Diyarbakır'da doğan Adnan Satıcı 6 yaşında babasını kaybetti. Bundan üç yıl sonra annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte Eskişehir'e yerleşti. Bir dönem Eskişehir’de bulundu. Daha sonra ilk ve orta öğrenimini tamamlamak üzere Diyarbakır’a döndü.
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün ardından, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yaptı. Son görev yeri Ankara Akdere Ticaret Meslek Lisesi’ydi. Bazı gazetelerde köşe yazarlığı da yapan Adnan Satıcı evli ve iki ço ...
biraz üzgün biraz kırgınım ama
kavuşmak gibi ayrılmak da senin eserin
sormasın mı yakınmaya da mı hakkı olmasın
korkusunu saklayan kör cesaretin
aşkım... aşkım... niçin beni bıraktın
Tıknaz ömür. Bodur ay. Şubat gibi bir şey bu
mutluluk öksüzü şöyle bir yalayıp geçer
öylesine geçtiydi aklımdan adın, dönüp
bakmadın. Baksaydın keşke işitseydin ki
biri bizi kendisine benzetebilir isterse
Büyüdüm ey girdap, yanılmayan yasa büyüdüm
Bedelsiz bir askerim ve senin surlarında
Cankuşum kafesinde, yüreğim yurdunda değil
Selinden kopan bir damlayım, yitmek yolunda
Birgün kavuşacak toprağım da yok
Sonsuz boşluğa dökülüyor kanımın şelalesi,
Daha önce de görmüştüm seni;
Gezici bir yağmur ağacının
Dallarından damlayan ılık kuş cıvıltısı
Terden bir şemsiyenin üstüne.
Burdan geçiyordu yıkanmış oba
Nereye
O uysal saçlarınla nereye, hem sen nereye
Nereye ey gözleri gurbet
Sınadım kendimi bir başka biçimlerle
Her iklimde dondum, her aynada hiç
Yüzünü dön
Seni diyorum seni
ateşlerin başında
uykulu ellerini
Tutmuşlar yıkamışlar
rüya denizlerinde
Sevgilim yanıtlanmış bir soru, dimdik yürüyor
ne tuhaf, galiba ikinci kez kullanıyorum bu sözcüğü şiirde
hangi sözcüğü, sevgilim elbet, ilkinde daha yoktu
sen yoktun kimse yoktu, sen varsın herkes daha yok
dimdik karışmasaydın grafimdeki yatık çarpıntıya
gururla söz açabilirdim bundan utanç sözlüğümde
Sevgilim karakol menekşesi
bıçkın İsmetpaşaya dik dik bakan
joplu sopalı
Anafartalar pervazında
Görülsün diye içim dışım
derinlik olmayı sürdüreceğim bu sığ denizde
bir halkım ben, dünyanın kalbinde paslı bir hançer
kabuk bağlayan yaranın altında kaynayan irin
yurdumda konuk, içimde tutsak, uğraksız göçer
bir derinlik hepsi bu, başka hiçbir şey
sürpriz yok, özgelik sizlere ömür
alışverişte gram kaçırmıyor dijital teraziler
birebir ölçekli aşk kuramına göre yargılıyorlar
oracıkta asıveriyorlar itiraz edenleri
şaşılası bir incelikle çözülüyor sorunlar
kültür sülünleri salınıyor yapma ormana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!