© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Ata Kızı Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
24 Şubat 2025 Pazartesi - 16:22:26
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 16:53“Niye kaybettik sayfayı?”
Bence gayet seviyeli iki düşüncenin tartışmasına tanıklık ettik. Ama artık güzel şiirler, müzikler de paylaşmak istiyorum. Okuyan insanlar kazanır ve herkes heybesine bir kırıntı koyabilir. Her ikinize de fikirlerinizi açıkça paylaştığınız için kendi adıma teşekkür ederim. Ama biliyorum ki güzel dörtlükleriniz de var. Sayfada o yönde de paylaşımlarınızı görmekten mutlu olurum.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 12:34Ayrıca Mehmet beyin verdiği cevaplar gayet açıklayıcı.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 12:33Sorulara cevaplar isteyenler yazdıklarını silmeyecekler efenim. :)
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 12:02Özgür iradeyle keşifler de yapıldı.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 11:58“İnsan tecrübe ile sabittir.” Akıl ve irade doğuştan insanda olduğu için, her yapılan yanlış bir doğruya götürür gelişim de akıl sayesinde olmuştur. Tecrübe ( bilgi) akıldan, akıla değişikliler ile gelişmiştir. İnsanın ilk çağlarından bu güne kadar değişiminde bilgi aktarımı ve farklı zekaların bilgiyi işleyip geliştirmesinden başka bir şey değildir.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 11:49Gerçek ahlak ve erdem insanın özgür iradesi ile yaşadığı zamanlarda ortaya çıkar.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 11:19Bazen bir dörtlük
bin satırdan daha etkili oluverir
içinde dört satır değil!
Dört dörtlük duygular olduğu için.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
17.08.2023 - 09:37Günaydın herkese…
Mehmet bey, bu soruya her duyguyu da yaşardım olur. Üzülürdüm o kadar çaba harcamışken başkasının çıkarması kötü olurdu. Bu olasılık her ne kadar düşük olsa da böyle hissederdim. Diğer taraftan insanlığın hizmetine sunulan her şey beni mutlu eder. Buna benzer bir şey yaşadım. ( bir buluşla kıyaslanmaz ama) Ve hala çok üzülüyorum. Yıllar önce babamı kaybettiğim günlerdi. Bit sabah yine onun yatağına bir gül bıraktım ve şu satırları yazdım.
Bakın şöyle;
Maalesef Sevgili annem, pehlivan öldükten sonra hiçbir zaman eskisi gibi hayata sarılamadı işini yapamıyor zar zor gidiyordu işine. Verdiği birçok dersi iptal etmiş günün büyük bölümünü evde geçiriyordu. Artık kahvaltıları annem hazırlıyor babamın yokluğunu doldurmaya çalışıyordu artık şarkılar söylemiyordum her sabah yatağına bahçeden bir gül koparıp bırakır ve oraya koyduğum küçük süslü bir defterim vardı her sabah bir söz yazardım. İlk yazdığım söz.
“ bugün seni görmeyeli sekiz gün oldu yemeğimi yedim ama şarkı söyleyemiyorum. Aklım ve kalbim arasındaki yol çok uzun çok yorucu.” ( yıllar sonra lise yıllarında aynı söze benzer bir sözü okudum)
“Dünyada hiçbir yol, kalp ile beyin arasındaki kadar uzun değildir.”
Selma Lagerlöf
Ve bu sözü ben düşündüm yazdım ama benden önce biraz daha farklı yazılmış bu beni hala üzer. Silmek zorunda kaldığım için.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
16.08.2023 - 20:34Hayallerin sınırı yoktur! Bildiğin gibi değil, vatan dediğimiz çatının altında kurak topraklar da bizim… sahil kasabaları da bizim. Ve sana bir şey söyleyim, gerçekten bir şeyleri duyurmak isteyen, duyurur!
Görmeyen gerçekten kör müdür?
