Büyük konuşanlar
Alınlarında eğri olmayanlar
Yalnız yükseği görenler
Herkesin ortasında yürüyenler
Bütün ışıkları yananlar
Sesi menevişsizler
Güzü küçümseyenler
Gözyaşına arkasını dönenler
Kendini mutluluk bilenler
Sessizlikten korkanlar
Yalnız eşyalarına gülümseyenler
Öyküsünde öteki olmayanlar
Kederle kirlenenler
Aynası buğusuzlar
Kışa yolu düşmeyenler
Kalbi ölüm mühürlüler
Penceresi dışa açılmayanlar
Aşktan utananlar
Güzelliği kimsesizler
Dili şiddet olanlar
Gövdesi sözünden önce gelenler
Dünyaya dokunmayanlar
Unutanlar, unutanlar
Ey tek heceli darlık...
O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık..
Türk kadını çekicidir;
İşe başlarken besmele çeker,
Kendini naza çeker,
Altını gümüşü kendine çeker,
Alışverişte başı çeker,
Yüz çifti olsa da vitrindeki o ayakkabıya iç çeker…
Bekârken abisinden çeker,
Evlenir; kaynanadan çeker,
Yapılanları sineye çeker,
Ama aldatılırsa korku filmi çeker! ..
Kâğıttan bigudi yapar fön çeker,
Gecenin bi yarısı canı tatlı çeker,
Hamarattır; mutfağa girdi mi ziyafet çeker,
Kibrit kutusu kadar peynirle açlık çeker,
1.5 İskenderin yanına diyet içecek çeker!
Anadır; doğum sancısı çeker,
50 yaşında bile olsa evladının kulağını çeker,
ATM’den parayı elini ekrana siper eder de çeker,
Eninde sonunda annesine çeker…
Sağlam laf sokar şimşekleri üzerine çeker,
Başa çorap örer kenarına tığla zincir çeker,
Kavga esnasında saç çeker,
Hoşuna gitmeyen durumlarda “Cık cık cık” çeker,
Cevaplardan çok soruya dikkat çeker,
Demir eksikliği, vitamin eksikliği en çok da ilgi eksikliği çeker,
Çoluk çocuğa karışınca çok şeyden elini eteğini çeker,
Evlada kızdığında bilgisayarın fişini çeker,
Eve geç gelen sıpayı sorguya çeker üstüne fırça çeker,
Şifacıdır; sırta bardak çeker,
Perdeleri sıkı sıkı çeker, yorganı da üstünüze çeker,
Bulaşığa girişirken kolları dirseğe çeker,
Elektrik süpürgesiyle vura vura ayakları kenara çeker,
Dikkat; gölgesinden hızlı terlik çeker! ..
O eteğe gireceğim diye göbeği içine çeker,
Topuklu ayakkabılar yüzünden halayda, yağmurlu havada, yokuşta patinaj çeker,
Güne gittiği gün hazımsızlık çeker…
Geç gelen kocaya zılgıt çeker,
6.ncı hisle yapılan tüm ‘yaramazlıkların’ röntgenini çeker!
Buket çiçek görünce iç çeker,
Tek kaşı kaldırmak suretiyle ihtar çeker,
Sabrı taşarsa bombanın pimini çeker! ..
Dişle tır çekmek de neymiş, dişini tırnağına takar evin bütün yükünü çeker,
Kıymetinin anlaşılacağı günü iple çeker....
😄 ☺ 😍 🌹
“Satranç hayat gibidir.” Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek. Satranç hayat gibidir…
Tanrı, hiçbir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir! Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.
Güzel kadınlara çok fazla anlam yükleniyor; bu onların üzerine yapışan bir yalan. Küçükken onlara prenses olacakları söylenir. Biraz büyüyünce geleceğin mankeni olarak görülürler. Ve daha sonra oyuncu. Bu kızlar yavaş yavaş, hayallerinin içinde bitkin düşerler. Tüm kararlılıklarını yitirirler.
Karnımda hissiz bir şiir var. İçimde durmadan bölünen şiirler Birlikte yok olacağımız şiirler. Birlikte unutulacağımız şiirler
Hiç borcu olmamış şiirler
Ve bu yüzden çok acıyan şiirler
' büyük bir acı insanları aynı sessizlik içine çekip almadıkça, arka plandaki ezgiyi biri daha çok, biri daha az işitir. pek çok kişi vardır ki hiçbir şey duymaz kulakları. bunlar köklerini unutmuş ağaçlara benzerler; güç ve yaşamlarını dallarında gezinen hışırtı oluşturur. yine pek çok kişi vardır, ezgiyi işitecek zaman bulamaz, çevrelerine kulak verecek bir saati ele geçiremezler. varoluşlarının anlamını yitirmiş zavallı yurtsuzlardır bunlar, parmakları günlerin tuşlarını döver durur, aynı yitik ve tekdüze sesi çıkarırlar sürekli.'
