Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • mutluluğun sırrı

    01.08.2024 - 07:59

    Bir irade konusudur, o size gelmez, siz ona gidersiniz.

  • Doğruluk

    31.07.2024 - 10:02

    Dünyada tırnak kadar yeri yoktur, ama, sen de varsa, dünya odur, hem de nerde istersen, ipi göğüslemek de odur.

  • tasnif

    31.07.2024 - 09:15

    Aksamaz, tutum ve davranışa göre, iyisi ve kötüsü, dünya ve tarihin nedeni.

  • şimdi

    31.07.2024 - 05:54

    Tanrı, bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - SPİNOZA, 17.Yüzyıl.

    Tasnif şimdinin görevidir.

  • hüküm ve itaat

    30.07.2024 - 15:56

    Spinoza ya göre, Tanrının hükümleri, aslında ebendi hakikatlerdir, tanrısal yasalar, insan yasalarından ziyade doğa yasalarına benzerler, nasıl ki, kütle çekimi kanunu ihlal edilemezse,, tanrısal yasalar da ihlal edilmez, tabii
    insanlar ahmakça bunları görmezden gelmeye çalışabilir, ama, akibetleri uçuruma adım atmaya çalışan birinin
    akibeti kadar kaçınılmaz olacaktır, Tanrının peygamberleri aracılığı ile herkesin bilmesini istediği şey, adaleti ile
    iyiliğinin bilgisinden başka bir şey değildi, yani belli bir yaşam tarzı ile insanların taklit edebileceği özellikleriydi,
    ne yazık ki gerçek unutuldu ve din gizemler silsilesi haline geldi, Tanrıyı bilip, sevmenin, herhangi bir şekilde
    ayin yapmayı, doğaüstü dogmalara inanmayı, veya kutsat metinlerdeki güya tarihi anlatıları kabul etmeyi gerektirmediği konusunda ısrarcıydı, bunun için gereken tek şey adil ve sevecen olmakdı.

    Anthony GOTTLİEB, Modern Felsefenin Yükseliği,

    Çev. Cansen MAVİTUNA.

    Yani Spinozanın tespitleri tam da Kurandaki - Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak, görelim diye hayatı ve ölümü
    yarattık - ayetiyle örtüşür, yakından bakılınca.

  • Değer

    30.07.2024 - 03:26

    İşine geliyorsa, değer, o zaman, değmez, işine bak.

  • bataklık

    30.07.2024 - 03:21

    Yoksa bizden istenen, bataklığın koıyu, işıksız karanlıklarından, çiçekler dermek mi. - TURAN. MİSTİK.

  • doğum lekesi

    30.07.2024 - 02:48

    Dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır, - Gazzali, İslam FİLOZOFU,

  • fikir

    29.07.2024 - 20:18

    Sözünü tutana, adil ve iyi olana hiç iyilik olmayacaktır, insanlar daha ziyade kötülük edeni ve onun şiddet
    uğraşını övecektir, güç hak olacak, saygı kalmayacaktır, şair yeryüzünü terk edecek, insanları en korkunç
    hallerine bırakacak, ve kutsanmış ölümsüz tanrıya karışacaktır.

    Hesiodos, ŞAİR, Miattan önce 8. Yüzyıl.

    Yani değişen bir şey yok, her 30 yılda gelen yeni kuşakları test etme var, sonuç hakkında da söylemiş,
    bilgi verdik, isteyen kendini kurtarır, ya da gider görür, hem net olur, böyle tereddüt yaratıyor, iman dönemleri
    bitti elli yıl önce raslanabiliyordu, kastım yerine getiren, biz çok inandıkları ciddiye almadığını söylüyor zaten.
    Kolay gelsin, sizin sınavınzı, yanıltmadık da.

  • şiir

    28.07.2024 - 10:59

    Bütün iyi şairler, ister epik, ister lirik olsun, güzel şiirlerini sanatla oluşturmaz. bunu ilham aldıklarından, kendilerine musallat olunduğundan yapabilirler, lirik şairlerinde güzel eserlerini yazarken, akılları başlarında değildir, Şair hafif kanatlı, kutsal bir şeydir, esinlenene, kendinden geçene, aklını yitirene kadar icat yoktur içinde, bu hale gelmediğinde güçsüzdür, kehanetlerini ifade edemez. Tanrı şairlerinin akıllarını başlarından alır, ve onları hizmetkarı olarak kullanır, tıpkı kahinler, ve kutsal peygamberler gibi, öyle ki onları duyan bizler, bu değerli sözcükleri bilinçsizce telaffuz edenlerin kendinde olmadığını - belki - biliriz. Tanrıdır onlarda konuşan - vahdeti vücud - Tanrı onlar vasıtasıyla bizlerle konuşur.

