Seher Çakmak Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Ant ...

  • Sonra dedim ki

    29.09.2024 - 01:15

    Olan oldu

  • üç şey

    04.07.2024 - 01:18

    Hey
    Gidi
    Günler

  • Bunu Dinliyorum

    28.12.2022 - 21:23

  • serbest kürsü

    02.12.2022 - 23:57

    "Adalet aritmetik değil geometriktir".

  • nasılsın

    10.11.2022 - 23:58

    Puzzle ın parçalarını yanlış yerlere koymuş gibiyim.

    Sen nasılsın?

  • şu an ne dinliyorum

    09.08.2022 - 23:06

  • Ve sonra dedim ki

    03.07.2022 - 00:21

    "Kim bilir... Herkesin herkese... Ne kadar kadar özür borcu var..."

  • serbest kürsü

    02.05.2022 - 00:44

    "İnsana en çok şiir yakışıyor,
    Sonra yeryüzüne yağmur,
    Gökyüzüne mavi..."

  • serbest kürsü

    17.04.2022 - 01:26

    Şamanizm Kökenli Türk Adetleri:
    bir şaman öğretisi şöyle der:
    doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz.. nehirler kendil suyunu içemez..
    ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez..
    güneş kendisi için ısıtmaz..
    ay kendisi için parlamaz..
    çiçekler kendileri için kokmaz..
    toprak kendisi için doğurmaz..
    rüzgar kendisi için esmez..
    bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz doğanın anayasasında ilk madde şudur..
    her şey birbiri için yaşar..
    birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur..
    eski çağlardan süre gelen bir anlayıştı bu.. bütünlüğü anlatırdı.
    özü iki cümleydi. "ben biz olduğumuz zaman ben olurum. "ben, ben olduğum için sen, sensin..."

  • serbest kürsü

    16.03.2022 - 13:28

    "Cunningham Yasası' na göre akıllı cevaplar istiyorsanız soru sormayın.
    Bunun yerine yanlış bir ifade yöneltin ve ifadenizi yanlış bilgiler içerecek şekilde sorun.
    İnsanların sizi düzeltmesi kuvvetle muhtemeldir. Sorarak elde edemeyeceğiniz tüm yanıtları bu şekilde alabilirsiniz."

  • Sonra dedim ki

    26.02.2022 - 23:46

    "Sevgi bir çiçekse, saygı onu koruyan saksıdır. Çiçek solmaya başlamışsa dikkat edin, saksı mutlaka çatlamıştır."
    -Erich Fromm

  • serbest kürsü

    23.02.2022 - 16:42

    "Tiyatronun kulisinde bir gün yangın çıkmış. Palyaço haber vermek için sahneye gelmiş. Herkes bunun bir şaka olduğunu sanıp alkışlamaya başlamış. Palyaço uyarmaya devam ettikçe alkışlar daha da hızlanmış. Pek çok kişi yanarak can vermiş. Fransız tiyatro yazarı ve oyuncusu Moliere son yazdığı "Hastalık Hastası" oyununu oynarken sahnede kan kusmaya başlar, yere yığılır. Herkes bunu oyunun bir parçası zannederek ayakta alkışlamaya başlar. Moliere ölüme alkışlar içinde gider. Aynı gece saat 10'da veremden ölür .Kierkagaard "Meseller" kitabında şöyle diyordu; "Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek."Savaşlar, açlıklar, salgınlar, ölümler, katledilen hayvanlar. Yanan bir dünya, kan kusan bir doğa. Ve bir tiyatro gibi sanki olup bitenden habersiz seyreden biz insanlar."

  • Ve sonra dedim ki

    21.02.2022 - 22:47

    Gününü yaşa
    Dününü değil...

  • serbest kürsü

    20.02.2022 - 14:11

    Sayın üye arkadaşlar. Yazdığım yazı alıntıdır. Beğendiğim için paylaştım sadece. Buradan hiç kimseyi hedef almamaktadır. Hiç birinizi tanımıyorum. Saygılar ve sevgiler.

