Düşman dizinin dibinde;
Beline dolandı yabanıl otlar.
Sırtında zulmeden kanlı eller,
Sen çaresiz, sen kimsesiz!
Kırıldı elin-kolun, öksüz çocuklar gibi
Açıldı göğsünde yaralar,
Gül dudaklarında çatlaklar...
Boyun eğdin bahtına;
Ağladın, inledin, sığındın ilk rıhtıma.
Yeniden çizildi kaderin;
Bahara dönükken mermere döndü yüzün.
Buğday, mısır, patates beklerken ambarın
Hormon biçti tırpanın.
Gözünde yaş, sızlandın bakmadı kimse yüzüne
Yürekler taş kesti, zincire vuruldu sözler.
Kulağın duysa da dilin lal oldu;
Gecen, gündüzün zindana döndü.
Göğsünde alev, hücrelerin kül oldu
Ve sarı duvaklarına kara benekler kondu!
Elinde bayrak, şehitler duldasız kaldı,
Verile verile ülkemde toprak azaldı,
Tarlada başağa kara çalı dolandı
Ata'nın yadigarı bu topraklar melez doğurdu.
Korkuyorum Ata'm,
Karada toprağımız, denizde suyumuz
Havada yolumuz kalmayacak;
Böyle giderse, tek renk ağlayacak çiçekler
Ve kendi yuvasında ölecek böcekler...
Ama sen ölmeyeceksin Ata'm,
Ölmeyecek Türkiye Cumhuriyeti asla
Ve kara çarşafla gölgelenmeyecek bu mavi gök...
Şiir No = 1239451
Rukiye Çelik
18.08.2009 12:00:00
Kayıt Tarihi : 18.8.2009 12:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Karada toprağımız, denizde suyumuz
Havada yolumuz kalmayacak;
Böyle giderse, tek renk ağlayacak çiçekler
Ve kendi yuvasında ölecek böcekler...
Ama sen ölmeyeceksin Ata'm,
Ölmeyecek Türkiye Cumhuriyeti asla
Ve kara çarşafla gölgelenmeyecek bu mavi gök...
DUYARLI YÜREĞİNİZİ TÜM KALBİMLE KUTLUYORUM. SAYGILARIMLA...
TÜM YORUMLAR (32)