bir bedenim var diyeceğim, ayağa kalkacağım, yaşamak diyeceğim buna, benim diyeceğim, ayağa kalkacağım, düşünmeyi bırakacağım, işimle dolu olacağım, ayakta durmakla, ayakta durmayı sürdürmekle, yer değiştirmekle, katlanmakla, yarına, gelecek haftaya sağ çıkmaya çalışmakla, yeterli olacak fazlasıyla bütün bunlar, bir hafta, ilkbaharda bir hafta fazlasıyla yeterli olacak, yaşam şırıngalayacak içimize. Arzulamak yeterli bunu, arzulayacağım ben de, bir bedenim olmasını arzulayacağım, bir kafam olmasını arzulayacağım, birazcık kuvvet, birazcık da cesaret, şimdi koyuluyorum işe, bir hafta çok çabuk geçti, sonra döndüm buraya, şu karışık yere, günlerden uzak, günler uzak, kolay olmayacak. Peki neden tüm bunlardan sonra, hayır, hayır, bırak, başlama yeniden, dinleme tüm bunları, tüm bunlar deme, her şey eski, her şey eşdeğerde, yazgıları böyle yazıldı. Ayaklarının üzerindesin işte şimdi,doğruluğuna ant içerim, senin bunlar, benim bu, ant içerim, oynat ellerini, dokun kafana, usun orada işte, bir çalışmasa çuvallardın anında...
Özdemir Asaf için İstanbul ne ise, Attila İlhan için Emperyal Oteli ne ise, Sabahattin Ali için Kürk Mantolu Madonna ne ise, benim için sen,tüm bunların hepsi idin...
Gizliden gizliye, çürüyen bedenimle ölümü arzuladığımı daha ne kadar saklayabilirdim? Bu kendine acıma değil! Kendime hayranlık da değil! Acımasız hayata karşı, büküldükçe can havlimle direndim ve ben kazandım. Kendime baktığımda tüm başarısızlıklarından zaferle çıkmış bir kadın görüyorum. Zafer nedir ki? Zafer mutlulukla kaynatılmış bir tas çorba, zafer iş dönüşü köşeye fırlatılan çanta. Diğerleri ruhun çıkıntıları, meyve vermeyen arsız çıkıntılar.
Her şey sararan bir fotoğraf gibi silikleşip anlamını yitiriyor. Fotoğraf makinemi çantamdan çıkardım, evdeki yerine çekmesine bıraktım. Gözlerim elimde olmadan duraklarda bekleyen insanların gözlerine takılıyor. hepsine teker teker bir objektiften bakar gibi bakıyorum.Bu yaşama telaşı içinde, yarın hangisinin kendisini evine götürecek arabanın yolunu gözleyebileceğini tahmin etmeye çalışıyorum. Kalanlar içlerinden biri daha eksildi diye daha mı hüzünlü, daha mı kederli bakacak?
Mesela Yani Mesela diyorum;
bu gece bir delilik yapsam!
Bıraksam mutfakta biriken bulaşıkları,
çeksem arkamdan kapıyı,
Kadın başıma,
gitsem bir meyhaneyi dağıtsam!
Fonda bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa!
Ben ağlasam...
Şişenin dibine dibine vursam!
Mesela diyorum;
sokaklardan bütün erkekleri kovsam!
Bu gecelik evlerinde otursalar.
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse dokunmasa bana,
Bir sandalda sabahlasam.
Alabildiğince kadın,
alabildiğince özgür olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam,
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın anası!
Mesela diyorum;
bu gece de ben babasını satsam!
Çöktüğüm yerde başımı ellerimin arasına aldım. Buz kesiği soğuk şakaklarımla beynim arasında gidip gelirken ben kıpırdayamıyordum.. Başımı kaldırıp bir metre önümde duran yeşil ışığın yanmasını bekleyen arabalara baktım. Ön koltukta oturan daha yeni kuaförden çıkmış etine dolgun kadına takıldı gözlerim. Belli ki bütün dağları, ovaları, kocasını, altındaki arabayı o yaratmıştı. Yaratıcın yüzüne abandım, kalemle boyanmış kaşlar, şişirilmiş dudaklardan içim bulandı birden. Demek ki onuda bir yaratan vardı ve bu yaratıcı onu yaratırken itina etmemiş, yarım yamalak hayli kusurlu bir iş çıkarmıştı.Her gün aynaya bakıp da kendin olmayan yamalı bir yüzlü bir mahlukata bakmak acı verici olmalıydı. Usulca kıpırdandım cebimden bir sigara çekip, tek kibritle yaktım. Ciğerlerimi patlatırcasına bir nefes çektikten sonra içimden çıkıp doğruldum, kalkıp gitmeliydim ama nereye?