    PLATON, Mistik FİLOZOF, - Yaşadığına, anlatılır gibi değil diyen filozof -

    Ben bir şey yapmadım, şiir geldi beni buldu. - DAĞLARCA, DAİMA,

    Tanrı sonsuz bir şiirdir ve tarihin temelini taşır- HÖLDERLİN, Alman Mistik ŞAİR.

    Bir ziyarette,- onları nasıl yazmışım - TURAN.

    SES

    Biz kalabalıklar arasından sıyrılıp anlaşılmayan
    zamanlarda yolculuk ederdik, tınılar, sesler evreninden
    altın damlalar gönlü saran, bir alev gibi fışkırır ölüm
    sakinliğine davet ederdi. Durmak mı o da ne, çılgın
    öpüşlerden uyanmak var mı, bu susmayan sessizliğin
    boğduğu aklım isyan eder, daha uzaklara derdim,
    görülmemiş damarlarda gezindim, susun lütfen, yorgunum
    karanlıklar örtsün üstümü, yeni doğuşların katettiği
    zamanlarda iflas etmiş beynim, ben bu müzigin peşini
    bırakmam.

    gökhan, 2008

    Bazen dalgın bir ölü süzülürdü, iğrenç leş yığınları
    boz bulanık sularda, enginler şarıl şarıl dökülür
    girdaplara

    RİMBAUD, Fransız Mistik ŞAİR, 1891

    Asırlarca istikbalde yürür gibi oluyorum. - DAĞLARCA, 2008

    Kolay gelsin, tezgaha geleceklere. Oyun böyle kurulur.

  • idrak

    27.07.2024 - 12:42

    Eblehe öğrenmede kolaylık olur, ocağa iki saniye elini tut, ya da bir zahmet yanık servisinde kolunu koysa
    bağıranlara bak, öyle hiç çıkamadan.

  • tahsil

    24.07.2024 - 11:19

    İyi bir tahsil, iyi bir meslektir, başka herşeyden de bi haberdir, ezici çoğunluğu. el yordamı, sadece.

    Uzmanlaşma Barbarlığı, - Ortega GASSET. ispanyol FİLOZOF, 1955

  • felsefe

    18.07.2024 - 22:30

    Bir önermeler mantığı içermeden kavramsallaşamaz, önce önermen olur, sonra inşa, dördüncü boyut, bir
    kavramsızlıktır, yani içeriksiz bir iç, var ama, içe sahip değil, halbuki içeriyor, yani bizim anladığımız hakim
    zaman anlayışından farklı biz zamanın istemesek de parçasıyızdır, ama, o boyutta, hiçbirşeyi olmadan var kalabilirsin, yani varlıksız varlık, kendiliği var içeriğine borçlu değil, bir var kalma, ama, varolması şimdinin
    varlık tipolojisine uyması gerekmiyor, şekle tabii, ama, ona da ihtiyacı yok, yani geçişlilik hakim, yani zamanlararası bir zamandışı öge.

  • taş

    18.07.2024 - 17:45

    Sembol kendini mezarlarda yaratır, ölüler artık çabalamaz, onlar artık zaman değil, mekandır, kalmaya devam
    eden bir geleceğe doğru olgunlaşmayan bir şey ve bir nedenle, yaşayanların uyanık bilincinde ölünün nasıl
    yansıtıldığını ifade eden taş, ebedi taştır, faustçu ruh, bedensel sonu takip edecek bir ölümsüzlük, sonsuz uzamda bir tür evlilik arar ve taşı gütik itme sisteminde, kilise müziği ardışıkları gibi, sonunda bir öz genişlemenin içkin derinlik ve yükseklik enerjisinden başka görünür bir şey kalmayana kadar, halbuki mısır da ruh, sonunda yargıç huzuruna çıkmak üzere dar ve amansızca bir yaşam yolunda ilerliyor olarak görüyordu,, insan işte bu sembolizmin taş kısmıyla, ilişkiye girmek için hareket etmeli ve böylece kendisi de bir yaşam sembolü haline gelmelidir, - Yol - hem kaderi, hem de üçüncü boyutu ifade eder..

    Osvald SPENGLER, Alman Tarihçi, Düşünür, Bu kitap yazıldığında 20 lerde ikinci sevkiyat da yaklaşıyordu,
    Kitleleri yüceltmemin tehlikelerine dikkat çekerek, çünkü yol gititiğimz değildi biz ordan dönüyorduk, Arend,
    bu rüzgan antik çağlardan esiyordu der ikinci kırımdan sonra, Hocas Heideggeri vefatında konuşurken,
    binlerce yıl önce Parmenides, kalabalıklar için yönsüzce savrulurlar diyordu zaten, ve savruldular sonunda,
    şimdi yenisi sırada, bakalım.

