Gökhan Oflazoğlu Adlı Üyenin Nedir Yazıları - ...

  • Şiddet

    01.04.2025 - 11:24

    Ulaşma zorluğu, - Maddi, Manevi - , bir açığı yamamak, ama, kapamak değil.

  • yaşam

    01.04.2025 - 10:19

    Anlamak, gerisi saman, yanıcı.

  • klasikler

    30.03.2025 - 04:37

    Yunus Emre Divanı, Nesimi Divanı, Fuzuli Divanı, Hayali Divanı, Güzellik ve Aşk, Ahmet Haşim Şiirleri, Kendi Gök Kubbemiz, - Yahya Kemal, Çocuk ve Allah, Denizin Çağırışı, Bilbaşar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Dranas Şiirleri, Yanık Saraylar, Gece, Karasu, Korkuyu Beklerken, Benim Adım Kırmızı, - Türk Klasikleri.

  • şair

    27.03.2025 - 01:30

    Aramaz, bulur, sözcüklerin en soylusunu. - PİCASSO

  • Denge

    12.03.2025 - 05:08

    Yeteri kadarsa çoktur, herşeyin gereğinden fazlası zarar.

  • tarih

    12.03.2025 - 04:40

    Sonsuzun eskimeyen yenilenmesi

  • zevk

    26.02.2025 - 23:33

    Yaşam örgüsünde anlama gezileri.

  • Asil

    10.09.2024 - 14:57

    Ancak sahicilik yaşar ve yaşatır, o da emek ister.

  • peygamber

    10.09.2024 - 14:55

    Ruhun eğilimi sevgiyse, insan zorunluluğu seyre daldıkça, onun tenini, sertliğini ve metalik soğukluğunu, daha da
    kendine yaklaştırır, dünyanın güzelliğine daha da çok yaklaşır, Eyübün yaşadığı budur, onun ızdırap içinde bu kadar dürüst olması bundan dolayıdır, çünkü o hakikatini saptırabilecek hiçbir düşünceyi kabul etmez, Tanrı dünyanın güzelliğini ifade etmek için ona yöneldi.

    Simone WEİL, Fransız Mistik Filozof, 1943

  • kuran-ı kerim

    05.08.2024 - 09:21

    Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak görelim, ve size de gösterelim diye hayatı ve ölümü yarattık.

    Yoksa siz acılar, ve sıkıntılar çekmeden, biz iman ettik deyip hemen cennete gireceğinizi mi sandınız.

    Ahiret, gerçek hayat, ah, bilseler.

    KENDİ.

  • anlık

    03.08.2024 - 18:59

    Gerçeklik, birinin kendi içinde dolaysızca bulduğu türde deneyim odağı oluşturmak üzere birbiriyle etkileşen, sayısız anlık deneyim odağından meydana gelir, bu odaklarda kalıcı olanlar Mutlak¹ta toplanır ve bu da evrenin
    tek büyük çığır açıcı anı olarak ortaya çıkar, her kendinde an kendini bir bütün olarak duyumsar, deneyim kendini bilen belirli bir tür birliktir, insan gibi yüksek düzey deneyim odaklarında anlık deneyim odağı olmak açısından bir süreklililk bulunur, insan bu sürekliliği bilinç akışı olarak yaşar, tüm anlık odakları Mutlak¹ta ebedi olarak yer alır, bireyselliği olan bir şey de kendindelik demek her anda kendini bir bütün olarak duyumsayan tekil bir deneyim odağı olmak demektir, eğer bilinç her şeyde bulunuyorsa, o zaman fiziksel yapıların davranışlarında nedensel bir etki olarak görülebilir, numenal gerçekliğin doğasını anlamak için ipucudur, düşünülebilir bir somut edimsellik türü bulunmaz, ama, duyumsama bilinci olan bir türü bulunur.

    Timothy Lauro Squire SPRİGGE, İngiliz İdealist Filozof, 2007, Edinburgh University.

    Uyanır ya baharla, deli kandır bu, yağmalar iştahla dünyayı
    candır bu, bütün çağlar işte bir ana, toplanmış, yüzbinlerce
    yıldızla yüklü andır bu.

    TURAN, MİSTİK.

  • öğretmek

    03.08.2024 - 03:24

    Kimseye bir şey öğretilemez, kendi talep edip, uygulayan dışında, kalanı tarihin öğreticisine tabiidir,

  • kuran-ı kerim

    03.08.2024 - 03:19

    Eğer iyi felsefe bilmezsek, bu büyük kitabı hakkıyla anlayamayız. - Nurettin TOPÇU, Türk İslam Düşünürürü, 1975

  • modern

    03.08.2024 - 00:09

    Pespayeleşen zaman, maddeleşen mana, yabancılaşan mekan, ve kabus gelir kapıya. 20.Yüzyılın ilk elli yılı gibi,
    Avrupada, gene sınırlarda.

