Kelimeler De Yorulur Adlı Üyenin Nedir Yazıla ...

  • kararsız denge

    13.04.2017 - 22:08

    tüm kararsızlıklarım dengeli aynı anda geliyorlar

  • Sonra dedim ki

    10.04.2017 - 08:02

    Umudum her zaman bakidir amma,
    Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun.

    Abdurrahim Karakoç

  • tohum

    09.04.2017 - 20:55

    orman olamayinca tohum olma cabasi

  • Birine Seslenin

    09.04.2017 - 18:26

    bütün korkakliklarini bana mi biriktirdin

  • vedasız gitmek

    09.04.2017 - 17:21

    once vedalasacak biri olmali ki onunla vedalasmadan gidebilmeli

  • kederli diyaloglar vakfı

    09.04.2017 - 17:19

    -hiç kocaman,güzel isler yapamamis biriyim, tum yarim kalmis, baslanmamislar bende
    -durmuyorsun ama
    -yaşamda gitti gidiyor,hala arıyorum
    -peki neyi ariyorsun hala
    -tohum gibi küçükte olsa cogalacak isler

  • Şu an ne yapıyorsun

    09.04.2017 - 12:03

    kocaman gövdesine sirtimi huzurla, sukunetle dayadigim bir agacin serinliginde bir yapraga bir topraga bakıyorum,ormanin sesinden baska ses yok... babami hatırlıyorum

  • her şey aslına rücû eder

    08.04.2017 - 22:41

    felsefenin ana konusu

  • Hiç gelmeyecek birini özlemek

    06.04.2017 - 23:01

    hayat kısa, kuşlar uçuyor

  • laf salatası

    06.04.2017 - 17:55

    Bir süre sonra,
    bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki
    ince farkı öğrenirsin,

    Ve aşkın yaşlanmak,
    birlikte olmanın da güvende olmak
    anlamına gelmediğini öğrenirsin,

    Ve öpücüklerin sözleşme
    ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye
    başlarsın,

    Ve yenilgileri
    başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
    bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin
    zerafeti ile,

    Ve herşeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
    çünkü yarın ile ilgili herşey belirsizdir.

    Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu öğrenirsin
    eğer fazla maruz kalırsan.

    Bu yüzden,
    başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
    kendi bahçeni yarat
    ve kendi ruhunu kendin süsle.

    Ve göreceksin ki dayanıklısın..
    Ve kuvvetlisin,
    Ve değerlisin...

    Veronica A. Shoffstall

  • özgeçmiş

    06.04.2017 - 12:16

    "Hak bir gönül verdi bana, ha! demeden hayran olur
    ''Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur.." Yunus Emre

  • Fasl-ı bahar

    06.04.2017 - 11:31

    yeryüzünün tüm mevsimleriydin en çokta ilkbahar

  • hülyaya dalmak

    06.04.2017 - 11:21

    bana birseyler söyle... çiçeklenen erik dali gibi, kiraz dali gibi... pinar basindaki akan su gibi

  • mevsim bahar

    05.04.2017 - 22:47

    içime de gelse

  • Sonra dedim ki

    05.04.2017 - 18:55

    h. ergulenin üzgün kediler gazeliyim... nurullah gencin erzurum garı... necip fazılin kaldirimlari... didem madakin ahı...

  • Sonra dedim ki

    05.04.2017 - 00:09

    Yarın gece gideceğim bu kentten
    Bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni
    Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok
    Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri

    Sözüm yok işte yüzüm işte akşam
    Sesimde anıların sessizliği

    İçimde acıyla yürüyorum yolları
    Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten
    Yorulsam da bir daha binmem o trenlere
    Kimse karşılamasın istasyonlarda beni

    Kuşsuz bir kent gizli uzayan saçlarımda
    Aşktan ve anılardan bir avuç külüm şimdi
    Ardımda usulca akan küçücük sular
    Bir onlar uğurluyor varacağım ırmağa

    Sözüm yok işte yüzüm işte akşam
    Sesimde anıların sessizliği

    Sonunda bir soru gibi kaldım yine kendimle
    Kentin kırık aynasında eksildikçe düşlerim
    Söyle benim ömrüm bu kente uğradı mı
    Sahi ben hiç ömrümü kendime yaşadım mı
    Haydar Ergülen

  • Nerde O Yeminler

    05.04.2017 - 00:05

    mideme oturdular ama napiiim çayda boş içilmiyordu

  • Birine Seslenin

    04.04.2017 - 20:57

    Merhaba

  • bir öküzün döngüsel hareketleri

    04.04.2017 - 20:30

    hayatım circle :)

