Huri Çalışkan Adlı Üyenin Nedir Yazıları - An ...

  • avluda yürüyen gölgeler

    23.08.2024 - 15:39

    İşte umut...
    İşte yaşamak...
    İşte rağmene rağmen...
    İyileşmeyi bilen toprak ana geçiyor içimden çağlaya çağlaya,
    özlemi Mahsuni gamında.
    Sevdayı anlatıyor güneşin koynunda bir şölen.
    Umut edenlere umut, aşk dileyenlere Eros yeniden doğuyor gri
    bulutlar arasından.
    Türkülerin söylediği, şarkıların düzleştirdiği, notaların bağırdığı dünya diyarında.
    Zihnimizde depoladığımız melodilerin ezilmediği bir alanda...

    ,, Avluda Yürüyen Gölgeler Roman'ından "

  • avluda yürüyen gölgeler

    23.08.2024 - 15:38

    Düşünüyorum; düştüğünde el tutan olabilmek eskitir mi
    koca yürekleri?

    “Şımarır aman!” deyip sakındıkları onca hisleri, sevgileri nereye
    gömüyorlardı eskiden büyüklerimiz?

    Ya şimdi bizler ellerinden tuttuğumuz çocuklarımızla birlikte çocukluğumuzu arayıp ince ince ekleyemiyor muyuz?

    Kimliklerimize sevgiyi, şefkati ve sarılmaları ve hatta masum papatyaları.

    Eylülün Sandığı

    Avluda Yürüyen Gölgeler Roman'ından,

  • avluda yürüyen gölgeler

    23.08.2024 - 15:38

    “Ama Sıla, gece vakti bütün kelebekler siyahtır,”

  • avluda yürüyen gölgeler

    23.08.2024 - 15:33

    ,, biliyorduk, bir araya geldiğimizde soylu ruhlarımızın kavuşmasında ki çarpışmanın şiddetini.’’

    Avluda Yürüyen Gölgeler

  • mesnevi

    23.08.2024 - 15:05

    bizler eğer hayatın içinde ilerlerken Mesnevi okusaydık, bir Tabtuk Emre söyleyişisi dinleseydik, Allah seni cehennemde yakar ile korkutulmasaydık ve hala korkutmasaydık Çocukları, ilim ve bilimi layıkıyla kullanabilseydik, aşk nasıl bir şerbettir, şairlerin mektuplarında ki o incelikleri okusaydık, zehirleyici, imrendiren, şiddet içeren dizilerde ki karekterlere benzemek için kendilerini kopyalar mıydı yine Çocuklar?

    HZ.MEVLANA'nın YÜREĞİNDEN DÖKÜLDÜĞÜ MEKTUP 3

    Güller Şems diye açmıyorsa, gülün kokusunu neyleyeyim, Ayrılığı ağlatamayan gecenin karanlığını neyleyeyim. Şems'siz sofranın balını böreğini neyleyeyim, Beni kavurmayan acıyı neyleyeyim. Gözümü yakmayan gözyaşını neyleyeyim, Karanlığıma Şems olamayan yari neyleyeyim. Canını yoluma post eylemeyen dostu neyleyeyim, Şems gibi bakmayan gözü neyleyeyim. Yârenin yüreğine merhem olmayan sözü neyleyeyim, Kır kalemimi ey felek! Şems yoksa ne diye devran edersin alemde, Zerrede alemi, alemde aşkı yaşamayan Adem’i neyleyim.

    Sensizliğe alışmak, her türlü teselli sözü, bir ihanet geliyor kulağıma. Ne tuhaf ki, dün seni bana kötüleyen diller, bugün sensizliğin efkârındaki Mevlâna’yı teselli için dil döküyorlardı. Her türlü teselli sözü bir ihanet geliyor kulağıma. Parmaklarım alev alev yanıyor. Kâğıt tutuşacak, mektup yanacak diye çekiniyorum. Cehennemden betermiş, seni kazanmak için senden uzaklaşmak.

    Namaste.

  • teşekkür et, niyet et, şükret ve sev

    23.08.2024 - 14:44

    ,, hamd ‘’ âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. hamd; sözlükte iyilik, güzellik, üstünlük ve erdemlilikle niteleme ve övme manasına geldiği biliniyor.

