Uykuya doymadan sarhoş gibi
Sabahı tahammül edemedi gece
Hayalinde hikaye kurdu
Mest oldu cinayete çarpıldı
Kimini öldürdü kimisi öldü
Uykuya doymadan ayyaş gibi
Bu ne biçim aşk böyle
Ne iç açıcı ne ferahlatıcı
Ben sana dudaklarımı uzatırken
Sense bana yanaklarını verirsin
Bu ne garip aşk böyle
Onikiyi vurmuştu henüz
Bir cumartesi gecesi
Nisan ayı ikibinde
Hava yıldızlı açık
Dolunay yakmıştı kandilini dünyaya
Gece sakindi ölü sessizliği
Saymayın lütfen elliyi aştığımı
Ya da yaşımı
Kalbim henüz onbeşinde
Herzamanki aşığım
Çiçeğin alasına
Ayın mehtaplısına
Daha genç yaşta iken hatırlıyorum
Öptü beni bir gün dudaktan
Hırsla ateşli bir güzel
Öptü beni dudaktan da
Yara açtı kalbimde
Hikmetini bilmek istedim
Hazırım evet bu seferde
Herzamanki gibi yine hazırım
Hatta her seferimde daha hazırlıklı
Boğuşmaya ummadığım güçlükle
Çok kabiliyetli hissediyorum kendimi
Yılların tecrübesidir bu bilirim
Bu kaçıncı ilkbahar
Bu hangi kez
Düşlerle anılarla uyanan
Bilmem ki...
Ben dalgın çılgın ben
Ben serseri ayyaş ben
Gitmeyin sakın beni dinleyin
Memleket dışına ey komşular
Açmaz kucağını size
Yad ellerde her kim
Burada açtığı gibi
Gözünüz tok olsa da orada
Parmak uçlarımla
O beyaz tenine
Dokunduğum her an
Derim diken olur
O nemli gözlerine
Baktığım her an
Tepe başına çıkıp
Sesleniverdim karanlığa
Bağrımı açarak
Yedi dağ ötesine
Dalgalanırken yankı
Vura vura kayalara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!