Turhan sıradağlar ;
Siz blr kaç defa okumayın bir kaç bin defa okuyun ..
Kimsenin Türklük ,Türk bayrağı ile derdi yok ..
Bunu bildiğiniz halde insanları bir yerden vurmak için niyet okuyuculuk yapmamalısınız ..
Dünya’da Uğruna kan dökülmemiş tek blr bayrak yok ..
Hiç bir millet bayrağını çeyiz mağazasında diktirmedi ..
Hiç bir millette gökten zembille inmedi ...
Emin olun Ahbap sağ görüşlü bir dernek olsaydı
Cadırı Kızılay bedava verseydi
Yandaşlara peşkeş çekiliyor diye yırtınırdınız...
Resmi görevi olmayan bir derneğe bedava nasıl verilir çadır .
Yukarıdaki cümleler size ait ...
Cevap hakkımı kullanayım ..
Kızılay’ın Ensar vakfına 8 milyon dolara yakın bağışını aynı mantıkla açıklayın ...?
Kızılaya mı kalmış milletten bağışlarla topladığı paraları sicili bozuk bir vakfa kendi parası gibi bağış yapması ...
Ya siz milletin zekasını neden hafife alıyorsunuz ..
Onbinlerce kişi ölmüş bir Allah’ın kulu istifa etmiyor ..
Biz böyle mi yeni yüzyıla hazırlanacağız ..
herkesin yaptığının yanına kar kaldığı blr ülkede daha çok sela okuruz ..
Dünya’nın hiç blr ülkesinde insan hayatı bu kadar ucuz değildir ..
Biraz devlet aklımız olsaydı o sanatçıları yardım kampanyalarının yüzleri yapardık tüm dünya da baştan sanatçılar dayanışması olmak üzere bağışın merkezi haline getirirdik ..
Ki hepimiz biliyoruz ki bu sanatçıların dizileri dünyanın blr çok ülkesinde izleniyor ..
Siyasilerimizden hem daha sempatikler hem daha çok tanınıyorlar...
Biz ne yaptık bir milyonlarca dolar vergisi afa uğramış müteahhitlerin kaf dağından kar bağışlamasını hayır saydık merkez bankasının bizim paramızı bize Vermesini bağış sandık ..
Yani yine milleti kendimize güldürdük ..
İşin Aslı beceriksiz bir algı yönetimi olduğunu kedim Gülizar bile anladı ..
Bölgedeki en küçük ilçe başkanların bile deprem olacak önlem alın demişler ..
Meclisteki milletvekilleri imar affını çıkarmayın diye yalvarmışlar ....
Deprem olmuş sorun kader öyle mi ..
Kaderi değiştirmenin de blr kader olduğunu bilecek kadar dini bilgimiz var ..
Değerli olan akıl değil fikirdir ...
Aklın pusulası fikrin içinde saklıdır ...
Kızılayın aklına çadırları satalım fikrini kim yerleştirmişse şaytan önünde ceketini ilikleyip şapka çıkarıyordur bu Ne kabiliyet diye ...
“””Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin...
Haritanın yırtılan yüzü olan bu coğrafya da konuşan insanlara değil,düşünen insanlara ihtiyacımız var..
Devlet olmak ayrı bir şeymiş medeniyet kurmak apayrı bir şey....
Üç beş müteahhite beş on yağmacıya tüm tepkileri yönlendirip pirüpak olamazsınız ..
2012 de depreme dayanıksız raporu verilen hastahane mezarlığa dönüyor ..
Kurutulmuş göle kurulan havaalanı yetim çarşafına dönmüş ..
Efendiler milletin topladığı yardım tırlarına parti etiketlerini vurmakla meşgul ..