  • serbest kürsü

    19.02.2022 - 23:33

    "Adam, bulduğu bir azı dişin 50 bin yıl önce yaşamış bir insana ait olduğunu keşfediyor. DNA kodları yardımı ile yüzünü ortaya çıkarıyor. Sen ne yapıyorsun? İtalyan mafyasının çaycısı kılığında Tik Tok çekip, aleme şarkılar eşliğinde ayar veriyorsun. Adam, damarların içinden kablo geçirerek insan beynini işletim sistemli bilgisayara bağlamayı başarıyor. Sen? Aynı bilgisayar ile akşama kadar kim ne yemiş, ne giymiş, kim kiminle birlikte olmuş onu araştırıyorsun. Adam, uzaydaki kara deliğin yakından neye benzediğini merak ediyor ve çabalayıp fotoğrafını çekmeyi başarıyor. Peki sen? Daha kargalar ilk kahvaltısıni etmeden önüne çıkan ilk kadına "Selam tanışalım mı?" yazıyorsun. Adam, bir mantar türünün bir beyine ihtiyacı olmadan hafızası olduğunu keşfedip, bunu Alzheimer tedavisi için kullanabilmenin yolları arıyor. Ya sen?
    Akşama kadar bir beyine sahip olup olmadığını düşündürtecek, kadar makyaj videoları izleyip, "çantanda neler var göster n'ooluuur Ece ablaaağ" diye yorum yazıp, üstelik buna da erinmiyorsun. Yoo, kınamıyorum. Kızmıyorum da... Dur bakim acıyor muyum, yoo acımamışım da.. Anlamaya çalışıyorum sadece, neden? İnternet ile buluşunca basit bir bileklik akıllı oluyor, sade bir ev internet devreye girince akıllı ev oluyor, çok sıradan bir oluyor anlam veremiyorum. saate internet entegre edince akıllı saat oluyor da; bazı (!) insanlar internet ile buluşturunca neden sonuç bu şekilde Neden yapıyorsunuz bunu kendinize? Çok samimi soruyorum? Bu kadar mi sevmiyorsunuz kendinizi, aldığınız nefesler bu kadar mı kıymetsiz? Hiç mi değeri yok aynada gördüğünüz yüzün? Can ile patlıcan arasındaki o ince çizgide neden patlican olmak konusunda bu kadar kararlısınız? Şu hayatta kendinize katmaya çalıştığınız anlamın hepsi bu kadar mı? Gerçekten anlamıyorum... Bir gün beni anladığınızda, umarım her şey için çok geç olmaz."

  • Ve sonra dedim ki

    18.02.2022 - 22:36

    "Keşke ağaç olsaydım. Her mevsim farklı saçım olurdu. İlkbaharda güzel tomurcuklarım olurdu. Yazları bütün kafam çiçek açardı.. Sonbaharda canlı renkler... Kışınsa... Her neyse."

  • Ve sonra dedim ki

    16.02.2022 - 18:07

    "Japonlar kırılan eşyalarını tamir ederken kopan veya kırılan parçanın yerini altınla doldururlarmış!
    İnanışa göre, bir eşya ya da insan hasara uğramışsa, acı çekmişse o bundan sonra bir hatıraya sahiptir, ders almıştır ve artık olduğundan çok daha değerlidir..."

  • serbest kürsü

    13.02.2022 - 19:46

    "İnsanlar birinin köklerine değil de yalnızca çiçeklerine aşık olduklarında, sonbahar geldiğinde ne yapacaklarını bilemezler. Sevginin, yalnızca güzel görünen şeyler olduğunu düşünenler, hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Karakter, ahlak, anlayış ve uyum her şeyden önce gelir."