  • Işık

    18.07.2024 - 09:33

    Tuttuğum herşey ışık oluyor, ancak güneş bu kadar savurgan olabilir, ey sen büyük yıldız, aydınlattıkların
    olmasaydı, ne olurdu mutluluğun, zamanı gelince hazır ve olgun olayım diye büyük öğlede, hazır olayım diye
    kendime ve en gizli irademe, kendi öğle vaktinde hazır ve olugun bir yıldız gibi, parlak, yok edici güneş orlarınddan delik deşik mutluluk içinde. bir güneş olayım diye kendime, ve acımasız bir güneş iradesi, en durgun koyda yorgun bir gemi gibi, böyle dinleniyorum yeryüzüne yakın, sadık, güvenerek, bekleyerek, en ince bağlarla ona bağlı, ey mutluluk, şarkı söylemek mi istiyorsun, ey ruhum, yatıyorsun otların üzerinde, ama, hiçbir çobanın kavalını üflemediği, gizemli kulsal saattir bu, sakın kendini, kızgın öğle yatıyor kırlarda, şarkı söyleme, sessiz ol, Dünya mükemmel.

    NİETZSCHE, Alman Şair - Filozof, 1900, Çöl büyüyor, vay haline çölü gizleyenin.

  • öğlen

    16.07.2024 - 15:03

    Öğle güneşinde bir yaprağın yumuşak hışırtısı, maddenin ritmidir, modern fiziğin dünya resimlerindeki potansiyel enerji gibidir, sınırsız boşlukta en yüksek zirvelerin üzerindeki uzak gece fırtınaları gergin bir kısıtlama yaratır. Onun salınan belirsizliiğinde tüm sözcükler ve şeyler kendilerini eritir, bu dilin statiği değil, dinamiğidir, burada sonsuz yalnızlık Faustcu ruhun evi olarak hissedilir, cennet evrende bir yerde sihirli bir bahçedir uzak, loş bölgelerde yüzen tüm hissedilebilir gerçekliklerin ötesinde bir şeydir, yani hiçbiryerdedir, sınırsızlığın içinde kaybolmuş, uyumsuz kahramanlarıyla yalnızlığın en yüce sembolü olarak görünür, ormana duyulan özlem, gizemli merhamet, tarifsiz terk edilmişlik duygusu, her birimiz bunu biliriz, bu motif tüm derinliğiyle geri döner, bir dünyanın benim için doğduğunu ve yaşadığını hissederim

    Osvald SPENGLER, Alman Tarihçi, ve Düşünür. 1936, 56 yaşında öldü, ve yaşamı haketti.

    HİÇBİR YERDEN MANZARALAR.

    Hiçbir yer salınmaktır, zamansızlığın parıltıları üzerinde,
    bilgi verilmez, alınmaz da, taa kör bir noktada görür gibi
    ilerlediğin, yalın, ton dışı, renk uzaklığı, nerenden kaynar,
    yoksa o mu sana kaynar, açıkça dile gelmez, sağır kulakların
    çın çın öter, daha da sağır çoğu zaman, ne göz ne gece, saf
    sen, ben, tutsak elinde, yok üzre yok, kişilik paramparça,
    sızan, öğütülmüş, akıl bozan, sakınmalı uzayan, kıpırtısız,
    görülmesi, daha sağ, ölü de.İletilmez anın uçarı hevesleri,
    tıkar kanalları, dön geri.

    gökhan, 2005

    Herkes evrene baktı, ben kendime baktım, bir daha dönen olmadı. - Hallac MANSUR, Kuantum Fiziğinin
    başlama vuruşlarından kabul ediliyor artık.

  • kıymet

    13.07.2024 - 13:31

    Bize kıymet vermediği aşikar, birisi
    hayatımı seyretmekte, karanlıklar
    kadar muhteşem.

    DAĞLARCA, 1940

  • Gönül

    12.07.2024 - 19:16

    Herkesin gönlü tek tek yapılsa, ortada gönül kalmaz, sen de yaparsan, herkese gerek kalmaz.

