Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

'Gitmek' gebe bir haldir; kim bilir neler doğuracak..

ki bir gazetenin reklam sayfasına yazılır bir akşam
sirkeci garında..!!

sinesi cuşu huruş içinde çarpan adamlar ve kadınlar
dağlar
denizler ve stranlar heyyy...!!!
nolursunuz bu kadar bağırgan olmayın ruhumda
''ne kadar çaresizseniz ben de o kadar sancılıyım içinizde''

iç(r)e ağıt..

Hasan Buldu 'bizimkiler karalama defteri' diyorsa doğru söylüyor. Ben de onunla aynı fikirdeyim, karalamalar olarak nitelendirebiliriz onun yazdıklarını.. ama ben derim ki bu günün şiiri şiirdir benimkiler ise daha şiir..

gece ve içindekilere and olsun ki ( buna dağ, yıldız, ay ve med-cerileri olan deniz de dahil) şiirdir..

'''gece gelen felaketin habercisi..baksana''

bazen, sanki, belki .. ma bu nedir .. hdağlın hepiniz..!!

''Hele destuuuuurrr maşallah bu ne kudret böylee''

Kızılbaş diyenlerdi kınalıkuzuları övenler; öldürenler de..
(kimse anlamayacak beni, sen anla Köroğlu, en çok sen anla aha Çanakkale !)

acıktım, helvadan yaptığım putu yiyeceğim..

aşk ötekileştirir insanı; berbat ve kusmuklu bir avuntudur ve-lakin tesellisizdir tanrınızı yeseniz bile susuzluğunuzu gideremezsiniz..

pembe dizi be şair, pembe dizi..hayatta yoksa da yeri..

Gün boyu aklımda 'ayrık otu vardı' .. bu ot hakkında neler biliyorum diye zorladım usumu .. Bronşit hastalığını iyi gelebileceğini bir yerlerden okuduğumu anımsadım sadece (belki bir takvim yaprağı, belki de kutsal suhuflardan birinde, suhuf-u Nuh mesela..)
Günün şiiri sayfasına baktığımda ;
muzi ...

heyhattt..!!

gök bir kuş ağıysa şayet
kendisini yalancı bir maviye ağ'la-malı bütün şairler..

Giden birinin ardından yapılan minik ritüel. Bir ayin senfonisi yada. Hem minik hem senfoni; yürek sancıyınca böyle bir durum hasıl oluyor sanırım. İnsanlar içinde minnacık bir damla.. Kendi içinde bahr u derya..

Şairin evi de otağı da kışlağı da gecenin seyrinde kurulmuşsa işte böyle olağan üstü ...

sabrı gösteriyor vakitsiz çalan yürek çanı;

en çok derman bildiğimiz yaktı canımızı
ve beklemek çoğalttıkça çoğalttı zamanı

Fe sübhanellah... ( aslında vayyy beeeee)

Satıralarında keskin bir dağ fırtınası kokusu...

hey Arap Naci şiire haksızlık ediyorsunuz:)
şiir duraklarına çıkar her dizesi..
şaiirn içinden binebilirsiniz
zaten yorgunsunuz..

elleriniz nasırlı elleriniz
ve dudaklarınız morarabilir inceden ve kenarından
çoğu heder edilmiş bir hayata çıkabilirsiniz
elbet yorgunsunuz..

Haksızlık etm ...

Çöp gibi hayat..

Sokak lambası gibi şiir
şair bir şiir durağı diyorum
yağmur başlıyor..

ya da..

kanayan bir yara yalnızlık;
çıkıp kanıyorum
çıkıp sokakta..

Buraya geri geleceğim; yaralarım ve tebesümlerimle;

Zümrüd-ü ankâ yalazıyla..

'''' annem! en sancılı kelimem,
ne zaman 'anne' desem
tutulur kalır imgem..'''

Offff...
perme perişan olduk be ibo, welakin hatırana saygımızdan dökülmüyoruz ve sökülmüyoruz kelimelerin üstüne..

Vaşşş.. !
acıyı erken özümseyenin her mektubu görülmüştür
nokta

beş yüz kırk sekiz kişi onar puan vermiş, ben de on puan veriyorum arkadaş.. bir bildikleri var elbet..

Bu hasat rüzgarlardan
ve bu sürek avı kau bela'dan..
..
..


yine de bilirsin ki yol en çok adamın içinden
ve bir çocuk zeyl olanda sürüye
zeylin zeylidir rüzgar
..
..

ya da ne kadar bırakmışsın
ne kadar bizi
sürüklenen ruh değil
anlarsın
o hiç bir yerde sürüklenen alındır
...

aklıma lili marlen şarkısı geldi..

sübhanellah, bazıları neden bana benziyor bu kadar..
bkz; tüm şiirlerim.. ki bir bir kadının yüzündeki çocuk cesetlerine yazılmışlarıdr; her yanındadırlar..

Uzun zamandır bir şiir bu denli sevmemiştim, sesi severcesine..

biraz daha törpülenebilirdir ömrümüz be şair, biraz daha..

acının tam ortasındayım; şimdiyim ve burdayım ..uzağım yani:) şiire ve şaire ve sair'e..

adıma bir parkım olsa var yaaa...şiirim olmasa da olur:)

Ümit Yaşar Oğuzcan'a saygıyla ama bu bu ruh haliyle ancak bu kadar..