  • serbest kürsü

    10.02.2022 - 00:09

    "Bardağın Yarısı Dolu Mu Boş Mu?" sorusuna eğlenceli bir yaklaşım;
    "Bardak dolu." ( Optimist)
    "Bardak boş." (Pesimist)
    "Bardak yok." (Nihilist)
    "Bardak benim olmalı." (Emperyalist)
    "Bardaktan seri üretime geçelim." (Kapitalist)
    "Bi bardak su versen." (Konformist)
    "Bardağın güzelliğine bak, aynı ben." (Narsist)
    "Bu bardağı da bulamayanlar var." (Hümanist) "Bardağı yoldaşlarla birlikte kullanalım." (Komünist) "Bardağı yıkarken kırmayalım." (Sosyalist)
    "Bazen öyle bi bardak düşlüyorum ki..." (Ütopist) "Kadın bardağı aldı ve narin dudaklarına götürdü." (Senarist)
    "Bu bardak sadece benim." (Egoist)
    "Bu bardaktan bir gün öyle çok olacak ki..." (İdealist) "Bardak gibi görünüyor da test edelim bakalım bardak mı?" (Pozitivist)
    "Bu bardağın asıl sahibi kimse fikrimi ona söylerim." (Despotist)
    "Bardakları asıl yüz yıl sonra gör bak nasıl olacak." (Fütürist)
    "Bardağın çizgileri çok keskin." (Kübist)
    "Bardak güzel de biraz büyük." (Minimalist)
    "Bardak kesin bizim imalatımız, kimse böyle yapamaz." (Şovenist)
    "Bardağı odanıza yolluyorum efendim." (Resepsiyonist)
    "Bardağın altında karşıt renkten bir örtü koyamadınız mi?" (Sitilist)
    "Kolay bir obje; rahat çizilir." (Karikatürist)
    "Bardağın orada duruyor olması asla bir tesadüf değil; döngü gereği." (Determinist)
    "Bardağın şekli güzel; bir fotosunu çekeyim lazım olur." (Oportunist)
    "Alelade bir bardak işte." (Sürrealist)
    "Bu bardak ne? Niye kristal değil?" (Assolist)
    "Hemen atlamayın; bardak olmayabilir o." (Sofist) "Altı üstü yarısı dolu bi bardak amma uzattınız." (Realist)

  • serbest kürsü

    01.02.2022 - 15:52

    Kendi çıplak olan, sana gömlek veriyorsa dikkatli ol.
    Maya Angelou

  • Ve sonra dedim ki

    30.01.2022 - 23:26

    En beklemediğimiz anlarda en güzel sürprizler bizi bulsun...

  • serbest kürsü

    29.01.2022 - 22:39

    Birisi Mevlana'ya:
    "Sen ne biçim Müslümansın, dinin de bir izzeti var.
    Müslüman'a gel, Yahudi'ye gel, Mecusi'ye gel,
    Tövbeni bozsan yine gel...
    Olur mu öyle şey!!" mealinde uzunca bir mektup yazmış. Mektubu sabırla okuyan Mevlana şu cevabı göndermiş:
    "Sen de gel..."

  • şu an ne dinliyorum

    28.01.2022 - 00:06

  • serbest kürsü

    27.01.2022 - 23:56

    "Efsaneye göre: Çingene kadın bir gece Ay'a sevdiği adamın kendisinin olması için yakarır. Ay bunu kabul eder ancak bir şartı vardır. Doğacak ilk çocukları Ay'ın olacaktır. Kadın, yalnızlık korkusuyla bu şartı kabul eder ve çingene adamla evlenir. Bir süre sonra da ilk çocukları doğar. Ancak çocuk tarçın renginde bir tene ve koyu zeytin gözlere sahip olacağı yerde, aydınlık bir tene sahip olur, albinodur. Tam anlamıyla Ay'ın suretidir. Ancak çingene adam şüpheye düşer, kadını kendisini aldatmakla suçlar ve maalesef öldürür. Çocuğu da bir dağın tepesinde bırakır. Derler ki: Çocuk ne zaman mutlu olup gülse Ay; Dolunay şeklinde olur, çocuk ne zaman ağlasa Yarım Ay ve Hilal şekline geçip onu sakinleştirmek için bir beşiğe dönüşür."

Toplam 66 mesaj bulundu