bıktık artık, bıktı millet, bıktı artık insanlık,
bu altı oka hainlik eden kemalistlerden,
ruhu sömürgecilerde rehin dincilerden ve
genleri ipotekli devrimcilerden,
tiyanşan kaçkınlarından ve
bilumum kurtarıcılık konforperestlerinden…,
ki her sevda bir veda bilirsin,
affet beni,
yine yalnızlığa veda zamanı,
yazarken bu şiirimsi şeyleri,
kelimelerim tek tek canıma batıyor,
harflerim içimin kuyusunda ağlıyor,
kalbimde bir serseri mayın patlıyor,
içimin labirentinde yüzün beliriyor,
ve beynimin kıvrımlarında,
çapalı lisanının azarları dolanıyor…,
ah;
biz/kadim yadigâr tuna ve nil…/meydan görmüş bulutların altında/ve istiklâlde/hürriyetleri ellerinde/avuç avuca muhîbanız biz/aydınlık kuytumuzda/ikimiz/biz/ki ezelden ebede birbirine akan/ve ummanına hasret çeken her demde/biz/ikimiz/senlik ve benliksiz/ah…
kıyamet provasının travmasına dair…
akıl tutulması ve hatta, cinnet boyutlu; duygu yoğunluğu atmosferi kaplı her yanımız… ve kalp yaralarına karşı kırılgan ve dirençsiz bir yapınız varsa, acı eşiğiniz düşükse; en azından serseri mayın gibi muhalif olduklarınıza öfke kusmakta teselli aramayı bir yana bırakıp, gücünüzün yettiğince duvar örün aranıza bu afetle…,
deprem haberleri kirliliği içinde, travma yaratacak bir acıya maruz kaldığınızda... gücünüz en azından bu duvarı örmeye yetsin ve yetmeli…
acının dindirilmesi ve hafiflemesi için, cerr\ah serin kanlılığı yöntemi kullanılabilir, sosyal sorumluluk almaktan kaçmamak kaydıyla…
şunu düşünün; acı çekenin sahibi, sen ben değiliz...
ve gösterebileceğimiz rahmet; rahmet sahibinden daha çok değil ve olamaz ki...
uzun sürmeyen anlık etkilenmeler bile, kimi insanlar için yıkıcı olabiliyor…
ki bunu anlayabilmeyi, kimsenin kimseye çok görmeye hakkı yok,
ve acıya kim yabancı ki sonuçta…, herkes; başına gelmişlerle acıyı tanıyor… ve herkes taşıyabildiği kadarını çekmeli, acıdan yana payının…
ki zaten çekenin eğer gücü yeterse, o acıya yer açıp; devam edecek yaşamaya…
çok üzülerek söylemek zorundayım ki; olması gerekenden çok az insan elinden geleni yapıyor, fiilen en az iki cepheye yüzlerce fraksiyona bölünmüş bir ülkede başka türlüsünü beklemek de saflık olurdu zaten..,
herkes o kadar öngörülü, büyük tespitlerin ve yanılmaz kestirimlerin insanı olmuş ki,
farklı dünya görüşleri olan insanların birbirinden savruluşları o derecelere kadar gitmiş ki,
insanlar insanlara birbirine vatan olmak, yurt olmak, ufuk olmaktan o kadar uzaklarda bir yerlerde hayat sürüyorlar ki,
şu son deprem sonrası görebildiklerim ve insan ilişkilerinde ve yaklaşım biçimlerindeki niyet ve hal okumalarım itibariyle,
en vasat seviyedeki insani erdemler bile öylesine kişisel algıların emrine verilmiş ve öyle usta işi yorum ve tevil ediliyor ki, kendi nam ve hesaplarına...,
hasılı bu tarihi deprem bile insanları kendine getirmek bir yana, alabildiğine defolarını ortalığa saçıp savurmuş gibi geliyor bana...