Selim Temo
Onbir Meridyende Sürgün Keder ve İbrişim
şiirin İstanbul’una giderken
on bir meridyende sürgün, keder ve ibrişim gecenin sır olduğu camlarda
Mavi Tren uykusu
yorgun yana sır değil aksimizin
iyi bakarsan
en önde kavaklar bir kadını anneme benzetirim
sabaha karşı üstümü örter
sabaha karşı Gevaş olaydı keşke zeytuniye kesmiş bir çift kederle
siyah ibriğim kemerlerden
doğuya doğru gidersen
belki de Batman
yarına yetişecekmiş telaşıyla sisli
bir kontranın elinde yeni kırılmış bir dal
ve baygın petrol kokusu her akşam
bıttım kavuran çarşılar
ve faili meçhuller, evladiyelik! ve zencefil derim en fazla Diyarbekir
ve melamin şeker kaseleri
çocuklar ilik oynar surlarında Kızıltepe tarlaları evin bağlarken
Dicle yatağına dönüyor
kumlanmaya dinmiş aks-i suda
ayakları nemlenen şehirli kızın romantizmi
yapay ve yüzü kadar beyazdır
köylüler süt sağarken akşamına kirli yeşil bir geceye benzer Kurtalan
bebekler sıtmaya açar gözlerini
ötesine tren gitmez bu yüzden! en akşam-üstü Adil cevaz!
Erciş’in bir avaz yankısında
netsen sığmaz nazarına
Van Gölü evde unutulmuş bir denizdir
Van Gölü anasından ayrı, sahipsiz
Hasan Bildirici öykülerinde dingin, saydamsı
hava raporlarında mutedil dalgalı
karnında feribot gezdirir katarlar yorulur Tatvan çıkışında
içmeler ekşi ve soğuk kaynarken
bilmem ki yol İran’a mıdır? Suruç’ta bir gündüz düşü
alır kızların elini kirmenden
bir serap doğrulur yağmur yağdı mı
usulca uzansan Karacadağ
sıvasız evlerin eyvanından
höykürdükçe çoğalır bulutlar
gölgelir kuzeyden güneye Mardin Eşiği
yine de Nusaybin deme
ne olur, sızıyor yaramdan yol kıyısına atılmış ceset gibi Ergani
yenikliğin kavrukluğunda yeşerir Siverek
ve fakat Silvan diyemem, ağlarım; çocukluğumun başkenti! “Bitlis’te beş minare”
bilemezsin nasıl geçerim Başkale’den
bilemezsin nasıl ağlarım
ah canan mısın Şemdinli
ne kaçak geçtim üstünden
şimdi Bingöl’de güneşe bakarak
Malazgirt ovasından koyun peynirini
karıncalı sesimde aşk ilanlarımı
ve o mahcup Garzan Çayı’na değen ayaklarımı
Lice’nin taranmış bir kahvesinde
esmer alınlı bir ihtiyara dersem
az doğrulup Mutki tütününden sararız, biliyorum
kötü kaynamış kemiklerimiz sızlarken ben on bir meridyeni sevmekten men
dilimde kurşun bukağı, ölüm
buhurlar içinde bir Digor sabahı bir eksiklik omzunda
kaçakçı yetimleri gibi Dersim
ve Seyit sakallarıyla Rızo
şu giden hangimizin Besê’si?
hangimiz sivil bir aşkın kıyısında değiliz?
hangimizin bağımsız gök yüzü?
gecikmiş kırlangıçlar gibi deliyim
boşuna uslandırmayın beni! Berivan serini bir Cizre ikindisinde
Mem û Zin hasretine banacak
Reşkotan bulguru olaydı keşke! mutlak bir yarın ayırdım kendime
dağlarımdan damıtarak
ve yaralıyım Bagok kadar
a a h, diyorum; şu karanlık!
