Bırak sevgimizi hiçe sayanlar utansınlar,
Gönülleri ısıtamayan güneş utansın,
Rüyaları kabusa çeviren cehalet utansın.
Yiğit sevgileri arkasından vuranlar,
Tetiğe basan eller,kurşunlar utansın.
Uykusundan kalktım aşkın,yorgun ve şaşkınım,
Yok oldu rüyalar,hayaldi güzellikler,
Aşkın dünyasından biletsiz gönderildim acılara,
Uyumak istiyorum,artık çok geç.
Uykusundan kalktım aşkın yorgun ve şaşkınım,
Ölüm ayaklarımın altından akıyor
Limanlarımdan kalkan gemiler alabora
Başımda kopacak fırtınaları bekliyorum çaresiz
Masumca yine hayallerini kuruyorum.
Ayaklarımın altında ölüm sessizce akıyor
Toprağımın her zerresinde
Binlerce yıl uğruna dökülmüş şehitimin kanı.
Gölgesinde şanlı bir tarih bayrağımın.
Gölgesinde barınan hainler;
Gideceksen bir gün meçhule,
İhanetini içine göm ve ardına bakma.
Düşme yükseklerden ve arşlara yine çık,
Elini tutma ve hüzünlerde boğma,ağlatmadan git,
Gidenlerin geri gelmeyeceğini anlamıştır gönlüm,
Tutupta saçını yolmasın gayrı.
Kaybolan hayali yitip gitmiştir artık,
Çölere düşüpte mecnun gibi aramasın gayrı.
Akıtır olmuş gönlüm kanlı yaşını,
Hayat,yine yalan söyledin,
Yine karanlık akşamlarındayım,
Gecelerine yalnızlığımla sığınırken,
Yaptın yine yapacağın kahpeliğini.
Güneşin doğsa artık sadece bedenimi kavurur,
Kökünden dinamitlenmiş bir taş ocağının altında kalan,
Yaralı bir kalbi taşıyan,
Bencileşmeyi ilke olarak benimsemiş,
Yalnızlıkların karanlık sokaklarında kaybolmuş,
Avare rüzgarların savurduğu bir kağıt gibi,
Rüzgarlarına kapılan,
Bir meçhulde kaybolmuşum,
Meçhullerde yürüyor,arıyorum hayatı.
Bazen rüzgar olup kasırgaları koparıyorum,
Bazen de eksik olmuyor,
Ayazlar dumanlı başımda.
Bu gün yine karardı dünya ve dünyam,
Bir sevdaya çekildi tetik,
Yanlışlıkla patladı yüreğimde tek kurşun,
Bir mahkum birde yaralı kaldı karanlıklarda.
Yanlıştı bu ölüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!