' Akıllı tarafı deliliğine, deli tarafı akıllı tarafına isyan eden iki kişilik bir adamdan söz ettim kendime. Deliliği aklının, aklı deliliğinin ölesiye farkında. Istırap budur! '
“birgün Mu’dan bahsedeceğim sana
inanma diye her okuduğunun doğru olduğuna, sana okumak nedir yeniden öğreteceğim
bir de nereye gidersen git benimle yürümeyi...”
şükrü erbaş
10.03.2017 - 15:26Büyük konuşanlar
Alınlarında eğri olmayanlar
Yalnız yükseği görenler
Herkesin ortasında yürüyenler
Bütün ışıkları yananlar
Sesi menevişsizler
Güzü küçümseyenler
Gözyaşına arkasını dönenler
Kendini mutluluk bilenler
Sessizlikten korkanlar
Yalnız eşyalarına gülümseyenler
Öyküsünde öteki olmayanlar
Kederle kirlenenler
Aynası buğusuzlar
Kışa yolu düşmeyenler
Kalbi ölüm mühürlüler
Penceresi dışa açılmayanlar
Aşktan utananlar
Güzelliği kimsesizler
Dili şiddet olanlar
Gövdesi sözünden önce gelenler
Dünyaya dokunmayanlar
Unutanlar, unutanlar
Ey tek heceli darlık...
O mevsimim ki herkesten yapılmış
Üç noktayla biten bir cümleyim artık..
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Sonra dedi ki
08.03.2017 - 16:58Yeni bir keşif için yeni yerler değil, yeni gözler gerekir...
Marcel Proust
Çekici
08.03.2017 - 16:52Türk kadını çekicidir;
İşe başlarken besmele çeker,
Kendini naza çeker,
Altını gümüşü kendine çeker,
Alışverişte başı çeker,
Yüz çifti olsa da vitrindeki o ayakkabıya iç çeker…
Bekârken abisinden çeker,
Evlenir; kaynanadan çeker,
Yapılanları sineye çeker,
Ama aldatılırsa korku filmi çeker! ..
Kâğıttan bigudi yapar fön çeker,
Gecenin bi yarısı canı tatlı çeker,
Hamarattır; mutfağa girdi mi ziyafet çeker,
Kibrit kutusu kadar peynirle açlık çeker,
1.5 İskenderin yanına diyet içecek çeker!
Anadır; doğum sancısı çeker,
50 yaşında bile olsa evladının kulağını çeker,
ATM’den parayı elini ekrana siper eder de çeker,
Eninde sonunda annesine çeker…
Sağlam laf sokar şimşekleri üzerine çeker,
Başa çorap örer kenarına tığla zincir çeker,
Kavga esnasında saç çeker,
Hoşuna gitmeyen durumlarda “Cık cık cık” çeker,
Cevaplardan çok soruya dikkat çeker,
Demir eksikliği, vitamin eksikliği en çok da ilgi eksikliği çeker,
Çoluk çocuğa karışınca çok şeyden elini eteğini çeker,
Evlada kızdığında bilgisayarın fişini çeker,
Eve geç gelen sıpayı sorguya çeker üstüne fırça çeker,
Şifacıdır; sırta bardak çeker,
Perdeleri sıkı sıkı çeker, yorganı da üstünüze çeker,
Bulaşığa girişirken kolları dirseğe çeker,
Elektrik süpürgesiyle vura vura ayakları kenara çeker,
Dikkat; gölgesinden hızlı terlik çeker! ..
O eteğe gireceğim diye göbeği içine çeker,
Topuklu ayakkabılar yüzünden halayda, yağmurlu havada, yokuşta patinaj çeker,
Güne gittiği gün hazımsızlık çeker…
Geç gelen kocaya zılgıt çeker,
6.ncı hisle yapılan tüm ‘yaramazlıkların’ röntgenini çeker!
Buket çiçek görünce iç çeker,
Tek kaşı kaldırmak suretiyle ihtar çeker,
Sabrı taşarsa bombanın pimini çeker! ..
Dişle tır çekmek de neymiş, dişini tırnağına takar evin bütün yükünü çeker,
Kıymetinin anlaşılacağı günü iple çeker....
😄 ☺ 😍 🌹
Sonra dedim ki
08.03.2017 - 16:48Bütün günler benim zaten, bu bir günde sizin olsun :)
Şu an ne yapıyorsun
26.02.2017 - 12:05Yoğurt ve karbonatlı cilt maskemi yaptım.
