Zamanın takibi yok, yaşamanın güç yanı, İstersen seveceksin adam gibi istemezsen ağlamayacaksın... Elini uzatmışken ahire canı düşünmeyeceksin, Bir sevda masalı derler binbir gece hikayesi, Ölümden gayrı yol kalmamışca bükeceksin tunçtan bileğini nefesin... Bükemezsen öpeceksin toprağı, Ana gibi yurt gibi bileceksin kabri sultanı...
Şimşekler çakıyor
Şehri sultanda
Masal düşleri kuruyorum seninle
Saçların kuyruğu olsun burağın
Kim bilir kaç kez sallandığım
Dizlerin
İçimde bir yerlerde gözlerin kanıyor... Ben üşüyorum ağrı dağında, Kara kış türküleri yakıyor analar, açıldıkça güneş ben kapanmaktayım... Kardelen zamanındayım..zamanın bir yerinde elımde senden kalan son buse ağlamaktayım.. Yan,Ateş, nar-ı yürek eylesin feryat, yanki kalmasın arkamda ne bir iz, ne zalim bir hayat....
Ben seni boğaz rüzğarlarına bıraktım
Yedi tepeli şehrin ıslak gecelerinde yürürken
Son izmaritimde dudağının kokusunu,
Arnavut kaldırımlarına fırlattım.
Bir tek gözlerinin grisi kaldı yüzümde
Onu da İstanbul hatırası saydım
Tahammülum kalmadı,
Yüreğimin en dibine
Demir attı yokluğun.
Tamah etmez bu beden,
Gafletine gönlünün.
Dayanmaz bu elin takati,
İşte bu benim en iyi halim;
Simit sarar ellerim yokluğunun kavrulmuşluğunda,
Susamı bekleyen karıncalar misali
Üşüşür hayallerin,
Bilmem kaçınçı kez okunan mecmuaların etrafında…
Islanır yüzüm kokuşmuşluğuna inat hayatın,
Bir adım attı kedi.
Çıplaktı ayaklarım.
Akşamdan kalmışın teki
Kırmıştı yüreğini
Kaldırıma.
Tuz buz her yer.
Gelmez bir daha ömrün ilkbaharı
Ne çiğ düşer gece düşlerine
Ne üzerini örter anne dokunuşları
Gelmek vardı not defterimde,
Papatya sarısı mevsimin için.
Kalkan ilk trende,
Okumak için hazırdı
Sana yazdığım son şiirim
Korkacak kaç neden vardı ki?
Saçları iki örgü
Önlüğü simsiyahtı
Arka sıralarda adı hep
En başta kazılıydı…
Sevmek sevilmek için erken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!