Onu gördüm, evet evet onu gördüm bordo montuyla sırtı bana dönük karşı kaldırımda yürüyordu. Ardından hızla seyirtip elimi omuzuna dokundurduktan sonra boynuna sarılmak istedim. Soluğum kesilmiş olduğum yerde dona kalmıştım. Boğazımdan bacaklarıma doğru bir ateş hızla yayıldı dizlerimin bağı çözüldü.Son paramı senetlere yatırmış, meczup bir haldeydim. Sanki parasız olduğum üstüme sinişmiş, aciz, zavallı bir hal almıştım. Yok yok onun karşısına bu sefil halimle çıkamazdım.Bacaklarımın dermanı kesilmişti büyük bir inşaatın etrafını çevreleyen tenekelerin dibine yanaşıp olduğum yere çöktüm. Ardından uzun uzun baktım kartal gibi süzüldü gitti kalabalıkların arasından, tutamadım.
Artık yapacak bir şey kalmamıştı. Kaderime boyun eğmiş, günle gecenin arasında o alaca karanlıkta kalakalmıştım. Bana ait her ne varsa tek tek hepsini toparlamalıydım. Kıyıda köşede kalmış şiirler, tavan arasına kilitlediğim uçuk kaçık düşlerden başka neyim vardı ki. Hem bunlar bana acıdan başka ne vermişti?
%1 ihtimali
05.04.2016 - 11:13kesinlikle gerçekleşmesi mümkün olandır
Sonra dedim ki
04.04.2016 - 11:05bir bedenim var diyeceğim, ayağa kalkacağım, yaşamak diyeceğim buna, benim diyeceğim, ayağa kalkacağım, düşünmeyi bırakacağım, işimle dolu olacağım, ayakta durmakla, ayakta durmayı sürdürmekle, yer değiştirmekle, katlanmakla, yarına, gelecek haftaya sağ çıkmaya çalışmakla, yeterli olacak fazlasıyla bütün bunlar, bir hafta, ilkbaharda bir hafta fazlasıyla yeterli olacak, yaşam şırıngalayacak içimize. Arzulamak yeterli bunu, arzulayacağım ben de, bir bedenim olmasını arzulayacağım, bir kafam olmasını arzulayacağım, birazcık kuvvet, birazcık da cesaret, şimdi koyuluyorum işe, bir hafta çok çabuk geçti, sonra döndüm buraya, şu karışık yere, günlerden uzak, günler uzak, kolay olmayacak. Peki neden tüm bunlardan sonra, hayır, hayır, bırak, başlama yeniden, dinleme tüm bunları, tüm bunlar deme, her şey eski, her şey eşdeğerde, yazgıları böyle yazıldı. Ayaklarının üzerindesin işte şimdi,doğruluğuna ant içerim, senin bunlar, benim bu, ant içerim, oynat ellerini, dokun kafana, usun orada işte, bir çalışmasa çuvallardın anında...
Sonra dedim ki
02.04.2016 - 19:52Özdemir Asaf için İstanbul ne ise, Attila İlhan için Emperyal Oteli ne ise, Sabahattin Ali için Kürk Mantolu Madonna ne ise, benim için sen,tüm bunların hepsi idin...
Sonra dedim ki
28.03.2016 - 14:22Şimdi ne söylesem boş ne söylesem anlamsız...
Sonra dedim ki
24.03.2016 - 21:39kör olma da gör beni demişti kör olduğumu bilmeden...
Sonra dedim ki
21.03.2016 - 14:50olmadı,olamadı,olamayor (*_*)
Birine Seslenin
19.03.2016 - 18:42yoklama yapıyorum herkes evindemi?
her şey yolunda
19.03.2016 - 18:41yollarımız şahaneeee
Sonra dedim ki
19.03.2016 - 16:32sanki kalkmayacak
alıntı kitap cümleleri
19.03.2016 - 11:32Gizliden gizliye, çürüyen bedenimle ölümü arzuladığımı daha ne kadar saklayabilirdim? Bu kendine acıma değil! Kendime hayranlık da değil! Acımasız hayata karşı, büküldükçe can havlimle direndim ve ben kazandım. Kendime baktığımda tüm başarısızlıklarından zaferle çıkmış bir kadın görüyorum. Zafer nedir ki? Zafer mutlulukla kaynatılmış bir tas çorba, zafer iş dönüşü köşeye fırlatılan çanta. Diğerleri ruhun çıkıntıları, meyve vermeyen arsız çıkıntılar.
Birine Seslenin
17.03.2016 - 17:57Beni unutma hatırla ama...
alıntı kitap cümleleri
15.03.2016 - 21:37Her şey sararan bir fotoğraf gibi silikleşip anlamını yitiriyor. Fotoğraf makinemi çantamdan çıkardım, evdeki yerine çekmesine bıraktım. Gözlerim elimde olmadan duraklarda bekleyen insanların gözlerine takılıyor. hepsine teker teker bir objektiften bakar gibi bakıyorum.Bu yaşama telaşı içinde, yarın hangisinin kendisini evine götürecek arabanın yolunu gözleyebileceğini tahmin etmeye çalışıyorum. Kalanlar içlerinden biri daha eksildi diye daha mı hüzünlü, daha mı kederli bakacak?
