
Karakoyun, Yusuf silindi mi ne?
Yok deme ihtimaline gömdüm sevdamı
Gururum aşkımdan ağır geldi Eylül...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!