İnsan olmayanları zaten muhatap alamayız da; ki hayvanlar insanlardan daha merhametli olduklarını gösterip dururken, kendinize gelin sevgili muhalifler… kendimize gelelim… durum hiçbirimizin bildiği gibi değil ve yapacak çok işimiz var… adam yerine konulmayan gençlerin gösterdiği reflekse bakalım ve hiç değilse gençlerden utanalım…
çok üzülerek söylemek zorundayım ki; olması gerekenden çok az insan elinden geleni yapıyor, fiilen en az iki cepheye yüzlerce fraksiyona bölünmüş bir ülkede başka türlüsünü beklemek de saflık olurdu zaten..,
herkes o kadar öngörülü, büyük tespitlerin ve yanılmaz kestirimlerin insanı olmuş ki,
farklı dünya görüşleri olan insanların birbirinden savruluşları o derecelere kadar gitmiş ki,
insanlar insanlara birbirine vatan olmak, yurt olmak, ufuk olmaktan o kadar uzaklarda bir yerlerde hayat sürüyorlar ki,
şu son deprem sonrası görebildiklerim ve insan ilişkilerinde ve yaklaşım biçimlerindeki niyet ve hal okumalarım itibariyle,
en vasat seviyedeki insani erdemler bile öylesine kişisel algıların emrine verilmiş ve öyle usta işi yorum ve tevil ediliyor ki, kendi nam ve hesaplarına...,
hasılı bu tarihi deprem bile insanları kendine getirmek bir yana, alabildiğine defolarını ortalığa saçıp savurmuş gibi geliyor bana...
İnsan olmayanları zaten muhatap alamayız da; ki hayvanlar insanlardan daha merhametli olduklarını gösterip dururken, kendinize gelin sevgili muhalifler… kendimize gelelim… durum hiçbirimizin bildiği gibi değil ve yapacak çok işimiz var… adam yerine konulmayan gençlerin gösterdiği reflekse bakalım ve hiç değilse gençlerden utanalım…
bu kente bir daha gel..., yağmurları da getir; uyandır ölüleri, sevişen sözler ile...\ heybende oyun da getir, o sıska çocuklara..., birazda gülüş olsun, ne olur; bahara, kadınlara..., sonra ekmek olalım, ...
içsel yolculuk
26.02.2023 - 16:37manetarist ekonomi politikaları
26.02.2023 - 16:35bıktık artık, bıktı millet, bıktı artık insanlık,
bu altı oka hainlik eden kemalistlerden,
ruhu sömürgecilerde rehin dincilerden ve
genleri ipotekli devrimcilerden,
tiyanşan kaçkınlarından ve
bilumum kurtarıcılık konforperestlerinden…,
ki her sevda bir veda bilirsin,
affet beni,
yine yalnızlığa veda zamanı,
yazarken bu şiirimsi şeyleri,
kelimelerim tek tek canıma batıyor,
harflerim içimin kuyusunda ağlıyor,
kalbimde bir serseri mayın patlıyor,
içimin labirentinde yüzün beliriyor,
ve beynimin kıvrımlarında,
çapalı lisanının azarları dolanıyor…,
ah;
Yolculuk Nereye Hemşerim
26.02.2023 - 16:31Ömür sürmek
26.02.2023 - 16:27pir sultan abdal
26.02.2023 - 16:07aşık veysel
26.02.2023 - 16:03GİRESUN BULANCAK KUŞLUHAN KÖYÜ
26.02.2023 - 15:59harcanan bir gençlik
26.02.2023 - 15:53kardeşlik hukuku
26.02.2023 - 15:46Türk tarihi
26.02.2023 - 15:44biz/kadim yadigâr tuna ve nil…/meydan görmüş bulutların altında/ve istiklâlde/hürriyetleri ellerinde/avuç avuca muhîbanız biz/aydınlık kuytumuzda/ikimiz/biz/ki ezelden ebede birbirine akan/ve ummanına hasret çeken her demde/biz/ikimiz/senlik ve benliksiz/ah…
ölü şairlerin mirası yaşayanlara zenginlik olur
26.02.2023 - 15:38alevilik
26.02.2023 - 15:32kul hakkı
26.02.2023 - 15:28HANGİ YERYÜZÜ GÖKYÜZÜNE BAKMAZ...,
\VE SANILIYOR MU Kİ; GÖKYÜZÜ DE YERYÜZÜNE MEFTUN DEĞİLDİR...
Çalar saat
26.02.2023 - 15:24yakarış
26.02.2023 - 15:20Bir Ömür Yetmez
26.02.2023 - 15:09Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.
