Seyir Defterimi Yırtan Melek'e
'Kılıç ipekte'
Aşk ayrılıkta sınanır, Melek Hanım...
adım gibi biliyorum,
şiirlerimden telaşlı intiharlar damıtacak,
bohçasında kolay ölümler taşıyan
güzel yüzlü adamlar.
ağızları köpürmüş atlarıyla gelecekler,
karınları ak atlarıyla...
Aynı düşe iliştirilmiş bir avuç insandık.
Az olmasına azdık ya gülenimiz varsa
Okyanusa dökülen ergen bir çağlayan olurduk.
Düşümüz tek taraflı feshedildi, kuruduk.
Ondandır yana yana kendimize akmamız...
Bana böyle, bana şimdi, bana kapı önlerinde,
Yayla kokuşlu kuzulara sarılır gibi sarılma...
Gözlerim ve ellerim ihanet yeri - kirlenirsin-
Sen eskiden, gözlerimin ardındaki patikalardan geçerdin;
Bir ucu aynalara, bir ucu dağların gizine çakılı patikalardan...
Ey gök gözlü cellat,
Bağlayıp kendi gözünü
Çal kılıcını, suya eğilmiş göçebenin sıska boynuna...
Devran senindir, kirlet kabuğunu zamanın.
Çeliğe kan ver, gölgesiz yaşadık nasılsa...
Ah, maşrıkın ağlayıcı kadınları!
Dövmeli alınlarınızda kanayan bir ağıt bırakın,
Masal çizgisi kesik avuçlarıma...
Mecnun mülkünde ateşle sınandık; şimdi
Defterimizi yazan da boynumuzu vuran da birdir...
İçli şarkılara gizli gizli ağlayıp
Gecenin gergefine sır dokuyan kadınlar yok artık.
İnce hastalığa tutulmuş güzel yüzlü adamlar da yok...
Hani, kimin mendilinde kan,
Boynunda aşk lekesi var?
Durmadan susmamız,
Konuşacağımız şey kalmadığından değil.
Konuşacağımız hiçbir şey
Konuşulmadı daha.
Dilimiz, yüreğimizden koparılıp
Aşk olsun baba,
Aşk olsun anne...
Bir tek öğretmen maaşıyla,
Atom çağında
Beş çocuğu büyütmek;
Televizyonu, en büyüğü 15 yaşında görmüş
Bir sabah erkenden uyan.
Koşa koşa denizin mavisine git.
Güneşin maviye değişini izle bir zaman.
Soru sorma, cevap da arama
Sorulmuş sorulara.
Biraz sus...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!