  • soyut

    02.08.2024 - 18:52

    Fizik kendi içinde son derece soyuttur, ve de aldığı malzemenin yalnızca belirli matematiksel özelliklerini ortaya
    koyar, bize bu malzemenin içsel karakteri konusunda hiçbir şey söylemez,.

    Bertrand RUSSELL, Ateist ve Maddeci Düşüncenin 20.Yüzyıl Kuramcılarından, ama, Hocası Whitehead onun
    gibi matematikçi ki - Principia Mathematica - yı birlikte yazmışlardır 1920 de ve hala klasık, teolog da aynı zamanda, takipçi öğrencisi Heartshorne, gibi 2002 de öldü, Anscombe gibi, Türkçede yoklar, bizim aklıevveller
    sayesinde, nal toplamayı severler, sonsuzun dışı görüşünün son üyeleridirler, ki Hallacı MANSUR, hem kuantum fiziğinin hem de sonsuzun dışı düşüncesinin atası kabul ediliyorlar bugün, şimdi topu alan David
    Chalmers, Avusturalya kökenli ve NewYork Üniv Hocası, 66 doğumlu akademisyene bakalım, ve yıllardır
    zihin felsefesine katkı yapıyor, - Kimileyin evrendeki tüm bilinç durumları tek bir bilincin dağılımı olarak görülür,
    kimileyinse, küçük zerrelerden, gök adalara kadar tüm maddelerin belli düzeyde bilinç taşıdığı görülür. - bu temel yapılardan giderek, - kavramsal olarak tutarlı bir olanaklılılk deneyimle bağlantılı olmadan, nedensel
    rolu yerine getiren bir şeyin olabilmesidir. - der, bizim dünyamızdaki bilinçle ilgili olumlu olguların geçerli olmadığı, fiziksel olarak bizimkiyle özdeş, mantıksal olarak olanaklı bir dünya bulunur, bu nedenle, bilinçle
    ilgili olgular, fiziksel olguların ötesinde ve üstünde, dünyamızla ilgili başka olgulardır, ve bu durum maddeciliğin
    yanlış olduğunu vurgular derker, Russellin şüphesinin doğru olabileceğine katkı yapar, zombiler, var olabilir,
    ve metafiziksel olarak olanaklıdır, ve bu olanak fiziksel değildir, çünkü bilinç fiziksel değildir. Şimdi, Kurandaki
    cinler denilen - görünmeyen varlıklar - ifadesine, bu bir bilinç halinde varlık, ve fizikselliği de yok, ve evrenin
    heryerinde olabilirler, ama, ihtiyaç varsa, bedenselleşirse, bu bilinç fiziksel de olabilir, ihtimalin nedeni kavramı
    içeriği ile, - sizi bir damla meni den yaratmadık mı, - ve dünyaya geldin, bir sorumlulukla, bilinç olarak, diğer
    canlılardan farkın, başı sonu belli otomat değilsin, bir ihtimali gerçekleştirebilirisin, o özelliklerinle, bu da
    gayretine bakar, yani insan hedefine koşabilme imkanın var, üzerinde dikkat yoğunlaşırsa, konuya yetecek
    zihin yoksa, iman var, pürüzleri giderir, ama, hile yapmayan, çalıyı dolanmayan iman, sınavın da sıkı sarılacağın ipin, ayette belirttiği gibi, ödevlerin de rehberde, bir anayasal formda özetlenmiş, aklın da üç yüz kere belirttiği, yani bilinç bir dağılımken, evren de, merkezileşti bedeninde fizikselleşerek ve sana ödevini
    ibraz ederek, ciddiye almazsan da, seni de ciddiye alan olmayacak, yani sende görünen dağılmış bilinç,
    beden sona erince, devamlılık da kazanamayacak, istediğin şekilde, var ama, artık bir işkence olarak,
    ödevinde başarısız kaldığın için, yani Simone Weilin bir mistik filozof olarak belirttiği, - Dünyada bir beden
    altında saklanabiliriz, ama, çıplak olarak mezara bırakıldığımızda artık bunu yapamayız, orası duruma göre,
    cennet veya cehennemdir - dediği, yani evrende zaten varolan doğum öncesi bilinç serpintileri, doğumla
    fizikelleşmiş bir imkan olarak önünde açılmış, ve başarırsan da, gene bir bilinç olarak yoluna devam edebilecek,
    başka alemlerde fizikselleşebilme imkanını içererek, bu çok geniş bir sınırsızlık, ve hep imkanı içinde taşıyan
    bir bilinç hali öncesiyle, sonrasıyla, çünkü var, yok, var zinciri kopmaz,

    Böyle davranmayı nerden bilecekti bu el,
    eski sular eski yataklara doldular neyse ki.

