Gözlerinde;
uzağı yakın eden bir sevdanın hüznü var.
Gece, en çok orada konaklamış sanki;
karanlık, bakışlarının içinde yuva yapmış.
Her bakışın, gecelerin koynunda işlenmiş
eski bir mücevher gibi parlıyor,
ama parladıkça daha çok acıtıyor insanın içini.
Yarım kalan hikâyeler değil mi
adını fısıldayan sessizliğe?
Hangi kelime tamamlar ki
yarıda bırakılmış bir kaderi…
Nereye gitsen seninle gelen,
içine içine ağlayan o kadın
yüzüne düşen sahte gülümsemenin
ağırlığını nasıl taşır?
Dudaklarının tuzundan yere dökülen
o ince sızı var ya…
Hani adı konmamış bir hastalık gibi
yüreği titretir,
insanı kendine yabancı eder.
Her şeyi ve herkesi
senin gözlerinden görmeye alışmışken,
o amansız teslimiyet sevdasına
ölmek değil mi bu?
Işığını kaybetmiş hangi yıldızdan
savrulduk biz,
hangi karanlıkta yolumuzu unuttuk?
Kaç güneş ömrü hasret yazıldı alnımıza,
kaç isyan sonra görülür bu dava?
Zaman bile susarken
kalbimiz hâlâ itiraz ediyor.
Canımı şah damarımdan delen
o gözlerin var ya…
Ölüm meleği olsan da,
beni öldürmek en çok
sana yakışıyor...
@dressiz mektuplar✍️✍️✍️
💦 Yağmur gözlüm 💦 hasRet 💦
Kayıt Tarihi : 30.12.2025 19:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!