Vakarın Gücü Şiiri - Aziz Yılmazel

Aziz Yılmazel
1

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Vakarın Gücü

-Hilmi Yavuz’a-

An gelip andelip inler durur: yah ya ateş
Ey Yavuz, sözün Haşim ile Yahya’ya eş

“Akşam yine akşam yine akşam” ki yine akşam
Şiirde ben de bu dem Haşim tek yavuz olsam

Ah ilmi yavuz, sözü yavuz, adındır melâl
Kalemin lâl, sihrin helâl ki art arda zülâl

Doğu şiirinde galip mi Baudelaire
Galip mi Asaf, Asaf mı Baudelaire

Ele geçmez, nail olmaz, yok lafzın bir dili
Hilmi sükûn söyler, vakarı dinler Naili

Uzatma ki nedamettir bu med ne niyet
Dayanak: elinde gelenek ve medeniyet

Bilinir: “Hüzün ki en çok yakışandır bize”
Cahit olsa cihat etse yazmaz şiir buza

Cemaline inmiş gökten kandilli Süreyya
Kalemine değmiş kan dilli Cemal Süreya

“Akşam yine akşam yine akşam” ki yine akşam
Şiirde ben de bu dem Haşim tek yavuz olsam

Seni muhabbet gerek, konuş, anlat an be an
Beni muhabbet gerek, yoksa etmez hüsnü zan

Aziz Yılmazel
Kayıt Tarihi : 18.3.2018 00:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Hikayesi:


Bazı Kelimelerin Anlamları: Hilmi: Vakar, sükûn, ağırbaşlı Yavuz: Güçlü Andelip: Bülbül Yah: Buz Tek: Gibi Melâl: Gamlılık, can sıkıntısı Zülâl: Saf, berrak, tatlı, hafif, güzel, soğuk su Lâl: Kırmızı Nail olmak: Ele geçmek Sükûn: Sakin olmak, Hilmi Nedamet: Pişmanlık Med: Uzatma; nihayet, son; sönmek, bir şeyi söndürmek Muhabbet: Sevgi, sohbet. Şiir, adından da anlaşıldığı üzere Hilmi Yavuz'a yazılmıştır. Hilmi Yavuz poetikasının dayanağı gelenek ve medeniyettir. Bir şiirin "sahih şiir/halis şiir" olarak ifade edilebilmesi için merkezsiz olması ve gelenekle birlikte modernizmden de yararlanması gerektiğini dile getirir. Şiir ekolü olarak Ahmet Haşim ve Yahya Kemal ekolüne bağlı olan Hilmi Yavuz, bir konuşmasında: "Eğer şiirimin bir soy ağacı çıkarılacak olursa; şiirdeki büyük babalarım Ahmet Haşim ve Yahya Kemal; babalarım ise Behçet Necatigil ve Asaf Halet Çelebi'dir. Ben, onların oğluyum." ifadelerini kullanır. Şiir geleneği içerisinde bir dönem II. Yeni şiirinden de beslenen Hilmi Yavuz'un, gelenek içerisinde Şeyh Galip'ten; modernizm içerisinde de Baudelaire'den etkilendiği görülür. O, bir bülbül gibi inlerken iki şey söyler: Yah (buz) ya ateş. Bu iki zıtlık modernizmi ve geleneği ifade ederken, onun söyledikleri, büyük babaları olan Haşim ve Yahya'ya eş düzeydedir. Fakat sadece Haşim ile Yahya'nın değil, adı geçen diğer şairlerin de kolektifi durumundadır. Şiirin bütünüyle tahlilini yazıp anlamı aşikâr etmeyeceğim. Ben de şiirde okuyucu sayısınca anlamın olduğu görüşündeyim; fakat söz konusu şiir bir ithaf olduğundan küçük ipuçları vermeyi elzem gördüm. Geride kalan anlamların arkeolojisini siz okurlara bırakıyorum...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Faruk Yaşa
    Faruk Yaşa

    Öncelikli olarak kalemine ve yüreğine sağlık Aziz'im.
    Hangi sözle anlatmak gerek anlamı vallahi bilemedim.

    Şiirde edebi anlam taşıyan sözleri görmek ne âlâ
    Yoksa tadı olmazdı şiirin popülerlik olmuşsa bâlâ.

    Hilmi Yavuz da okursa kendini bu şiirde mutlu olur
    Şiiri kalem ve sözle mısralarda anca bu şekilde anılır.

    Yavuz olmak ne güzel bir niyettir şiirde, mısrada
    Haşim, Nâili, Yahya ne güzel anlatılmış hele Süreya

    Asaf ile Baudelaire yakışmış birbirine pek âlâ
    İlm-i yavuz olanın kıymeti bilinir mi bu dünyada

    Heyhat eder gönlümüz çıkmayacak bizi biz gibi anlayan
    Ne efsunkâr imiş cedd-i âlâ sözlerini etmiş bize armağan

    Umutsuz olmamak gerek bilirim şiirde içimiz olmasın buruk
    Sözlerimizi anlayanları görünce doluyor taşıyor mutluluk

    Gün gelir tarifsiz yorumlar ile anlaşılmaktan korkar dururuz
    Ölmeden kıymetimizi bilenlerin etrafında pervâne oluruz

    Mürekkep durur hokkada kalıcılığı kağıtta divitle arar
    Bu sözler mürekkeb durur anlayanların peşinden koşar

    Bulutlu bakışlarımızda gizlenmiş aradığımız mutluluk
    Bir lahza da olsa ömür de olsa yazmaktan bıkmaz Faruk

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Aziz Yılmazel