Birine Seslenin
14.03.2016 - 16:41Bu topraklara özgürlüğün geldiği gün, zafer türküleriyle sana koşarak geleceğim..Bekle beni sevgilim, sakın ola ki umudunu yitirme.
Sonra dedim ki
14.03.2016 - 16:00sonra dedim ki seni gebertmeden defol git!
Birine Seslenin
10.03.2016 - 23:32Bazı şeyleri sana yazdığımı düşünüyorsan yanılıyorsun her şeyi sana yazıyorum
Sonra dedim ki
10.03.2016 - 23:24Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım.
üç şey
09.03.2016 - 14:43beslenme
sex
varlığın kabul görmesi...
tabi şimdi bunu kimse kabul etmez sexle de hiç alakaları yoktur. Kısacası açlık ve doyum
disiplin cezası
09.03.2016 - 14:33ödül...
Kadınlar Günü
08.03.2016 - 20:36Mesela Yani Mesela diyorum;
bu gece bir delilik yapsam!
Bıraksam mutfakta biriken bulaşıkları,
çeksem arkamdan kapıyı,
Kadın başıma,
gitsem bir meyhaneyi dağıtsam!
Fonda bir masa,
Arkada Sezen'in şarkıları çalsa!
Ben ağlasam...
Şişenin dibine dibine vursam!
Mesela diyorum;
sokaklardan bütün erkekleri kovsam!
Bu gecelik evlerinde otursalar.
Korkmadan dolaşsam bütün şehri,
Kimse dokunmasa bana,
Bir sandalda sabahlasam.
Alabildiğince kadın,
alabildiğince özgür olsam.
Küfür etsem ağız dolusu, utanmasam,
Şehre isyanımı haykırsam.
Kim bilir kaç kere satılmıştır, bu dünyanın anası!
Mesela diyorum;
bu gece de ben babasını satsam!
Sonra dedim ki
02.03.2016 - 22:15sonra dedim ki bu antolojiyi mahvettiler, yorum yok, kitap tanıtımları yok tadı da yok tuzu da yok. Oturup yeni bir antoloji yazılımı mı yapsak ki?
Sonra dedim ki
01.03.2016 - 09:20bir dağ başı yalnızlığı bu ölümden beter hiç kimse tanımasa bilmese beni sen gelsen yeter
alıntı kitap cümleleri
27.02.2016 - 09:49Çöktüğüm yerde başımı ellerimin arasına aldım. Buz kesiği soğuk şakaklarımla beynim arasında gidip gelirken ben kıpırdayamıyordum.. Başımı kaldırıp bir metre önümde duran yeşil ışığın yanmasını bekleyen arabalara baktım. Ön koltukta oturan daha yeni kuaförden çıkmış etine dolgun kadına takıldı gözlerim. Belli ki bütün dağları, ovaları, kocasını, altındaki arabayı o yaratmıştı. Yaratıcın yüzüne abandım, kalemle boyanmış kaşlar, şişirilmiş dudaklardan içim bulandı birden. Demek ki onuda bir yaratan vardı ve bu yaratıcı onu yaratırken itina etmemiş, yarım yamalak hayli kusurlu bir iş çıkarmıştı.Her gün aynaya bakıp da kendin olmayan yamalı bir yüzlü bir mahlukata bakmak acı verici olmalıydı. Usulca kıpırdandım cebimden bir sigara çekip, tek kibritle yaktım. Ciğerlerimi patlatırcasına bir nefes çektikten sonra içimden çıkıp doğruldum, kalkıp gitmeliydim ama nereye?
alıntı kitap cümleleri
25.02.2016 - 22:44Onu gördüm, evet evet onu gördüm bordo montuyla sırtı bana dönük karşı kaldırımda yürüyordu. Ardından hızla seyirtip elimi omuzuna dokundurduktan sonra boynuna sarılmak istedim. Soluğum kesilmiş olduğum yerde dona kalmıştım. Boğazımdan bacaklarıma doğru bir ateş hızla yayıldı dizlerimin bağı çözüldü.Son paramı senetlere yatırmış, meczup bir haldeydim. Sanki parasız olduğum üstüme sinişmiş, aciz, zavallı bir hal almıştım. Yok yok onun karşısına bu sefil halimle çıkamazdım.Bacaklarımın dermanı kesilmişti büyük bir inşaatın etrafını çevreleyen tenekelerin dibine yanaşıp olduğum yere çöktüm. Ardından uzun uzun baktım kartal gibi süzüldü gitti kalabalıkların arasından, tutamadım.
alıntı kitap cümleleri
25.02.2016 - 09:34Artık yapacak bir şey kalmamıştı. Kaderime boyun eğmiş, günle gecenin arasında o alaca karanlıkta kalakalmıştım. Bana ait her ne varsa tek tek hepsini toparlamalıydım. Kıyıda köşede kalmış şiirler, tavan arasına kilitlediğim uçuk kaçık düşlerden başka neyim vardı ki. Hem bunlar bana acıdan başka ne vermişti?
Toplam 102 mesaj bulundu