Naki Aydoğan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

İnsanın dini maddenin bilimi değil mi?
Bak şu dağın taşın durumuna, nehirler kirli sahiller çer çöp
Dahası nükleer atık.
İnsanlarda doğadaki canlılar gibi kurban.
Madde bilindikçe bilim inançlar din bilindikçe iyilik kötülük bir arada devasa.

Yalnızlık senfonisi ve yalnız şef
İç hüsran dış hasret
Solist ömür orkestra hayat
İnleyen nameler dinleyen sevgiliye

Albüm sararan yapraklarımızın hatırası
Doğa yaz pozları
Köstebek izleri yüzümde sivilceler
Kovulduğumun resmi

Düşlerime ektim seni yola koyuldum...

zamanda çözülen toz toprak su ataş
an akarı vardır
nice maddedir ki nice nitelikte akarı
canlı varlık, insanda öyle
derviş akarına kapılan çok olur
hele molla kesilen...
yunus emre de çok kapılmış
şiirler akmış bağrından
akara karşı durabilmiş de
sorgulamış kendini dünyada kendini

Geçmiş gelecek arasında şimdi bir nefes, geçmiş yaşandı değil mi?
Evet, ama biz nefes aldıkça geleceğe var oldukça.

Her şiir itiraftır kafiyeler süslese de insanın canlı itirafı.
Her canlının ilkbaharı
Kaçırdı mı yazı
Kaldı mı sonbahara yaz hasreti
Özlem duyar ilk baharlara

K/arıma, bal petek...

His, sis, siz
Sensiz biz, bu dünyanın hali
Senle biz olmanın bedeli de
Bu ayrılık, hisseden,
His

Denizden ne çıkar
Karadan karaya vapur gelir
Denizden babam çıksa yerim
Bir bağ attın mı denizden balık karadan karaya insan çıkar
Şinanay da yavrum şinanay

Ekmek nerede emekte
Para nerede kasada
Kas kuvveti ekmekle kazanılır ücretle çalışır
Hayranlık hak hukuk mücadele
Ekmeği kazanırken de ücreti hak alarak ta

Gece gelir gece olurum
Sabah olur gündüz kalkarım
Gündüz bir alem gece ben
Yansa da lambalar gece ışıl
Yine de gece gelir ben olurum

Kurduğumuz hayaller ürettiğimiz kuramlar
Kumdan kaleler gibi uygarlıklarda
Görülmeyen sismik hareket
Görülmeyen virüsler
Son mevsimi gibi hayatlarımızı sarsıp yıkıyor
Tebrik ederim.

şair yazar, okur okur ve şiir gelişir ve büyür.
yabancı bir okur diline çevirir ve çelişir ve çağrışır
evvel zaman kadınları kraliçe, şimdi güzellik kreliçesi

Hapishanede bir akşam üstü gel bir şey yapalım
Ne
Gece geliyor, gün kalkıp
Çekilecek olan biz
Çektirecek olanlar gardiyanlar
Yoksa bizden kuşkulanırlar
Evet geleni konuşuyoruz, gece ve yıldızları
Geldi ve içimize çöktü uykumuza karıştı
Sabah olunca biz kazanacağız yine
Ay şahit mumları razı ...

Gözden gönülden uzak acı çekilir sancı, dağlar denizler birikir bir şiirle yine insana varılır. İnsan şiirleriyle kendi gibi.

Acının miladı aşkla başalar, doğum sancısından önce. Hiç bir şey yokken ortada büyük patlama uzayda, yürekte yangın kalpte sızı ve geçim derdi. Şimşek çaktığında kafada ise mutluluk tadı hissedilir. İletişim bilişim çağında mutluluk çabuk hissedilip geçiyor. Acı daha çok duyumsanıyor.

Yazıyla simgeler ayağa kalkmış şiirle hoş geldin demiş şaire, insana. İnsan şairdir.

Tek kelimeyle aşk çok kelimeyle duygular, umursamamak ama sorgulamakta var.
Aşıklar şairdir şiirleri aşkları.

Ortak bir şiir, ortak ışık ve aydınlık ve beklenen gölgeler

İnsana insan gerek, arkadaşlık dostluk, olmazsa öğüt.

Ne çok doğmuşuz yüzümüz kırışmış
Olsun doğurduk ya çocuğumuzu çoğaldık ya günleri
Hayat hep yeniden yine doğar
Hayret edelim hayrettin olalım...

Adı yok, insanın yaşam mücadelesinin..

Tan, alaca karaca kimin nesisin tanı kendini.
Güneşe ayna tutmuş bir okur, kendi şiirine davet eder.
Rimbaud ile bir okurunu okudum.