Sönmemiş ateşin küllerini savuruyorum,
Ölmeden mezara sığdırıyorum sevgimi,
Nahoş oluyor zihniyetin vurgun isyankar düşünceleri,
Mavzer gibi yıkıyor acıların umutlarımı.
Arandıkça geleceklerde geçmişte kayboluyor anılar,
Sensizim,sensizliğin içinde seninleyim,
Güneşe bakamıyor,Ay’a uzanamıyorum,
Yıldızları tutamıyorum,
Tatlı rüyalara dalamıyorum,yanımdasın ama sen yoksun.
Uzamış sakalım,kesmiyorum,bırakmışım paslanmaya,
İkimiz de yolcuyuz bu yollarda,
Sen atlı ben yaya,
Yolcusuyuz dikenli yolların,
Yorulmuşuyuz sevda yolunda ki kahpeliğin.
İkimiz de yolcuyuz,
Bırak,bıraksınlar güneş doğmasın,
Aya kurşun sıksınlar,
Sellere set koysunlar,
Güneş yüreğim de,Ay düşüncelerim de,sel sevdam da çağlar.
Sessizce aksın bırak yüreğim,
Düşmüşüm yar diye peşine,
Döner dururum böyle avarece,
Yarim döner semahını kırların ceminde,
Döner de semahını gökyüzünde ki turnalar gibi.
Düşmüşüm yar peşine,
Bir güzele şiirle başlamıştım,
Belki de hiç önemi olmayacaktı,
Belki de yırtılacak,yakılacak bir mektup tu,
Ama benim için önemliydi.
Bu ona yazdığım yaslı mektubun satırları,
Kafkas boylarında bir kır at yeniden şahlanmalı,
Dörtnala girmeli Anadolu’ya sanki börteçine ardından,
Dalgalanmalı üç hilal yeniden, Turan diyarından.
Dokuz tuğ şemaya uzanmalı hak için hilaliyle.
Tuğram yeniden katle ferman’ın altında olmalı,
Yokluğun yok ettikçe benliğimi,
Bir çığ gibi büyüyorsun gözlerimde,
Üstüme çöken sislerin içerisinde,
Kayboluyorum var olan hayallerine doğru.
Kendi kanlı yağmurlarımda yıkanıyor,
Dökülür gözlerimden kanlı yaşlar,karışır nehirlere
Ölsem de solmaz sitemsi gülüşlerim
Rüyaların peşinden hayallerle savruldum
Kanlarımı içtim ve kalbimde kara güller büyüttüm.
Yoksul bir sevgi dileniyor aşkların celladından
Dolaşıyorum gecelerimin karanlığında,
Biraz sarhoşum,
Sensizliğe ve de kahpe dünyaya kaldırdım,
Zehir dolu kadehlerimi.
Yakalamışken zalim feleği,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!