şu bahtım renginde utanç atmosferi:
hiçbir gelecek paklamaz seni! ellerim bir kaşığın yörüngesinde
geç doğmuş çocuk acemiliğinde
ve tasasında dul kalmış taze gelinin zeytuniye kesmiş kederlerde
on bir meridyen gibi hareler
her meridyeninde ölüm
her haresinde yangın
(kasten süsü verilmiş)
sürülen halkım geçiyor içinden
iyi bakarsan en önde kavaklar
ve tüten yangınların isi
dağlanmış kemerler gibi
bir çift siyah ibrişim gecikmiş yağmurlardan geliyorum
epey ağladım sayılır
epey buhurdan ve yataklık gönlüm köklerimi saldığım
cismim yapraklarımı açtığım yerdedir
ben
dağları taşıyorum sırtımda
ondan böyle pek! on bir meridyende sürgün, keder ve ibrişim
on bir meridyende dinmeyen serhıldana
bütün sesimi vermişim! 1994-95
Kör bir kuyuda yitirdim suretimi belki bir yezidiyim Bir ceylanın gözlerine akşam çökünce Sanki yağlı kementler dolanıyor boynumda Düşlerimde kanlı çocuk kundakları Delik deşik ağtlar bin yıllık çıban < ...
serbest kürsü
04.03.2023 - 22:45Yeryüzünün bütün şeytanları bu topraklara gelmiş
Dünya’nın en büyük cemaatini oluşturmuşlar ...
serbest kürsü
03.03.2023 - 23:09Parlemento burjuvazinin ahırıdır...
Lenin..
serbest kürsü
02.03.2023 - 00:26Marx ;Kızılay’ın ticari zekasını görseydi
Kapitalizm yeniden sorgulardı ...
serbest kürsü
28.02.2023 - 22:23Turhan sıradağlar ;
Siz blr kaç defa okumayın bir kaç bin defa okuyun ..
Kimsenin Türklük ,Türk bayrağı ile derdi yok ..
Bunu bildiğiniz halde insanları bir yerden vurmak için niyet okuyuculuk yapmamalısınız ..
Dünya’da Uğruna kan dökülmemiş tek blr bayrak yok ..
Hiç bir millet bayrağını çeyiz mağazasında diktirmedi ..
Hiç bir millette gökten zembille inmedi ...
serbest kürsü
28.02.2023 - 20:04Elif key’in
Yazdıklarını bir kaç defa okuyup sonra cevap yazsaydınız ..
Sanki ortaçağda cadı avına çıkmışlar ...
serbest kürsü
28.02.2023 - 00:32Mesut örs...
Emin olun Ahbap sağ görüşlü bir dernek olsaydı
Cadırı Kızılay bedava verseydi
Yandaşlara peşkeş çekiliyor diye yırtınırdınız...
Resmi görevi olmayan bir derneğe bedava nasıl verilir çadır .
Yukarıdaki cümleler size ait ...
Cevap hakkımı kullanayım ..
Kızılay’ın Ensar vakfına 8 milyon dolara yakın bağışını aynı mantıkla açıklayın ...?
Kızılaya mı kalmış milletten bağışlarla topladığı paraları sicili bozuk bir vakfa kendi parası gibi bağış yapması ...
Ya siz milletin zekasını neden hafife alıyorsunuz ..
Onbinlerce kişi ölmüş bir Allah’ın kulu istifa etmiyor ..
Biz böyle mi yeni yüzyıla hazırlanacağız ..
herkesin yaptığının yanına kar kaldığı blr ülkede daha çok sela okuruz ..
Dünya’nın hiç blr ülkesinde insan hayatı bu kadar ucuz değildir ..
Biraz devlet aklımız olsaydı o sanatçıları yardım kampanyalarının yüzleri yapardık tüm dünya da baştan sanatçılar dayanışması olmak üzere bağışın merkezi haline getirirdik ..
Ki hepimiz biliyoruz ki bu sanatçıların dizileri dünyanın blr çok ülkesinde izleniyor ..
Siyasilerimizden hem daha sempatikler hem daha çok tanınıyorlar...
Biz ne yaptık bir milyonlarca dolar vergisi afa uğramış müteahhitlerin kaf dağından kar bağışlamasını hayır saydık merkez bankasının bizim paramızı bize Vermesini bağış sandık ..
