Ey güzel insanlar en güzel dileklerimle
Kan bağım olan, olmayan gönül kardeşlerime
Doğduğum köyüm Allah’ın yarattığı âleme
Büyüdüğüm şehrin insanlarına merhaba
Kendini saklayan mahzunlara
Kar yağıyor inceden inceye
Palan döken dağlarına
Giyinmiş beyaz gelinliğini
Başına takmış duvağını tacını
Ürkütücü palandöken dağları
Çiçekler açacak bekle baharı
Rengârenk kır çiçekleri Arguvanları
Karanfiller orkideler papatyaları
Şırıl şırıl çağlayıp akacak güzel dereleri
Bağlarda aşkın çiçekleri açacak
Zifiri karanlıkta saklanan
Yalnızlığa düştü yolum
Ben sensiz yaşamayı bir türlü sevemedim
Gençliğim saçlarımla yollarını süpürmekle geçti
Sorumsuz sorunların altında
Derdini derdime ulayıp
Kimselere söylemedim
Bitmeyen arzularını
Söylesem de inandıramazdım zaten
Yüzüme gülüp
İçinde beslediğin sonsuz nefretini
Çözülmeyen karmaşık karakterini
Bir çocuk gibi elimden tutup
Dağ bayır demeden yürütüp
Dizlerinde hayal ötesi uyut beni
Bitirip tüketmeyelim bu mutlu günleri
Zaman içinde mum gibi eriyip bitmeden
Bu neslin değişmesini
Şansa bırakmayalım
Dostluk kardeşlik esintisini
Fırtınaya Terk etmeyelim
Dostun olsun istemiyorsun
Bir duruşun olmalıydı
Güven duygusu aşılayan
Üşümüş titreyen ürkek bir serçeyi
Avuçlarında güvende tutmalıydın
Güvende hissetmeliydim
Varlığının duyulduğu her yerde
Bir geceydi bizi baş başa bırakan
Pencere köşesinde karşı karşıyaydık
Gözlerimiz ruhumuzun derinliklerinde geziniyordu
Ellerimiz birbirine kenetli titriyordu o loş ortamda
Seyrediyorduk parlayan yıldızları
Oturmuş boş bir masaya
Gülüyor kendi kendine
İşmar ediyor gel diye gençlere
Piliçliye özenen kart tavuk
Gördüğü gençlere göz kırpıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!