© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Bir Gece Vakti Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
25 Temmuz 2025 Cuma - 16:16:22
Bir Gece Vakti
12.06.2023 - 10:41Gününüz aydın olsun Tuğba Hanım, elbette çok zor...
Bir Gece Vakti
12.06.2023 - 00:57‘’Aşk birdenbire, dayanılmaz bir acı gibi bütün varlığını yaktı.’’ Anımsadığı yalnızca bu sözleri değildi Turgenyev’in kırgınca yol almıştı.
Bir o söz aklındaydı.
Bundan yıllar önce terk ettiği kente döndüğünde, artık eskisi gibi çıkıp sokaklarda dolaşamadığından, orada kaldığı günler boyunca, evlerinin penceresinin önünde, tıpkı eskisi gibi, kar yağışını seyrederek kitap okumaya vermişti kendini.
Gecenin sessiz bir saatiydi ‘’İlk Aşk’a’’ başladığında;
İçinin titreyerek yol aldığını anımsamıştı şimdi, o kitabı, bundan yirmi altı yıl sonra eline aldığında. Önce çizdiği satırlara, sayfa kenarlarına düştüğü notlara ilişmişti gözü.
İçine bir ıssızlık düşüp, soğukluk hissettiğinden bir ömrün çıkıp giden günleri bir bir geçmişti belleğinden;
Unutamadığı,
Paramparça,
Acı dolu günlerden…
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:46Ben teşekkür ederim, gülümserken aklıma geleceksiniz hep..
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:44Benimkisi şairlik falan değil, iç dökmesi, iç sıkıntısı, yaraları soğutma, sanmıyorum ki edebi değeri olsun. hep yazdım...
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:42Yaşamak çok güzel dedirten, hayata güzel baktıran şiir
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:41Her Şeye Rağmen Gülümse
BeğenAntolojimYorumlarPaylaşTweetle
Gülümse
Önce aynada kendine
Sonra kirlenmiş yaşama
Tarladaki kırmızı gelinciğe
Neşeyle uçan kelebeğe
Sokaktaki arsız kediye
Gülümse
Bütün şanssızlıklarına
İsteyip yapamadıklarına
Geçip giden dertlerine
Geçmemiş heveslerine
Gülümse
Önce sevgiyle kendine
Sonra hayata ve her şeye
Beni de unutma
Gülümse
AY PARÇASI 27 MAYIS 2023 İSTANBUL
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:39Şiirlerinizi okuyorum, duygu yüklü, çok güzel. İyi ki yazıyorsunuz.
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 16:30Kısaca araştırdım, Ustaya saygılar, şiirlerde çok güzel duygu yüklü, çok sevindim paylaşmanıza Ay Parçası
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 15:26Yalnızca şunu anımsıyordu;
Hangi yerin adı, hangi yalnızlığın vurup geçen, delip geçen acıların, kabusların, hangi iç sızının bendeşi olabileceğini…
Sonra alıp başını gidemeden, son kez dönüp aynadaki suretine baktı. Baktı da gözleri doldu; içi havalandı.
Turna katarları gelip geçti o gölgeli bakışlarından.
İç sesinin sırrını üfleyen çöl rüzgarıydı geceki düşünü bölen, onu dil cengine düşüren …
Denizler çok uzaktı, çok;
Ayrı düşenler gibi tıpkı!
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 12:06İçine baktı;
Sonsuzdu orada her şey: renk, ses, koku sonsuzluğun dilini yansıtıyorlardı. Bakmak, seyre dalmakla yetinmek istemiyordu, dokunmak istiyordu. O sonsuzluğa karışmak istercesine;
Dokunmak istiyordu…
Yeni bir dil rengi çıkıyordu her adımda karşısına
Korkuyordu.
Kördü zaman,
Ağulanmıştı dil;
Oraya ait çekip çıkaracağı hiçbir şeyin adı sanı yoktu artık.
Bir sesin, rengin, kokunun, görüntünün ardındaydı.
Ne düş seyirmeleri geçirmiş, ne araflardan geçmiş, ne cehennemlere düşmüştü.