Kirpiklerimi nemlendirmek için vazelin sürdüm.
Seninle bakışıyorum :)
Sonra dedim ki
26.02.2017 - 11:47Gelirim ama giderken yanımda kimseyi götürmem ;)
sigarayı bırakmak
26.02.2017 - 11:24İstiyorum ama kahvemi onsuz içemiyorum ;)
alıntı kitap cümleleri
26.02.2017 - 11:17“Satranç hayat gibidir.” Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işe yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek. Satranç hayat gibidir…
Olasılıksız, Adam Fawer
alıntı kitap cümleleri
26.02.2017 - 11:16Tanrı, hiçbir çocuğu kötü olsun diye yaratmaz! Onu kötü yapan, kötü eğitimdir! Kötü anne-baba, kötü çevre, kötü yönetim balçık gibidir, zavallı yavruları da çekip yutar.
Sefiller, Victor Hugo
alıntı kitap cümleleri
26.02.2017 - 11:16Güzel kadınlara çok fazla anlam yükleniyor; bu onların üzerine yapışan bir yalan. Küçükken onlara prenses olacakları söylenir. Biraz büyüyünce geleceğin mankeni olarak görülürler. Ve daha sonra oyuncu. Bu kızlar yavaş yavaş, hayallerinin içinde bitkin düşerler. Tüm kararlılıklarını yitirirler.
Jean Christophe Grangé, Lontano (Sayfa 401)
yol şarkıları
26.02.2017 - 11:12Ajda Pekkan & Amazon
yol şarkıları
26.02.2017 - 11:09Nil Karaibrahimgil & XL
Sonra dedim ki
25.02.2017 - 17:54Stupid ;)
Sonra dedi ki
25.02.2017 - 10:52' insanoğlu
bu hüzünlü oylum
zamanın kıyısında
havuzunun dolgunluk gününü düşler '
yol şarkıları
25.02.2017 - 10:50Mark Eliyahu & Marinita - 'Getme Gel'
Sonra dedi ki
25.02.2017 - 10:45'Küçümseme onu
O küçük bir yeraltı suyu
Dağların damarlarından süzülen
Senin için sana doğru..'
yol şarkıları
22.02.2017 - 16:09Gripin - Beni boş yere yorma.
Sonra dedi ki
22.02.2017 - 15:44Karnımda hissiz bir şiir var. İçimde durmadan bölünen şiirler Birlikte yok olacağımız şiirler. Birlikte unutulacağımız şiirler
Hiç borcu olmamış şiirler
Ve bu yüzden çok acıyan şiirler
................................Didem Madak
Sonra dedi ki
20.02.2017 - 15:23Aşksa:
Sağır da olsa dile döner seslenir...
Düşse:
Eni sonu suya düşer ıslanır...
Aşktan öte başka hangi tohum yeşerir
Hangi dal sürgün verir ezildiği yerinden?
...
Nihat Behram
Sonra dedim ki
20.02.2017 - 14:57Sümsük :)
yol şarkıları
27.01.2017 - 14:50Burcu Güneş & Fuat Güner - Ateş ve Suyun Aşkı
rainer maria rilke
27.01.2017 - 14:43' büyük bir acı insanları aynı sessizlik içine çekip almadıkça, arka plandaki ezgiyi biri daha çok, biri daha az işitir. pek çok kişi vardır ki hiçbir şey duymaz kulakları. bunlar köklerini unutmuş ağaçlara benzerler; güç ve yaşamlarını dallarında gezinen hışırtı oluşturur. yine pek çok kişi vardır, ezgiyi işitecek zaman bulamaz, çevrelerine kulak verecek bir saati ele geçiremezler. varoluşlarının anlamını yitirmiş zavallı yurtsuzlardır bunlar, parmakları günlerin tuşlarını döver durur, aynı yitik ve tekdüze sesi çıkarırlar sürekli.'
Rilke / Sanat Üstüne
ıstırap
27.01.2017 - 14:30' Akıllı tarafı deliliğine, deli tarafı akıllı tarafına isyan eden iki kişilik bir adamdan söz ettim kendime. Deliliği aklının, aklı deliliğinin ölesiye farkında. Istırap budur! '
Süleyman Unutmaz
Birine Seslenin
27.01.2017 - 14:27“birgün Mu’dan bahsedeceğim sana
inanma diye her okuduğunun doğru olduğuna, sana okumak nedir yeniden öğreteceğim
bir de nereye gidersen git benimle yürümeyi...”
Toplam 176 mesaj bulundu