    , şükür ‘’ övme, iyilik edenin ve bu nimeti verene kadrini – kıymetini göstermek, iyilik ve ihsanda bulunanı övmek anlamını taşır,

    her insan bulunduğu mevcut haline şükretmelidir, mevcut durumun daha kötüsüne sahip olan insanlar her zaman var olmaktadır. Bu yüzden ki, olan veya olmayan tüm şeyler için şükür edilmelidir. Sahip olunan tüm güzelliklerin Yüce Yaradan sayesinde olduğunu elbette biliyoruz, bu yüzden her şükür Yaradan’adır.

    şükretmek iyi olma, hayat memnuniyeti ve mutlulukla bağlantılıdır. şükür ile ilgili yapılan çalışmalarda şükran hissi arttıkça, ruh halinin olumlu duygularla geliştiği görülmüştür.

    şükür ederken kalbinde ÖYLE BİR HİS OLMALI ki; günlerce süren susuzluğun üzerine suyu içmek gibi hissetmeli insan.

    İnsanların ruhu ilaç deposu gibidir, kimin neye ihtiyacı varsa ondan nasiplenir. alışveriş yapıldığında gürültü, patırtı, talan etmek yerine, sessizce alacağını alarak ve o ruhu onurlandırmalı ihtiyaçlarını giderdiği için.

    ,, susuzluğunu giderdiği kuyuya taş veya pislik atan insanların erdemli davranışı yoktur, kirli kalpleri vardır.

    ,, sevgi şifadır, güçtür, teslimiyettir bir uçurumda kollarını açabildiğin, değişimin mührü, çoğalabilmenin bereketidir.’’ böyle derin özlemlere kavuşulduğunda, fark edebilmenin mucizesi denk gelsin, insan hayatına.

    niyet; bir işi yapmaya karar vermektir ve o an yapılandır.
    Örneğin; Niyet ettim ………. Namazımı kılmaya. Herhangi bir işe başlamadan niyet enerjisinde olmanın mucizelerini görüyorum. Şükürler olsun.

    dua; harfler yetmiyordu bazen anlaşılmaya, biliyordum ki, içtenlikle habersiz edilen duaların avuç içlerine söylenip, yüze sürüldüğünde, ruhumda bir gökkuşağı rengi daha peydah oluyordu.’’

    ,, teşekkür et, sev, dua et, niyet et şükret.’’

    Şükürler olsun, teşekkürler Allah’ım…

    sevgiye bulaşmanın mutluluğu olsun hepimizde, selamlar.

  • kendime fısıltılar

    23.08.2024 - 13:20

    şimdi senden yapılmış ay ışığında düşünüyorum da, tuz göl’ etine dönmüş kalplerin can yakıcı halleri bu şehirde mi kalacaklar?

    İnsanlarla barışmanın uzun yolculuğunda büyümek yerine ,, vazgeçişler sığınağında barınıyordu boş vermişlik.''

    biz büyüdüğümüz için kirlenmiyordu dünya, öyle olsa ağaçlar krallığını kurardı, biz duygularımızı büyütmek yerine kirlettiğimiz içindi.

    bazı umutlar başka hikayeye ait olmalıydı.

    Namaste…

  • şiir

    23.08.2024 - 13:07


    Şiir;
    kalbe ait duyguları sözcüklere döken, sessizliğin sesi, ruhun ise diğer ruhlara büyülü bir dokunmasıdır.

    Acı ve hüzünlerin dinlenmeye, anlaşılmaya veya bazen sadece susmaya ihtiyaçları vardır.

    Bu duyguların üzerlerini kapatmak yerine şefkat ile örtülmeleri sağlanırsa, saklanmaya ihtiyaç duymak yerine ısınırlar ve kendilerini iyileştirirler.

    Acı; soğuk, buz dağıdır, o yüzden üşür.

    Şiir kütüphanelerimizde bizler için farklı bakış açısı serpilmiş satırlara denk geleceğiz.

    Şiirli dünyaya ses eden şairlerimize selam olsun.

  • doğa ananın mektubu

    21.08.2024 - 13:14

    Doğa ananın mektubunu okumuyor, görmüyor, çıkarmamız gereken dersleri alamıyor, dönüşemiyoruz, çoğaltamıyoruz.