  • Mazi Kalbimde Yaradır

    04.04.2017 - 20:22

    Bir İkindi Rüyasıydı İstanbul… Bende Hâlâ Kerâhat Vakti Sersemliği…

    Ruhum kaç yokoluş saydı zamanın kirli aynasında. Aşkı bulanlar, aşkla dolanlar, aşk olanlar, aşığım sananlar, aşk yoluna kurban olanlar…

    Bak aynaya, perişandır şimdi, utanıyordur, sıkılıyordur sakladığı sırlardan. Utanıp seni gösteriyordur suçlu. Sen iyisi mi bana sor sevdayı. Yalnızlıktan dem tutmuş, sevgisizlikten yosunlaşmış yürekleriyle siyah gözlüklü adamlar anlatamaz hiç bir şey. Anlatttıkları azğılarıyla çıkardıkları gürültü sigasından cümle bozması laf salataları olur. Şimdi sen sus ve dinle…

    Aşksızlıktan beton kesilen İstanbul’u da bana sor. Ne zamanki insan gözyaşlarını kaybetti, su arar oldu boğazın kenarında… Ne zamanki sevgiyi sokak çocuklarının elinden elma şekeri gibi kaçırıp, çöp kenarındaki kedilere paylaştırır oldu insan… Bir gülün kokusunu bile parayla satın alır oldu… Ne zamanki her şey bir şey oldu… Ve ne zamanki insan yoksunluğundan yüreğindeki aşkını satar oldu, işte her ne olduysa o zaman oldu.

    Küskün yüreklerimiz, silik sevgilerimiz, buğulu akıllarımız, körelmiş duygularımız, kaybolmuş hayallerimiz ve nasırlaşmış benliğimizin anıtı olarak diktik bu şehri, hayal şehri İstanbul’un üzerine. İstanbul’u katlettik ve gömdük bu anıtın altına.

    Sor hal-i perşanımı, hicranımı önce Sultanahmet’e sor. Güvercin gerdanında asılı aşkları kalmadı … Bir ikindi rüyasıydı İstanbul… Ve ben de hala kerahat sersemliği…

  • Yeni Antoloji

    04.04.2017 - 20:19

    yalnış farketmediysem bay baş baykuş bey, ofline üyeler antolojiye girdiklerinde popüler uyelerde gözüküyorlar hem de online olmadan

  • Yeni Antoloji

    04.04.2017 - 12:56

    online olmayan uyelerde artık sobeleniyor:)) seviliyorsun antoloji... demek siteye girdin oooo online olmasanda gördüm diyorum

  • yalnızlık seremonisi

    03.04.2017 - 23:16

    Yorgun bir İstanbul akşamıydı,

    İstanbul yorgundu, ben taşıdım aşkını,
    Kapıya kadar geçirdim, gün doğuyordu…
    Bana seni bıraktı hatıra.

    Beni tanır oldu tüm kaldırımlar,
    Her köşe başında su satan minik çocuklar,
    Hatrımı sorar oldu martılar,Bana emanet tüm acılar…

    Eğer sabrediyorsan sebebi vardır,
    Lal olan dilim yoksa ne bekler?
    inandığım yarını gözlüyorum yıllardır,
    Filizlenir diye beklediğim bahardır.

    Yorgunum İstanbul’u yalnız taşımaktan,
    Anlayamıyorum, anlayamıyorlar,
    Sessizce bakıyorum, gürültüyle akıyor kalabalıklar,
    Susuyorum ve sunuyorum niyazlarımı Rabbime…

    Sen ve İstanbul ne kadar benziyorsunuz birbirinize,Yakın ama uzak, uzak ama yakın.
    Ama iki yol var ikinize de,
    Ya yüreğimden ya üzerimden geçin.

    Bitiyor mu kalabalıklar İstanbul’da,Ve biliyor mu bitiyor zamanı,Kalmıyor tek bir anı,Geliyor hasat anı.

    İste ellerim burada,İki bayramı kovalayan mutluluğun muştusu,
    Hani şu dolunayın ışığında,
    Uzan, saçlarımdan bir yıldız kopar…

    M. Salih AYDOĞAN

  • Bu üyemiz msj gönderilmesine izin vermemektedir

    03.04.2017 - 22:46

    mesaj attığım bayan üyeler no panik sadece bir merhaba ve mesaj kutum çalışıyor mu :) diye verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür

Toplam 126 mesaj bulundu