Yani yine milleti kendimize güldürdük ..
İşin Aslı beceriksiz bir algı yönetimi olduğunu kedim Gülizar bile anladı ..
Bölgedeki en küçük ilçe başkanların bile deprem olacak önlem alın demişler ..
Meclisteki milletvekilleri imar affını çıkarmayın diye yalvarmışlar ....
Deprem olmuş sorun kader öyle mi ..
Kaderi değiştirmenin de blr kader olduğunu bilecek kadar dini bilgimiz var ..
Ve unutmayın mezar taşlarıyla helallik olmaz ...
serbest kürsü
27.02.2023 - 20:37Değerli olan akıl değil fikirdir ...
Aklın pusulası fikrin içinde saklıdır ...
Kızılayın aklına çadırları satalım fikrini kim yerleştirmişse şaytan önünde ceketini ilikleyip şapka çıkarıyordur bu Ne kabiliyet diye ...
serbest kürsü
26.02.2023 - 09:23“””Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin...
serbest kürsü
26.02.2023 - 04:43Dünya senden olmayanlarla hoştur hanna..
serbest kürsü
22.02.2023 - 00:31Sadece karıncalara merhaba demek için eğilmek ...
serbest kürsü
20.02.2023 - 00:13serbest kürsü
19.02.2023 - 01:27Sonra dedim ki
16.02.2023 - 21:24Tartılsam ağırlığımca hüzün gelirdim...
serbest kürsü
16.02.2023 - 21:17Düzenden beslenip ,düzeni eleştirmek ..
Ne o bilinç düzeyindesiniz ..
Ne o vicdana sahipsiniz ..
Ne o kadar akıllısınız ..
Ne o kadar yüreklisiniz ...
Oturun oturduğunuz yerde...
Siz kim sistemi sorgulamak ..
.
serbest kürsü
15.02.2023 - 00:37Haritanın yırtılan yüzü olan bu coğrafya da konuşan insanlara değil,düşünen insanlara ihtiyacımız var..
Devlet olmak ayrı bir şeymiş medeniyet kurmak apayrı bir şey....
Üç beş müteahhite beş on yağmacıya tüm tepkileri yönlendirip pirüpak olamazsınız ..
2012 de depreme dayanıksız raporu verilen hastahane mezarlığa dönüyor ..
Kurutulmuş göle kurulan havaalanı yetim çarşafına dönmüş ..
Efendiler milletin topladığı yardım tırlarına parti etiketlerini vurmakla meşgul ..
serbest kürsü
27.01.2023 - 23:18serbest kürsü
26.01.2023 - 23:40serbest kürsü
25.01.2023 - 23:11serbest kürsü
25.01.2023 - 00:26Selim Temo
Onbir Meridyende Sürgün Keder ve İbrişim
şiirin İstanbul’una giderken
on bir meridyende sürgün, keder ve ibrişim gecenin sır olduğu camlarda
Mavi Tren uykusu
yorgun yana sır değil aksimizin
iyi bakarsan
en önde kavaklar bir kadını anneme benzetirim
sabaha karşı üstümü örter
sabaha karşı Gevaş olaydı keşke zeytuniye kesmiş bir çift kederle
siyah ibriğim kemerlerden
doğuya doğru gidersen
belki de Batman
yarına yetişecekmiş telaşıyla sisli
bir kontranın elinde yeni kırılmış bir dal
ve baygın petrol kokusu her akşam
bıttım kavuran çarşılar
ve faili meçhuller, evladiyelik! ve zencefil derim en fazla Diyarbekir
ve melamin şeker kaseleri
çocuklar ilik oynar surlarında Kızıltepe tarlaları evin bağlarken
Dicle yatağına dönüyor
kumlanmaya dinmiş aks-i suda
ayakları nemlenen şehirli kızın romantizmi
yapay ve yüzü kadar beyazdır
köylüler süt sağarken akşamına kirli yeşil bir geceye benzer Kurtalan
bebekler sıtmaya açar gözlerini
ötesine tren gitmez bu yüzden! en akşam-üstü Adil cevaz!
