Hasan Tan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ve ...

' bu kalb seni unutur mu' diyor inceden Fikret Kızılok..

unutursun mihriban demeye hazırlanıyor bir diğeri... Ve böyle sürüp gidiyor hayat, acımsı tortular bırakarak ardından..

Şiir mi, çarpık ve uyumsuz dizelermiş gibi görünse de okunduğunda fena değildi..

Tutar kendimi bilincime asarım..!!

elmanın kurtlu tarafı bize düştü diyor çaktırmadan, polyannacı:) hadi ordan..!

Şair diyorlar bana
bu ne korkunç iftira!

Kemaloo:)

Yaran varmış gibi gocunmuşsun be hasanabi;)

yazgındır, yalnız gidilir senden her yere.. yalnız kalırsın; aldanışın dehşetli yasası.. evreka evreka..

gel benimle gönül ..pardon;

( bu kadar medh-u sena haketmiyoruz, hepi topu kendi ölümümüze ağıttır.. demeli şair.. demiyorsa ağıtı da yalandan..)

gel benimle GÖMÜL...

valla güzel kardeşim içtiğin kokainin kalitesine göre değişir durum..

ağaç kırlangıçı, kırlangıç şairi, şair nefsini tanrı sanmaya başlar.. karambolde kim vurduya gitmiştir artık tanrı..
ki zaten şiir dediğin de kelime ısrafatı değil miydi; belki de şeytan aldatmacası..
velhasıl-ı kelâm; 'hayat ...

ruhun beden'le hemhal olmasıyla birlikte mırıldandığı 'kırık bir ezgi'si olmalı.. diye düşünürüm..

bu şiir de Bekir Bey'in ruhundan yayılan terennüm.. anason kokuyor ama olsun, demiştik ki 'rayıha rûzigarla gelir, rüzgarla gider..' esrimiş garların çıldırtan uğultusu..ndandır..

şehr ile düş z ...

Şiiri bitirmeden gidemezsin be çocuk..
sen ki her gece bir başka dizeye asılan..

yaylada yas var;
kuzu katil olmuş, kurt öksüz kalmış
bu ne feci hezeyan..
ölüm şedid bir serinlik;
zozan

Babaaaaaa...

Tebessüm ediyoruz Sinyalinin dudaklarıyla n'olur bizleri anla..

üzüm-üzüm üzülüp şarap olma meylindeyiz..
genzimizde kannn tadı..

kuşlar ağ'larına ağlıyorlar
gök kanıyor..

Salim Kanat'ın yorumunu dudaklarıma ağır gelen Türkçe bir gülümseyişle ;tebessümlüyorum..

Gerisi öteki..

canım kar çekince erirdi yüreğim..

sevgili Sinyali'ye

Şiiri bitiremedim; migren midir nedir, gereksiz ve ipe sapa gelmez esrikli bir ağrı...

yorumlara bakıp tebessüm etmek istedim; İsmail Altuntaş'ın yorumunu sevdim.. tebessüm ettim esriğe, bir kaç dizesini okuduğum caneriği tadındaki şiire..,

Yüzü, sesi ve düşüncesi güzel bir adamın uzak ütopyası..

''Gezici yağmur ağacı''; içinin mistik seyrinde olmalı insanın kışlağı, belki de aşireti..

Heee..

Merhametli ellerinle alsan bile kendi canını..

''' sana beyaz bir güvercin,
bir de kanatları sedef kakmalı bir çakı gönderiyorum
Bana suskularını kes
Canın yansın
acımalısın
ve bana en gözde aynanı ver
ki
beni yansımalarında yakmalısın!'''

Göğercin güncesi'nden..

Her mevzu ona, her bahis ondandır;
Evvelim zaten senindi ahirim senindir..

'''Mendil kanarken ağırdır derem..
Men dilinden allı morlu gül derem..!
derem bulanık bir gözdü akdı akı '''

Çay er ya da geç demlenecektir ve kurumuş altın rengine dönecektir boğazıma yakışan ilmekler; senin sokağının ipleri gibi..

Biraz daha uzasın hasret;
uhrevana sürsün bu sürekavı;
bu ilişkisiz ilişkiden müteşekkil sevda
sevgili!
sen de bilmelisin ki;
kendi alazında muştuludur anka..

Şimdi ne desem olmayacak;(

şenlik şenlik ölüyorum...

evet bizimdir o piiiç, o sersefil kimsesizlik..

gidiyoruz..

tuttu bırakmıyor bu soluksuz devinim;
'' bağır bağır bağırıyorum..''

'' her yolu yürünür bulan kaybolmuştur'' demiştik vaktinde..

selam sana garip yolcu..!