Murada erdirmez sürüsünü bu akıntı
Yüzünü güldürmez pörsümüş umutların
Kurnaz ve aç iklimlerin merhametsiz doymazlarını doyurmak
Kaç çocuğun kalbinde mezar
Bu kaos dinmeden
Dinmeden bu korkunç hırs
Çehresi çaresiz anne babaların
Rengi ne olursa olsun
Bu devir çocukların zihninde yara
Çocukluğu geri vermeyen düzen
Eksik ve kara...
Ne kadar bulutlu için söylemesen de
Kaybetmiyor yüzünü, bu iyi:
Karışması, kaynaması, kabarması içinin
Bir elma kadar sade!
Karanlığın da sade, iç çekişlerin
Sakladığın ne varsa dilinin bohçasında
Çözüp açılıyorsun gözlerini kapatıp
Çözülmüyorsun yine:
Muzip bir sus işareti parmaklarında bir de!
Şimdi aklından geçti, unuttun
Herkesin içi bulutlu gibi bir cümle...
Orası öyle, derdim, tanımasam seni
Enine, boyuna, derinliğine...
Nasıl bir maharetse, bir tebessüm atölyesi
Yaşadığın şeylerle yüzün arasında
Sağalıyor, direşiyor, hayat buluyor
Sonra yüzünde uçsuz bucaksız bir şarkı:
Düşen çocuk, kırılan dal, eskiyen elbise!
Kim demiş, varsın desin
İnsan karmaşık diye!
"...Dostluklar ise çok yavan, coşkusuz, ilerletici değil. Yani dost filan hava, adam gibi oturup konuşacak kimse olsa bari bir tek. Ama kendimden hoşnut oluşum kendime bağlı ilerlemeyi sağladığı için tedirgin değilim."
Cahilsin, okur öğrenirsin.
Gerisin, ilerlersin.
Adam yok, yetiştirirsin.
Paran yok, kazanırsın.
Her şeyin bir çaresi vardır.
Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Büyük Ozan Mahsuni Şerif geçti bu dünyadan... 15 yıl olmuş hemde.. :((
Mevlam gül diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
Dura dura bir sel oldum erenler
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı
Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
Mahsuni şerifim dindir acını
Bazı acılardan al ilacını
Pir sultanlar gibi dar ağacını
Bilmem boylasam mı boylamasam mı
İbrahim Sadri’nin sesinden dinleyin ‘Siga Sözleri’ şiirini…
Uzak nedir bildin mi, Eritre mi, Patani mi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada
De bana cami kapıları niçin açık?
Ara sıra tapınmak için mi?
Siyah bir cübbeye sığar mı tanrı?
Ya buyrukları?
Bu yeni dini size kim indirdi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada
Enflasyon azdı, dolar dalgalandı, dilen dostum
Secde yerin altınlarla kaplandı
De bana, müşrikler böyle ödüllendirilmedi mi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada.
Alkış çekersin, terazin hassas
Secde yerinde gözlerin oynaş, kalbin mutmain
Eğildikçe, eğildikçe, eğildikçe
Kaydımızı efendiler zimmetine geçirdi!
Yükseklerden başlamadı mı her alçalış?
Onun indirdiği ile hükmetmeyen kimlerdir, bilmez misin?
De bana kime secde edersin?
Vatan yine sağ olsun!
Ama bu din hangi din?
Ekmek aziz, can aziz
Peki baki olan ne, rızkı veren kim?
Ana saçı süpürge, kadın telli duvaklı
Dudaklarında devri kâdim
Başköşede sâdabâdı saltanat
Fetva ehli İbrahim sanatını susar
Peki eceli tayin eden kim?
Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu..