    Kitabımız görmemiz gerekeni ibret almamız adına bizi doğaya ve kâinatın içine yönlendirir, anlattıklarıyla.

    Buluttan oluşan yağmurları, rüzgârın neden var olduğunu, yıldızların asılı olduğu gökyüzünü, Musa As. İle Hızır A.S’ ımın yolculuğunu, Arıları, Karıncaları, Zeytin ağacını, dört mevsimin hikmetini, suyun kutsallığını, Gece’nin karanlığı gündüzün aydınlığını anlatır gerçeklerde.

    Gül’ün dikeninden şikâyetçiyiz lakin bu dersin aşkını görmüyoruz. Hayvanlardan, bitkilerden uzak, hatta mahrum kaldık orkideli şehirlerde.

    Yağmur yağdığında şükür yerine şikâyetçi oluş hallerimiz nasılda arttı, hâlbuki yağmur bu zamanlarda nimet sayılması gerekirken.

    Kâinatın içini görmeden bakıp geçiyoruz, hızlı tren yolculuğu misali. Doğa ananın bilgeliği şifası vardı ya hani, mahrum kaldık, uzak kentlerin telaşında.

    Kâinatın tekâmül yolculuğunda cahil kalıyoruz, ilerlerken. İlişkiler içinde öyle. Çoğaltmadan tüketilen onca şey gibi.

    Kimi insanlar vardır, sadece var oluşunuz için size sıra dışı hissiyatı verir, içinizde ki güzelliği ortaya çıkarır, eğer bu çağın soylularına denk gelir seniz, sizi toprağın tohumları gibi büyüteceklerdir. Olurda denk gelir de elini uzatırsa günün birinde bırakmayın, kalbinizle sarılın bedeninizle hissedin.

    O halde tekâmül yolculuğumuzda kolaylıklar bizimle olsun.

  • ve öyle işte

    18.08.2024 - 14:27

    ve...
    Meczup seslendi.!
    Ey evreni var eden Allah'ım,
    O' nu çok sev zira dayanamam...

    it's all coming back to me now.

  • avluda yürüyen gölgeler

    17.08.2024 - 17:10

    Nasıl başlasam acaba,
    bu kutsal yazının ilk sözlerine?
    “ Gözleri desem mesela, hangi denizci cesaret edebilir o engin okyanusta kaybolmaya? Hele çatınca o kaşlarını, deli dalgalar dövmeye başlar ya insanın o kıyılarını işte o zaman çivi gibi çakılıp kalırsın olduğun yere.

    Hani yağmur sonrası soğuktan titreyen serçe misali, yerlerde sürünürcesine...’’

    ,, Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman'ından "

    ?si=rpXsUg6ZrfLKvhxq

  • avluda yürüyen gölgeler

    17.08.2024 - 16:29

    Ben sana rast gelmeden önce ayaklarımı kauçuklarla sarardım zarar almamaları için.

    Senin yollarına rast gelince taşlar pamuk yumuşaklığına dönüştüler, diyor Erdem için Sıla.

    biliyoruz ki sevgilerini avuçlarının içinde saf ve temiz koruyan Erdem gibi Adamlar, Sila gibi rağmene rağmen başaranlar var, Hepsine selâm ile teşekkürler.

    Avluda Yürüyen Gölgeler, Romanı

  • avluda yürüyen gölgeler

    17.08.2024 - 16:22

    Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna
    kavuşuyor olgunluk.
    Soğuk odalarda, pamuk yorganların altından, odun sobasında
    pişen ekmek ve portakal kabuklu ıhlamur çayı kokusu ile uyanışlara...
    “Günaydın Diyebilmek Adına”

    ,, Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman "

  • avluda yürüyen gölgeler

    17.08.2024 - 16:21

    Annemler gitti biz kaldık yine seninle birlikte, kalbimin çırpınışlarını anlamasınlar diye, yerlerin tüm tozunu aldım. Anneme kalsa bugün pek marifetliydim. Bir odanın içinde ki eşyaların ne kadar yeri değişebilirse o kadar değiştirdim. Ama kalbimde ki bu hissi hiçbir şey uzaklaştıramıyordu yerinden. Yüzümü sakladığım yerden kaldırmıyordum ama görüyordum yüzüme baktıklarını.