Kaybolmuştu.
Adsız sansız, kimsiz kimsesizdi. Üpüryan kalmıştı. Yazla kış, baharla güz gibiydi birbirlerine sözleri, içlerinin suretini dışa yansıtan.
Sözdü aralarında ipil ipil akıp duran…
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 11:23Bugün Pazar
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
Toprak, güneş ve ben...
Bahtiyarım...
Nazım Hikmet
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 11:20‘’Beni kendi yüreğinin üzerine bir mühür gibi,
Kolunun üzerine bir mühür gibi koy;
Çünkü sevgi ölüm gibi kuvvetlidir;
Kıskançlık ölüler diyarı gibi serttir;
Onun alevleri, ateşin alevleri,
Yakıp bitiren alev. ‘’
NEŞİDELER NEŞİDESİ, 8:6
Bir Gece Vakti
11.06.2023 - 01:08Kalkıp gitmek istedi bir an. Yönsüzlüğün dili yoktu burada. Her bir im, ses, renk, koku bu yerin adı, yolun yönüydü.
Kimsesizdi,
Bir yere ait değildi,
Yalnızdı,
Yalnızlığı bazen bıçak yarası gibiydi,
Söz ayakların altındaydı. Avuntu ve tükenişle yüzleşti, saflığın ve yitirişin dilini öğrendi burada…Korkuyordu;
Adım adım yaklaştığı sessiz ölüm müydü?
ALZHEİMER'LA YAŞAM
10.06.2023 - 17:45bendeşleşmek içinden hiç bir şekilde ve hiç bir koşulda çıkması olanaksız acılar tortusu anlamında yöresel bir sözcüktür... uzun yolculuklardan usumda yer etmiş.
meraklı olmanız saygı uyandırdı...
ALZHEİMER'LA YAŞAM
10.06.2023 - 17:37Merhaba Tuğba Hanım, sayfanızı ziyaret edip zevkle paylaştım...
Bir Gece Vakti
10.06.2023 - 16:53Acının diliyle konuşmak için henüz çok erkendi. Anlamaya, o yol kavşağında buluşup yeniden bir başka yöne gitmeye karar vermiştin.
Geldiğiniz yer unutttuğunuzu sandığınızdı! Yani hiç kopmadığınız. Belleğin araladığı, getirip sunduğu her bir görüntüde, seste yeniden bağlandığınız…
Üç ayrı düşün sırdaşıydınız.
Aynıydı yara izleriniz,
Ateşleriniz.
Bir Gece Vakti
10.06.2023 - 16:34Yaşadığı bu yer biraz da zatüreeydi ona, biraz kırmızı kırmızı, çocukluğunun kızamık şekerleri gibi. O kızıllığı unutamıyordu. Hem aynaya bakarken ki yüzünü, hem de ısırmak istediği şekerlerin rengini…
Karın rengi bazen bile kızıllaşırdı kabuslarında.
O aklıkta kan lekeleri…
Sonsuzluğun ve acının dili vardı orada. Yeryüzünün bütün dilleriyle anlaşılabilecek olan bir hüznü, bir yalnızlığı
Ve acıyı
Anlatıyordu bu yer,
Sonsuza kadar…
Bir Gece Vakti
10.06.2023 - 16:23Durup düşündü. Düşündü de, uğunuşunu geçirenin ne olduğunu görüp anlamaya çalıştı. Dünyanın merkezinde olduğunu sandı birden! Şimdi bunları adlandırdığında, ona doğru gelen ile ondan gidenin ne olduğunu düşünmeye başlamıştı bile. Anımsanan zaman ile unutulan zamanın arasındaki düşsel yolculuğun imgesiydi o mekanın diliyle anlamaya çalıştığı.
Evet evet oydu ardına düştüğü
Kederli yalnızlığı ile…
Bir Gece Vakti
ALZHEİMER'LA YAŞAM
09.06.2023 - 16:56Unut,
Unut dedi artık olanlari
Dili, dilmeci tutulmuştu.
Öyle anımsamıştı adımladığı sokaklarda gezinirken.