26.02.2023 - 15:01evlilik müessesine iştirak
26.02.2023 - 14:52tanrı
26.02.2023 - 14:46Aşka Sürgün
26.02.2023 - 14:43travmatik tecrübe
26.02.2023 - 14:38kıyamet provasının travmasına dair…
akıl tutulması ve hatta, cinnet boyutlu; duygu yoğunluğu atmosferi kaplı her yanımız… ve kalp yaralarına karşı kırılgan ve dirençsiz bir yapınız varsa, acı eşiğiniz düşükse; en azından serseri mayın gibi muhalif olduklarınıza öfke kusmakta teselli aramayı bir yana bırakıp, gücünüzün yettiğince duvar örün aranıza bu afetle…,
deprem haberleri kirliliği içinde, travma yaratacak bir acıya maruz kaldığınızda... gücünüz en azından bu duvarı örmeye yetsin ve yetmeli…
acının dindirilmesi ve hafiflemesi için, cerr\ah serin kanlılığı yöntemi kullanılabilir, sosyal sorumluluk almaktan kaçmamak kaydıyla…
şunu düşünün; acı çekenin sahibi, sen ben değiliz...
ve gösterebileceğimiz rahmet; rahmet sahibinden daha çok değil ve olamaz ki...
uzun sürmeyen anlık etkilenmeler bile, kimi insanlar için yıkıcı olabiliyor…
ki bunu anlayabilmeyi, kimsenin kimseye çok görmeye hakkı yok,
ve acıya kim yabancı ki sonuçta…, herkes; başına gelmişlerle acıyı tanıyor… ve herkes taşıyabildiği kadarını çekmeli, acıdan yana payının…
ki zaten çekenin eğer gücü yeterse, o acıya yer açıp; devam edecek yaşamaya…
intikam almak
26.02.2023 - 14:34depremler oluyor beynimde
26.02.2023 - 14:32çok üzülerek söylemek zorundayım ki; olması gerekenden çok az insan elinden geleni yapıyor, fiilen en az iki cepheye yüzlerce fraksiyona bölünmüş bir ülkede başka türlüsünü beklemek de saflık olurdu zaten..,
herkes o kadar öngörülü, büyük tespitlerin ve yanılmaz kestirimlerin insanı olmuş ki,
farklı dünya görüşleri olan insanların birbirinden savruluşları o derecelere kadar gitmiş ki,
insanlar insanlara birbirine vatan olmak, yurt olmak, ufuk olmaktan o kadar uzaklarda bir yerlerde hayat sürüyorlar ki,
şu son deprem sonrası görebildiklerim ve insan ilişkilerinde ve yaklaşım biçimlerindeki niyet ve hal okumalarım itibariyle,
en vasat seviyedeki insani erdemler bile öylesine kişisel algıların emrine verilmiş ve öyle usta işi yorum ve tevil ediliyor ki, kendi nam ve hesaplarına...,
hasılı bu tarihi deprem bile insanları kendine getirmek bir yana, alabildiğine defolarını ortalığa saçıp savurmuş gibi geliyor bana...
İnsan olmayanları zaten muhatap alamayız da; ki hayvanlar insanlardan daha merhametli olduklarını gösterip dururken, kendinize gelin sevgili muhalifler… kendimize gelelim… durum hiçbirimizin bildiği gibi değil ve yapacak çok işimiz var… adam yerine konulmayan gençlerin gösterdiği reflekse bakalım ve hiç değilse gençlerden utanalım…
depremler oluyor beynimde
26.02.2023 - 14:32çok üzülerek söylemek zorundayım ki; olması gerekenden çok az insan elinden geleni yapıyor, fiilen en az iki cepheye yüzlerce fraksiyona bölünmüş bir ülkede başka türlüsünü beklemek de saflık olurdu zaten..,
herkes o kadar öngörülü, büyük tespitlerin ve yanılmaz kestirimlerin insanı olmuş ki,
farklı dünya görüşleri olan insanların birbirinden savruluşları o derecelere kadar gitmiş ki,
insanlar insanlara birbirine vatan olmak, yurt olmak, ufuk olmaktan o kadar uzaklarda bir yerlerde hayat sürüyorlar ki,
şu son deprem sonrası görebildiklerim ve insan ilişkilerinde ve yaklaşım biçimlerindeki niyet ve hal okumalarım itibariyle,
en vasat seviyedeki insani erdemler bile öylesine kişisel algıların emrine verilmiş ve öyle usta işi yorum ve tevil ediliyor ki, kendi nam ve hesaplarına...,
hasılı bu tarihi deprem bile insanları kendine getirmek bir yana, alabildiğine defolarını ortalığa saçıp savurmuş gibi geliyor bana...
İnsan olmayanları zaten muhatap alamayız da; ki hayvanlar insanlardan daha merhametli olduklarını gösterip dururken, kendinize gelin sevgili muhalifler… kendimize gelelim… durum hiçbirimizin bildiği gibi değil ve yapacak çok işimiz var… adam yerine konulmayan gençlerin gösterdiği reflekse bakalım ve hiç değilse gençlerden utanalım…
Toplam 1610 mesaj bulundu