Bir hayalle başlar her şey...
Ve hayali kuran; ardından ne pahasına olursa olsun gidecek cesarete, asla vazgeçmeyecek karaktere, çağları aşan öngörüye ve bilgiye sahipse o yolun sonu mutlak zaferdir.
Zaferle taçlanan en büyük yolculuğumuzun 101. yılı kutlu olsun.
#19Mayıs1919
1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.
Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır.
Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.
Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınmayı gerektirmiş, şilep yükünü boşalttıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı bir derece de yükselmiştir.
Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüştür.
(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)
***
Paniğin bağışıklık sistemini % 50 zayıflatan bir etkisi vardır.
Ve zihnimiz bize inanılmaz oyunlar oynayabilir.
Korku çoğu zaman iyidir, sizi hayatta tutar. Lakin panik her zaman kötü sonuçlar verir. İnsanın boş kaldığı, amaçsız hissettiği anlar ise zihnine en kolay yenildiği anlardır.
Sürekli sıkıldığınızı düşünmek, haberleri takip ederek olası felaket senaryolarına kafa yormak, sosyal medyadaki komplo teorileri ve asılsız haberler ile paranoyada level atlamak yerine zihninizi oyalacak işler ile meşgul olmayı deneyin.
Yaşanmış olan güncel her bir olay tüm insanlar tarafından farklı değerlendirilir. Bu bakış açısının olumlu veya olumsuz açılardan değerlendirilmesi kişinin kendi tercihleriyle belirlenir. İçinde bulunduğumuz dönem de moral ve motivasyona en çok gereksinim duyulan bir dönemdir. Bu nedenle duygu ve düşüncelerimizi kendimize zarar verecek şekilde değil hayata tutunmamıza destek olacak şekilde yönlendirmeliyiz.
...
Ahmed Arif Leyla'sına seslenirken "Başın, gözün ağrımasın." der. Sevmek tam da bu. Eskilerin dediği gibi: "Tek canı sağ olsun da; yel essin, kokusu gelsin."
"Hangi çiçek, diğerini 'sarı açtı' diye ayıplar? Hangi kuş 'farklı ötünce' diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar."
...
Sonra dedim ki
19.05.2020 - 19:57Kadir kıymet bilen kadirşinaslardan olmamız duasıyla Leyle-i Kadrimiz kutlu olsun.
Sonra dedim ki
19.05.2020 - 19:54Bir hayalle başlar her şey...
Ve hayali kuran; ardından ne pahasına olursa olsun gidecek cesarete, asla vazgeçmeyecek karaktere, çağları aşan öngörüye ve bilgiye sahipse o yolun sonu mutlak zaferdir.
Zaferle taçlanan en büyük yolculuğumuzun 101. yılı kutlu olsun.
#19Mayıs1919
serbest kürsü
18.05.2020 - 12:51Çocuklarınıza iyi bir meslek sahibi olmayı öğretmeden önce,
iyi bir insan olmayı öğretin..
Sonra dedim ki
17.05.2020 - 21:54"Her kuş murâdına uçar,
Konabildiği ancak nasibidir..."
Sonra dedim ki
10.05.2020 - 16:26"Bir evde anne varsa, önce bayat ekmek yenir.
Bir evde anne yoksa, taze ekmek de bayat gelir..."
Anne insanın kabul edilen duasıdır.
Kelimelerin en azizi, şefkatlisi ve merhametlisi "ANNE"dir.
serbest kürsü
03.05.2020 - 21:16Hararet nardadır, sacda değil.
Keramet baştadır, tacda değil.
Her ne ararsan kendinde ara.
Kudüs'de, Mekke'de Hac'da değil.
Hacı Bektaş-ı Veli
serbest kürsü
30.04.2020 - 18:53“...çiçeğin rengi soldu, bitti şarkısı kuşun
yol tenha, dal mecalsiz, su durgun
tabut yapılan tahta, ev ev taşınan odun
bahar, ümit yerine; ey kış, içimde korkun...”
Ziya Osman Saba
aşk
11.04.2020 - 18:35Hep Mecnun'a, Ferhat'a özendi.
Karşımızdakinin Leyla olduğunu zannedip
'Şirin'liğine aldandık...
Sonra dedim ki
11.04.2020 - 18:15Ayet derinliğinde yüreğim...
Okuyanı çok..
Tefsirini bilen yok..!
serbest kürsü
11.04.2020 - 18:05Hep Mecnun'a, Ferhat'a özendi.
Karşımızdakinin Leyla olduğunu zannedip
'Şirin'liğine aldandık..!
serbest kürsü
09.04.2020 - 21:48Bir hastanenin yoğun bakım sorumlusu doktor anlatıyor:
“Son demlerini yaşayanların, ‘keşke şu arsayı alsaydım; keşke şu kadar daha kazansaydım’ dediklerini duymadım.