Issızlığa gömülmüşçesine yüzüne baktı… kulağındaki uğuldayışın bir ezgiyle uyandığını gördü.
Evet evet gördü. Piyano üzerindeki parmaklarını gördü. Ve o büyülü sesin yayıldığı evreni dinledi… o sesin ardına düşmüştü aslında. Günlerdir onu alıp gezdiren, imgeler havuzunda yüzdüren de bu sesti…
Gidip bir yerde bulacakmış, görüp elleriyle dokunacakmışçasına bir duygululuk halindeydi.
İç gözünü açan, bakışını değiştiren ses…
Yıllar yıllar geçtikçe bununla öylesine bendeşleşeceğini düşünememişti!.
Piyanodaki ellerimi kaldırmadan, usumda peşine düştüklerimle, şimdi o sesin ucunu yakalamış, yüzümü ona dönmüş, zirveye hazırlanırcasına kendini o yolun,
Yani;
Yalnızlığın
Yolcusu kılmıştı…
Bir Gece Vakti
ALZHEİMER'LA YAŞAM
09.06.2023 - 16:32Geçtin bütün acılardan.
Buluşma,
Sevinç çağları geride kaldı. Yollar anlatıyor yüzündeki hüznün, ellerindeki sevincin dilsizliğini.
Suskundunuz.
Suskundu dil, suskundu kent, suskundu gökyüzü.
Kar engah engah yağıyordu düşlerine,
Karabasanlarına,
Ve
Yalnızlığına…
Bir Gece Vakti…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 15:24İlk aşkın çığlığını burada hissetmiş, burada yitirmiştim.
Aşka, yalnızlığa, kedere, bağlılıklara, kavuşmalara, yitmelere, sevinçlere, dağılıp çözülmelere…
Dokunmadan aşk, sevmeden bakışla yol almaya çalışmanın ömrü kısa.
Şimdi, ondan bana kalan imgeye dönüyorum yüzümü; iki ceylan bakış, gamzeli gülüş, bir de uzayıp giden yollardaki iki titrek beden…
Hangisi yalan, hangisi gerçek diye düşünmedim. İz bırakan yara da bırakır dedim ben de. Biri yaşayan diğeri ölendi.
O benim bakışım, sürgünlüğüm, yalnızlığımdı.
Acımın sağanağı, gelen günümün aydınlığıydı.
Her an dokunduğum yol arkadaşı kıldığımdı…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 12:03O benim ellerimdi,
Gözlerimdi.
Düşeyazmıştım ben onu, ufalmış, un ufak olmuş biri gibi baktıydım ben ona. Solgun bir pencere önünde kar yağışını izler gibiydim onu düşünürken.
Sevdam dedim kan revan uykularda. Kim nasıl getirip sunmuştu bana, bize daha doğrusu, bilmiyorum!
Aşkımdı.
Tanımadığımdı.
Dokunup sevdiğim, yol aldığım…
Uzak duran, suretini esirgeyendi.
Yaşadığımız ıssızlığın dili, sözcüklerin sesiydi.
Sözcükler…
Bir onlar tutsak değildi, ömrümün baharıydı.
Şaşkındım, ağlamaklıydım. İçimde saklıydı bütün bunlar, beni ele veren düşlerimdi, ya da hiç bitmeyen kabuslarım. Tanımadığım sevdalar, öğrenmeye çalıştığım hayat… Politzer’in kitabı
Kar suyundan demledikleri çayın tadını anımsamıştı birden…
Günün tükenen saatleriydi, o kitap cebimdeydi. Neredeyse bir ömür taşımıştım onu oradan oraya. Onun izlerine doğru yeni bir yolculuğa çıkmadan önce; acının uğrağına giden yollarda;
Savruldum,
İçimin acısıyla bir de
Yapayalnızlığımla…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 01:42sildiklerim, bu siteye ilk geldiğimde yazdıklarım vardı, çalmışlar başka sitede gördüm.Ben de kalanları sildim.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
09.06.2023 - 01:39onlar usta; ne demişler ''minareyi çalan kılıfını hazırlar'' .
Toplam 220 mesaj bulundu