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa'yı hoca zannederek namazı kıldırmasını söylerler. "Yok ben hoca değilim" dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar...” dedim.
serbest kürsü
05.01.2018 - 12:31Murada erdirmez sürüsünü bu akıntı
Yüzünü güldürmez pörsümüş umutların
Kurnaz ve aç iklimlerin merhametsiz doymazlarını doyurmak
Kaç çocuğun kalbinde mezar
Bu kaos dinmeden
Dinmeden bu korkunç hırs
Çehresi çaresiz anne babaların
Rengi ne olursa olsun
Bu devir çocukların zihninde yara
Çocukluğu geri vermeyen düzen
Eksik ve kara...
serbest kürsü
04.01.2018 - 14:51Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not; Dünya beş para etmiyor...
serbest kürsü
04.01.2018 - 12:07Ne kadar bulutlu için söylemesen de
Kaybetmiyor yüzünü, bu iyi:
Karışması, kaynaması, kabarması içinin
Bir elma kadar sade!
Karanlığın da sade, iç çekişlerin
Sakladığın ne varsa dilinin bohçasında
Çözüp açılıyorsun gözlerini kapatıp
Çözülmüyorsun yine:
Muzip bir sus işareti parmaklarında bir de!
Şimdi aklından geçti, unuttun
Herkesin içi bulutlu gibi bir cümle...
Orası öyle, derdim, tanımasam seni
Enine, boyuna, derinliğine...
Nasıl bir maharetse, bir tebessüm atölyesi
Yaşadığın şeylerle yüzün arasında
Sağalıyor, direşiyor, hayat buluyor
Sonra yüzünde uçsuz bucaksız bir şarkı:
Düşen çocuk, kırılan dal, eskiyen elbise!
Kim demiş, varsın desin
İnsan karmaşık diye!
serbest kürsü
02.01.2018 - 17:05Geldik, çağı gördük ve ürperdik... / Sezai Karakoç
...
Biliyor musunuz? Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim! / Cahit Zarifoğlu
serbest kürsü
29.12.2017 - 11:44"...Dostluklar ise çok yavan, coşkusuz, ilerletici değil. Yani dost filan hava, adam gibi oturup konuşacak kimse olsa bari bir tek. Ama kendimden hoşnut oluşum kendime bağlı ilerlemeyi sağladığı için tedirgin değilim."
serbest kürsü
28.12.2017 - 10:57Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
Sait Faik Abasıyanık - Alemdağda Var Bir Yılan
serbest kürsü
27.12.2017 - 10:34Hüznü derin olanın, neşesi göğü delermiş.
serbest kürsü
21.09.2017 - 15:16Cahilsin, okur öğrenirsin.
Gerisin, ilerlersin.
Adam yok, yetiştirirsin.
Paran yok, kazanırsın.
Her şeyin bir çaresi vardır.
Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.
Ahmet Hamdi Tanpınar / Mahur Beste
serbest kürsü
13.09.2017 - 13:16Öldüğümde; "cehennemde çok kaldım, bana cennetin yolunu gösterin" diyeceğim...
serbest kürsü
14.07.2017 - 14:23"her yer dolu;
boşluk senin yüreğinde..
her yer aydın;
loşluk senin yüzünde.."
Sonra dedim ki
13.07.2017 - 11:45Çiçek değil bu sevi
Nasıl sunayım
Gözümün bakışından
Suların akışından
Kumrunun sekişinden
Anlamalısın.
serbest kürsü
13.07.2017 - 11:43Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için saklamıştım...
serbest kürsü
22.05.2017 - 13:18Keşke bir şiir okumuş,
Bir kedi sevmiş olsaydınız..
Belki bu kadar kirletmezdiniz birbirinizi...
...