    TURAN, MİSTİK,

    Yani tarihin şairlerinin mistik tecrübeyle avladıkları görüntüler, ve düşünceler, artık fiziksel kuramsallaşabilmenin
    imkan sınırlarına dahil oluyor yavaşça, bu sınırsız öğrenme evrenlerinde. en önemli yardımcın daha iyi anlaman da, çünkü mistik şair, filozoflar istisnai vesile varlıkları olarak, kendi seçimine bağlı odaklanma ve duyurma
    merkezleri aynı zamanda, yani bu parça parça işleyen süreç, bir toplamdan dağılırken, aracığlarla, gene bir
    toplamda bir araya gelebilme yeteneğine de sahip. Sahiplik hep Ona aittir, nereye gidersen git, ona döner işler,
    tarih gibi,

    Ona döndürüleceksiniz. - KENDİ.

  • mucize

    02.08.2024 - 09:54

    Kişisel ve toplumsal saat her zaman yavaş işler, gerçek mucize taşların yerine oturmasıdır.

  • etik davranmak

    01.08.2024 - 16:38

    Duyguların kaynağı da fikirlerdir, ve aklın rehberliği ile kendisi ve başkaları için iyiyi arzulayan insanlar erdemli
    kişilerdir, bedenin duygulanışlarını aklın denetimine alabilecek güce erişen kişi, tüm duygulanışlarını sonuçta
    Tanrı fikriyle ilişkilendirebilecek güce de erişir, insanın etik görevi, kendi kendisinin azami düzeyde nedeni
    olabilmesi için sarf ettiği çabadır.

    SPİNOZA, FİLOZOF, 17. Yüzyıl.

    Kaderlerini gayretlerine bıraktık. - KENDİ.

  • mutluluğun sırrı

    01.08.2024 - 07:59

    Bir irade konusudur, o size gelmez, siz ona gidersiniz.

  • Doğruluk

    31.07.2024 - 10:02

    Dünyada tırnak kadar yeri yoktur, ama, sen de varsa, dünya odur, hem de nerde istersen, ipi göğüslemek de odur.

  • izlemek

    31.07.2024 - 09:53

    Hiçbir iyi işte izin görülmemişse, gidince de bir daha izin görülmez, sadece kızgın delik ve derin, sen bilirsin,
    ne yardım eden, ne de ilgilenen, yaptıkların yerini tayin etmiştir,

  • taraf

    31.07.2024 - 09:46

    Gerçeği örtmek içindir, sadece esasların tarafı olunur, o da rehberdir, yani anayasası konunun.

  • tasnif

    31.07.2024 - 09:15

    Aksamaz, tutum ve davranışa göre, iyisi ve kötüsü, dünya ve tarihin nedeni.

  • şimdi

    31.07.2024 - 05:54

    Tanrı, bütün bir geçmişi ve geleceği şimdi olarak düşünür. - SPİNOZA, 17.Yüzyıl.

    Tasnif şimdinin görevidir.

  • hüküm ve itaat

    30.07.2024 - 15:56

    Spinoza ya göre, Tanrının hükümleri, aslında ebendi hakikatlerdir, tanrısal yasalar, insan yasalarından ziyade doğa yasalarına benzerler, nasıl ki, kütle çekimi kanunu ihlal edilemezse,, tanrısal yasalar da ihlal edilmez, tabii
    insanlar ahmakça bunları görmezden gelmeye çalışabilir, ama, akibetleri uçuruma adım atmaya çalışan birinin
    akibeti kadar kaçınılmaz olacaktır, Tanrının peygamberleri aracılığı ile herkesin bilmesini istediği şey, adaleti ile
    iyiliğinin bilgisinden başka bir şey değildi, yani belli bir yaşam tarzı ile insanların taklit edebileceği özellikleriydi,
    ne yazık ki gerçek unutuldu ve din gizemler silsilesi haline geldi, Tanrıyı bilip, sevmenin, herhangi bir şekilde
    ayin yapmayı, doğaüstü dogmalara inanmayı, veya kutsat metinlerdeki güya tarihi anlatıları kabul etmeyi gerektirmediği konusunda ısrarcıydı, bunun için gereken tek şey adil ve sevecen olmakdı.

    Anthony GOTTLİEB, Modern Felsefenin Yükseliği,

    Çev. Cansen MAVİTUNA.

    Yani Spinozanın tespitleri tam da Kurandaki - Hanginiz iyi ve güzel işler yapacak, görelim diye hayatı ve ölümü
    yarattık - ayetiyle örtüşür, yakından bakılınca.

Toplam 632 mesaj bulundu