  • kuran-ı kerim

    12.07.2024 - 13:09

    Ateşe atılanlara sorulur, size bir uyarıcı gelmedi mi, evet, bize uyarıcı geldi ama, biz onu yalanladık, ve pişmanlık duyarak şöyle söylenriler, biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık bu çılgın ateşin halkı arasınra bulunmazdık. kim benim zikrimden yüz çevirirse, onun için geçim darlığı ve kabir azabı vardır, ve kör olarak haşrederiz. ve işte sana ayetlerimiz geldi, sen onları untuttun, bugün de böyle unutulursun ve misliyle cezalandırılırsın. Taha, 20 Onları yüzükoyun,kör, dilsiz, ve sağır bir halde haşrederiz, varacakları yer cehennemdir. Ey Peygamberim, içlerinden sana kulak verip dinleyenler de vardır, fakat sağırara sen mi duyuracaksın, hele akıllarınıı da kullanmıyorlarsa, içlerinden sana bakanlarda vardır, fakat körleri sen mi yola getireceksin, hele gercekleri görmüyorlarsa, andolsun, cehennem için birçok insan ve cin yarattık ki, onların kalpleri var, fakat onlarla hakikati anlamazlar, gözleri var, fakat onlarla gerçkeleri görmezler, kulakları var, fakat onlarla hak sözleri duymazlar, işte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da sapıktırlar, ve işte onlar gafilllerdir, kafirler sağır ve kördürler, onun için düşünüp anlamazlar.

    KENDİ.

  • kuran-ı kerim

    12.07.2024 - 09:57

    Kafirlere gelince ölüm ansızın kapılarını çalıncaya yahut hiçbir kaçış kurtuluş ümidi kalmayana kadar Kuran
    hakkındaki şüpheleri devam edip gidecektir, iman edip buna yaraşır güzellikte işler yapanlar nimetlerle dolu
    cennetlerde olacaklar, kafirlikte direnip, ayetlerimizi yalanlayanlar ise sefil ve perişan edici bir azaba mahkum
    olacaklardır, evet, Allah işte böyle büyük bir güç ve kudrete sahiptir, şüphesiz hiçbir şeye muhtaç değildir, bilin ki
    size hayat veren O dur, vakti gelince canınızı alacak, sonra tekrar sizi hayata kavuşturacak olan da O dur, bütün bu gerçeklere rağmen kafir insan pek nankördür, sen kesinlikle doğru yol üzerindesin, ama, eğer onlar seninle tartışırlarsa şöyle de, Allah yaptıklarınızı çok iyi bilmektedir, O gününde bütün itirazlarınıza gereken hükmü verecektir, bu gerçeklere rağmen, kafirler Allahı bırakıp tanrı diye putlara taparlar, oysa Allah öyle bir delil indirmemiştir, ve bu hususta hiçbir izin ve yetki vermemiştir, öyle ki onlar, ayetlerimizi tebliğ edenlerin nerdeyse üstüne yürüyecekler, De ki onlara, Bize ateş püskürtmenizden çok daha beten ateş püskürteni haber vereyim, mi size, işte o şey Allaın siz kafirlere vaat ettiği cehennemdir, ne kötü bir duraktır. Haç Suresi 52 -72

  • tarih

    08.07.2024 - 20:15

    İçinde ben olmadığım için tarihtir, yani geçmiş gitmiş, ama, ben içindeysem, o zaman ben tarihimdir, yain geçmiş değil, şimdi ve gelecek ömrü uzadı bile, geçmişte kayboldu dediklerin tam da sensin artık olayları, yaşanmışlıkları ve yaşanacakları, zaten osun o farklı şaşamadı, senin gibi yaşadı, ve şimdi sen yaşıyorsun aynalık ediyor, seni yaşıyor sende, ve sen de onu, yain ömre ömür katıyor aynı zamanda duyular dünyası tarihi taşırken, senin üzerinden duyurur, ağer açıksa kapakların, ama, kapalıysa şansını ve zenginliği kaybettin, yani hazineye bakmaan sırtını dönmüşsün sana da ihtiyacı yok, ama, sen, sende olması gerekeni yitiridin, yani senliğin en dibe düştü ondan ancak geçmiş besler - ben -i diyor kenidine hazine arayanlar önce geçmişin altınlarına bakacaklar ki, kendine bir şeyle ayırabilsin, yada ayrılıp dalından kopacak ki, modern evrede kaldıran da pek çıkmaz, sen kalkmazsan, demem o.

  • okumak

    05.07.2024 - 13:35

    Okunmak, okumakdan fazladır.

  • soru

    05.07.2024 - 13:31

    Hep başkası suçluysa, suçlu kim.

  • herkes

    05.07.2024 - 13:30

    Bir mahkumiyettir, ipi göğüslemek de, artık yolları ayırmak, herkes kendi yoluna, yani.

Toplam 628 mesaj bulundu