Matem mi gam mı tutar, sıra selvi ağaçlar,
Tan, soldurmuş güneşi, hazan alamet Eylül.
Vurgun mu yedi yaprak, kızıla döndü yanar,
Ayrılığa yol vermek nelere niyet Eylül?
Ağıza dil gerek, dile de kelam
Susmayın söyleşin der gibi Emrah
Vebal olsun size, kesilse selam
Hatırda eğleşin der gibi Emrah
Selbi'nin koynunda Emrah türküsü
Şiir alırsa eğer senden seni
Kalbinde sezilen sana aittir
Baktın doldurmış gönül kaseni
Sinene süzülen sana aittir
Bağlarsa kaderin sende elini
Alfabelere sığınsam
Çağırmak için
Düz ve safi
Gölgesiz
Gel desem,
Gelir misin?
Sevgiliye dönükse yüzü eğer mihrabın
Vaha içinde vaha, medhali yok serabın
Arşı birdir ferşi bir kıble desen her yerde
Kapısıdır visalin, o düştüğü turabın.
Haber göndermiştim kanatsız kuşla
Nerdesin, ne halde, sen kiminlesin
Hasretin bastırdı serildim tuşla,
Nerdesin, ne halde, sen kiminlesin
Yakında arasam vasfın yerleşmez
Yol almaya adım adım
Ta çocukluktan
Toplayarak coşkunu
Elden ele düşeceksin
Sokaklar göz kırpacak
Toplanmadan ömrüm hele dur biraz
Bir selam vereyim Erciş e doğru
Kışa uğramadan ömrüm bu yaz
Dizimi süreyim Erciş'e doğru
Kara toprağından hatır alayım
Doğrudur, insanlar millet milletmiş
Zorbanın mayası hangi milletten?
Fakat ters durum var bende hükmetmiş
Nahoş seciyesi hangi milletten?
Şudur budur diye adam yazılır ,
Ezgisi
Derinliklerimizden haber veren
Notalarında sakladığımız
Sessizlik alfabesi
Ezgisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!