Turgut Uyar
Sonra dedim ki
18.05.2017 - 11:04ruhun penceresi
gebedir sonsuzluğa
dem gelir
çözülür
kaderin en derin bilmecesi
ve
mührünü basar sabah bu
karanlığa..
serbest kürsü
18.05.2017 - 10:39Büyük Ozan Mahsuni Şerif geçti bu dünyadan... 15 yıl olmuş hemde.. :((
Mevlam gül diyerek iki göz vermiş
Bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
Dura dura bir sel oldum erenler
Bilmem çağlasam mı çağlamasam mı
Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi
Mahsuni şerifim dindir acını
Bazı acılardan al ilacını
Pir sultanlar gibi dar ağacını
Bilmem boylasam mı boylamasam mı
serbest kürsü
17.05.2017 - 13:20Ben bir eldim, sen bir eldiven
al içine, koru lütfen beni parmakları kopmuş gerçeğimden!
...
serbest kürsü
17.05.2017 - 10:15Tarih boyunca barbar kelimesinin yan yana yazılamadığı tek bir kelime var: Kitap. Barbarlar kitap okumaz. Moğollar her gördükleri kütüphaneyi yaktı.
Sonra dedim ki
16.05.2017 - 16:16DOST dediğin;
Sevinci çarpıp,
Hüznü bölmeli.
Geçmişi çıkarıp,
Yarını toplamalı.
Yarana merhem olmalı...
serbest kürsü
16.05.2017 - 10:16İbrahim Sadri’nin sesinden dinleyin ‘Siga Sözleri’ şiirini…
Uzak nedir bildin mi, Eritre mi, Patani mi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada
De bana cami kapıları niçin açık?
Ara sıra tapınmak için mi?
Siyah bir cübbeye sığar mı tanrı?
Ya buyrukları?
Bu yeni dini size kim indirdi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada
Enflasyon azdı, dolar dalgalandı, dilen dostum
Secde yerin altınlarla kaplandı
De bana, müşrikler böyle ödüllendirilmedi mi?
Eviniz Dar’üs-selam, arabanız Ford Granada.
Alkış çekersin, terazin hassas
Secde yerinde gözlerin oynaş, kalbin mutmain
Eğildikçe, eğildikçe, eğildikçe
Kaydımızı efendiler zimmetine geçirdi!
Yükseklerden başlamadı mı her alçalış?
Onun indirdiği ile hükmetmeyen kimlerdir, bilmez misin?
De bana kime secde edersin?
Vatan yine sağ olsun!
Ama bu din hangi din?
Ekmek aziz, can aziz
Peki baki olan ne, rızkı veren kim?
Ana saçı süpürge, kadın telli duvaklı
Dudaklarında devri kâdim
Başköşede sâdabâdı saltanat
Fetva ehli İbrahim sanatını susar
Peki eceli tayin eden kim?
serbest kürsü
12.05.2017 - 10:05Dünya başkalaştı.
Çevre kirlendi.
Fıtrat bozuldu.
Şartlar kötüleşti.
İnsanlık değişti.
Zulüm ağırlaştı.
Ahlak fenalaştı.
Hayat acılaştı...
Sonra dedim ki
12.05.2017 - 08:50Dünyada adam çok fakat insan az
Eğer insan bulursan ismini ALTUN ile yaz!
serbest kürsü
11.05.2017 - 14:54Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu..
Bekri Mustafa, yoksul bir mahallede “Küçük Ayasofya Camii”nin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılır ve başında kavuğu sırtında cübbesiyle oradan geçen Bekri Mustafa'yı hoca zannederek namazı kıldırmasını söylerler. "Yok ben hoca değilim" dese de dinlemezler ve zorla öne geçirirler. Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabutun örtüsünü açar ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat ölüye ne söylediğini merak eder.
Bekri Mustafa gülerek cevaplar: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Eğer orada, bu dünyanın ahvalini sana sorarlarsa, Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam oldu dersin. Onlar durumu anlar...” dedim.
Sonra dedim ki
11.05.2017 - 09:42aleykümselam..
serbest kürsü
11.05.2017 - 09:05Hayat silgi kullanmadan yazılan bir hikayedir.
Bugün yazılıyor, yarın okunacak...
Toplam 1273 mesaj bulundu