Erciş’in bir avaz yankısında
netsen sığmaz nazarına
Van Gölü evde unutulmuş bir denizdir
Van Gölü anasından ayrı, sahipsiz
Hasan Bildirici öykülerinde dingin, saydamsı
hava raporlarında mutedil dalgalı
karnında feribot gezdirir katarlar yorulur Tatvan çıkışında
içmeler ekşi ve soğuk kaynarken
bilmem ki yol İran’a mıdır? Suruç’ta bir gündüz düşü
alır kızların elini kirmenden
bir serap doğrulur yağmur yağdı mı
usulca uzansan Karacadağ
sıvasız evlerin eyvanından
höykürdükçe çoğalır bulutlar
gölgelir kuzeyden güneye Mardin Eşiği
yine de Nusaybin deme
ne olur, sızıyor yaramdan yol kıyısına atılmış ceset gibi Ergani
yenikliğin kavrukluğunda yeşerir Siverek
ve fakat Silvan diyemem, ağlarım; çocukluğumun başkenti! “Bitlis’te beş minare”
bilemezsin nasıl geçerim Başkale’den
bilemezsin nasıl ağlarım
ah canan mısın Şemdinli
ne kaçak geçtim üstünden
şimdi Bingöl’de güneşe bakarak
Malazgirt ovasından koyun peynirini
karıncalı sesimde aşk ilanlarımı
ve o mahcup Garzan Çayı’na değen ayaklarımı
Lice’nin taranmış bir kahvesinde
esmer alınlı bir ihtiyara dersem
az doğrulup Mutki tütününden sararız, biliyorum
kötü kaynamış kemiklerimiz sızlarken ben on bir meridyeni sevmekten men
dilimde kurşun bukağı, ölüm
buhurlar içinde bir Digor sabahı bir eksiklik omzunda
kaçakçı yetimleri gibi Dersim
ve Seyit sakallarıyla Rızo
şu giden hangimizin Besê’si?
hangimiz sivil bir aşkın kıyısında değiliz?
hangimizin bağımsız gök yüzü?
gecikmiş kırlangıçlar gibi deliyim
boşuna uslandırmayın beni! Berivan serini bir Cizre ikindisinde
Mem û Zin hasretine banacak
Reşkotan bulguru olaydı keşke! mutlak bir yarın ayırdım kendime
dağlarımdan damıtarak
ve yaralıyım Bagok kadar
a a h, diyorum; şu karanlık!
şu bahtım renginde utanç atmosferi:
hiçbir gelecek paklamaz seni! ellerim bir kaşığın yörüngesinde
geç doğmuş çocuk acemiliğinde
ve tasasında dul kalmış taze gelinin zeytuniye kesmiş kederlerde
on bir meridyen gibi hareler
her meridyeninde ölüm
her haresinde yangın
(kasten süsü verilmiş)
sürülen halkım geçiyor içinden
iyi bakarsan en önde kavaklar
ve tüten yangınların isi
dağlanmış kemerler gibi
bir çift siyah ibrişim gecikmiş yağmurlardan geliyorum
epey ağladım sayılır
epey buhurdan ve yataklık gönlüm köklerimi saldığım
cismim yapraklarımı açtığım yerdedir
ben
dağları taşıyorum sırtımda
ondan böyle pek! on bir meridyende sürgün, keder ve ibrişim
on bir meridyende dinmeyen serhıldana
bütün sesimi vermişim! 1994-95
serbest kürsü
24.01.2023 - 23:40serbest kürsü
24.01.2023 - 20:53serbest kürsü
22.01.2023 - 21:59serbest kürsü
21.01.2023 - 22:03Yol....
serbest kürsü
18.01.2023 - 21:52Kaplumbağalar da uçar ..
Toplam 604 mesaj bulundu