    İnsan kalbinin çırpınışlarını nasıl saklar bilmiyordum. Kalbime mıh gibi çakıldığından beri bir yere gitmiyordu, ADIN… Sesini duymak için can atıyordum............

    ,, Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman ''

  • terkedilen şehirler

    17.08.2024 - 15:46

    Ben şimdi dumanlı dağların tepesinde
    Bekliyorum tayini başka göklere çıkmış kuşları
    Adres soruyor kırmızı etekli kız bir çobana
    Saçlarına papatyadan yaptığı tacıyla
    Bu kuşlar neden giderler anlamıyorum

  • avluda yürüyen gölgeler

    17.08.2024 - 10:15

    İçimde sürekli mesaisi olan inşaat işçileri barındıran biriyim.

    Oysa bilirim ki mimarlarım, mühendislerim şahane yapılar kurabilecek kapasitededirler.

    Emek verilmiş betonlar kurumasın diye gözyaşlarıyla sulanmıştır; binanın, korunağı olan, çatıya tam sıra geldiğinde, göğüs kafeslerinin içinde kalbi olmayanlar tarafından yeniden yıkılmıştır.

    ,, Avluda Yürüyen Gölgeler, Roman ''

  • şu an ne dinliyorum

    16.08.2024 - 07:08

    gece yeşil, rüzgâr akasyalara geldiğini söylüyor, yağmur yağıyor gürültülü Karadeniz gibi,
    avuçlarım da bir kupa salep, tarçın kokusu, toprak kokusuyla yarış halinde. senin kokunun galip geleceğini bilmiyor şapşallar.

    ?si=426-QOK3cPvHes-R

  • şu an ne dinliyorum

    15.08.2024 - 19:08

    ?si=5DT-z7caF3rAvYVj

    seninle aynı kitapları okumasak da olur, okuduğun dünyayı bana anlatır mıısn

  • hayatın mektubu

    15.08.2024 - 16:32

    gün ışıkları üzerimizden geçerken sağlık versin, kapandığın da ise battaniyesi çatı olsun evsizlere, kimsesizlere ve tüm canlılara.

    sevginin tasarruf sayılmadığı ve geleceği büyüten insanlara şükürler olsun .

    ******

    https://youtube.com/shorts/6pJ5K78HeYs?si=zuDn7kEMiHi39X1m

  • seni anlatmak

    15.08.2024 - 16:29

    seni düşünmek;
    kafamın ve yüreğimin en tatlı, en heyecanlı meşgalesidir.
    Nazım Hikmet.

    https://www.youtube.com/shorts/XDFy0xdar78

  • fırtınanın rüzgarı

    15.08.2024 - 16:17

    rüzgar dünya için gereklidir. tohumlar rüzgarla dağılır, su ve güneşle beslenir.

    Danit' in Cuatro Vientos, şarkısı beni etkileyen bir tohumdur, bu yüzdendir ki, Viento ile ilgili yazmaya, beslenmeye devam edeceğim.

    <<<< fırtına var yürüme dediler, güneş yerine rüzgara aşık olduğumu bilemediler, bilemeyecekler >>>>

    denk gelinen güzel şeylere şükran, bir çok güzel şeylere, bir çok mühim şeylere.

    ,, hijo del viento / rüzgarın oğlu ''

    ********

  • dışımızın kabuğu

    15.08.2024 - 12:43

    Dışımız içimizi saklayan bir kabuk...

  • dışımızın kabuğu

    15.08.2024 - 12:42

    bize vitrini temiz tutmamız, gübürleri ise halı altına süpürmememiz gerektiği öğretildi.

    o yüzdendir sadece dışımızı süslü püslü yapmadan, içimizi temiz tutmamız. elimizden gelen çok olsada kalbimizle yapmayı seçtik, çünkü insan bedeni yorulabilen varlıktır,

    ,, Kalp ise der ki; sen yeter ki yaşa be, yokuş dediğin iki nefes kesikliği, ben hallederim "

    <<< yaşa, sen emi >>>

    günümüz neye ihtiyacımız var ise onunla buluşsun, sevgiyle kal, Huri

  • tanımlamada ki özne

    15.08.2024 - 12:41

    paslı demir ağırlığından bir şey kaybetmez. o demirdir ki en yüksek kuleleri ayakta tutan...

Toplam 410 mesaj bulundu