Tüm pişmanlıkları; ‘keşke şu iyiliği yapsaydım, şu hataya düşmeseydim, şu kötülüğü yapmasaydım..’ şeklindeydi.
İyilik yapmaktan vazgeçmeyin!
Sonra dedim ki
04.04.2020 - 22:57Kim bilir, belki bu bahar biz de kırlara çıkarız.
Hatta çiçekler toplar, türküler söyleriz.
Kimbilir...
Hele şu kar kış bir geçsin...
Sonra dedim ki
03.04.2020 - 13:00Ölüm kadar yakıcıdır Yalan...
serbest kürsü
31.03.2020 - 13:46DÜNYANIN EN İLGİNÇ DONARAK ÖLME HİKAYESİ
1950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar.
Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın dayanılmaz yakıcılığını anlatır.
Şilep Lizbon’a demir attığında, soğuk hava deposunun kapısını açan kaptan, zavallı denizcinin cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır.
Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. İskoçya’ya götürdükleri Madura şarapları 18 derecede taşınmayı gerektirmiş, şilep yükünü boşalttıktan sonra soğutma sistemi zaten kapatılmış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı bir derece de yükselmiştir.
Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı (ya da donacağına inandığı) için ölmüştür.
(Kaynak: Bernard Werber, ‘İzafi ve Mutlak Bilgi Ansiklopedisi’)
***
Paniğin bağışıklık sistemini % 50 zayıflatan bir etkisi vardır.
Ve zihnimiz bize inanılmaz oyunlar oynayabilir.
Korku çoğu zaman iyidir, sizi hayatta tutar. Lakin panik her zaman kötü sonuçlar verir. İnsanın boş kaldığı, amaçsız hissettiği anlar ise zihnine en kolay yenildiği anlardır.
Sürekli sıkıldığınızı düşünmek, haberleri takip ederek olası felaket senaryolarına kafa yormak, sosyal medyadaki komplo teorileri ve asılsız haberler ile paranoyada level atlamak yerine zihninizi oyalacak işler ile meşgul olmayı deneyin.
Yaşanmış olan güncel her bir olay tüm insanlar tarafından farklı değerlendirilir. Bu bakış açısının olumlu veya olumsuz açılardan değerlendirilmesi kişinin kendi tercihleriyle belirlenir. İçinde bulunduğumuz dönem de moral ve motivasyona en çok gereksinim duyulan bir dönemdir. Bu nedenle duygu ve düşüncelerimizi kendimize zarar verecek şekilde değil hayata tutunmamıza destek olacak şekilde yönlendirmeliyiz.
...
serbest kürsü
27.03.2020 - 23:57Ahmed Arif Leyla'sına seslenirken "Başın, gözün ağrımasın." der. Sevmek tam da bu. Eskilerin dediği gibi: "Tek canı sağ olsun da; yel essin, kokusu gelsin."
serbest kürsü
27.03.2020 - 11:25Bir umudun katiline müebbet versen ne yazar, idam versen ne yazar!
Sonra dedim ki
26.03.2020 - 23:35Sonra dedim ki;
Kaleme sırrını verme, gider kağıda yazar!
serbest kürsü
21.03.2020 - 20:56Baharın başladığı günden;
Hayırlı Kandiller...
serbest kürsü
19.03.2020 - 15:40"Hastalık size bulaşmayacak şekilde davranmaya çalışmayın. Hastalık zaten sizde varmış gibi, başkasına bulaştırmayacak şekilde davranmaya çalışın."
serbest kürsü
06.03.2020 - 10:03Bukowski ne de güzel anlatmış;
"Hangi çiçek, diğerini 'sarı açtı' diye ayıplar? Hangi kuş 'farklı ötünce' diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar."
...
serbest kürsü
04.03.2020 - 10:04Sussan olmuyor, susmasan olmaz
Dil dursa hakim bey, tende can durmaz
Yazsan olmuyor, yazmasan olmaz
Yalnızlar Mektebi
02.03.2020 - 19:44Kimse bilemez...
Senin olmadığın
Bir gecenin ne kadar karanlık
Senin olmadığın
Yalnızlığın ne kadar kalabalık olduğunu...
Sonra dedim ki
02.03.2020 - 13:35Sonra dedim ki;
Ölüm bile yoruldu...
Yalnızlar Mektebi
02.03.2020 - 09:32Aşkı hatırlatıyorsun bana
Yapma...
Hayat yeterince zor zaten
Üstelik bugün pazartesi...
Toplam 1273 mesaj bulundu