Yoksa bir şeyleri göstermek isteyen mi eksiktir? Önce kendimizden başlamak gerekir sorgulamaya belki de.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
16.08.2023 - 20:22İnsan, karakter özelliklerinin bir kısmını doğuştan genetik olarak kazanır. Fakat her şey gibi eşit karakter özelliklerine sahiptir. Biri diğerine göre yaşadığı hayat şartlarına göre daha baskın özellik gösterir. İnsan çevresel faktörlere göre şekillenir. Ve değişken yapıdadır. Bu bir ikincisi de bu değişken yapıya göre; iyilik ve kötülük anlayışı da kişiye göre değişkenlik göstermektedir. Mesele de bunu algılayıp ona göre davranış göstermek sanırım en doğrusu. Böylesi bir uyum halinde olmak yaşadığımız coğrafyayı güzelleştirmeye yeterli olacaktı belki de. Özellikle de yerel yönetimler İnsanların ihtiyaçlarını belirleyip çoğunluğun haz aldığı bir modelde ortak noktaya daha kolay varılırdı gibi… bütün bunların uygulanması; birini diğerinin kölesi yapmadığı gibi karşılıklı anlayışla birbirine uyum sağlamak hayatı daha kolay ve güzel yaşamayı sağlayacaktır. Hatta “elalem putu” denilen algıyı da yıkacaktır. Bu düşünceler her ne kadar Türkiye için ütopik olarak görülse de! Bazı batı toplumlarında başarılı uygulamalar vardır. Aslında; “ her şeyin temelinde;”öz saygı” yatmaktadır. Ve buradan başlayan “diğerine saygı”. Bu da toplumsal eğitimlerle yapılabilecek devlet sosyal politikaları ile uygulamaya konulabilir. Neyse yeter bu kadar:)
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
16.08.2023 - 13:06Herkes güzel insan olmayı başarabilirdi yaşadığı coğrafya cennet olsun diye.
Ata kızı
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
16.08.2023 - 09:07“Efendi” kelimesi bana kölenin sahibini çağrıştırmıyor. Aslında anlamı ve karşıladığı şeyler güzel. “Mesela; bir erkeğe efendilik çok yakışıyor” ( kibar, centilmen, iyi eğitim almış, dürüst) yunancadan girmiş türkçeye. Hem onlar Atatürk’ü bilmiyorlar:)) bence de köylü milletin efendisidir.
Bu sizin yazınıza; İnsan, “aklının yettiği kadar kendisinin efendisidir.” Kimi, bedenini akıllara köle eder! Kimileri; “akıllarına” bedenlerini köle eder. İlki başkalarına efendim der. İkincisi kendine efendilik eder.
Ata kızı
Bir hikaye yaz ( Nesirleriniz)
16.08.2023 - 00:05KARDELEN
Genç kızın ruhu adeta süzgeçten geçiyor ve herbir zerresinden şimdiye dek hissedip üstesinden geldiği her şey sanki üzerinden zaman geçmemiş yeni yaşanmışçasına acı veriyordu...
sahi ne olmuştu da bu kadar içerlediği şeyler bir anda güncellenmişti beyninde? çocuk sayılacak yaşta Ayşe'nin uğradığı tecavüz maalesef onda travmalar yaratmıştı, söylemeyi başarmış fakat ailesi tarafından ayıplanmış, hor görülmüş, evlendirilmeye kalkışılmış... bunlar ayşede önemli ölçüde güven problemi oluşturmuş güçlü kişiliği sayesinde evden de uzaklaşıp kendisine yeni bir hayat kurmuş olduğundan bu sorunun üstesinden bir nebze de olsa gelmeyi başarmıştı. Ne yazık ki yaşadığı son olayda erdem hocanın ondan önemli bir şeyi saklamış olması normal düşünen bir insandan çok daha dramatik bir hale dönüştürmüş ve bastırdığı olumsuz duyguları gün yüzüne çıkarmıştı. Bu sebepten dolayı Ayşe depresyona girmişti. Ayşe artık okula gidemiyordu ve okulunu dondurdu, zoraki çalışıyor ve bir yandan da tedavi oluyordu. tedavi için terapi ve ilaçlar alan genç kıza patronu çok yardımcı oluyor ona sık sık izinler veriyordu. Ayşe de yoğun bir nefret duygusu uyanmış, annesini bile hatırlamak istemiyor, hatta tüm ailesinden nefret ediyordu. Erdem hoca ise onu sadece uzaktan izleyebiliyor ve kesinlikle yanına yaklaşamıyordu. Genç hoca çaresizlik içinde kıvranıyor ama ona yardım edemiyordu. Bu süreçte sadece; doktoru, patronu, bir de minik Mestan adındaki kedisi vardı... yanına onlardan başka kimseyi yaklaştırmıyordu. Psikoterapi alanında oldukça deneyimli olan doktoru, Ayşe'nin neden bu hale geldiğini bildiği için onu daha kolay tedavi ediyor ve tedavi süreci oldukça çabuk ilerleyip olumlu sonuçlar veriyordu. Ne yazık ki bütün çocuklar ayşe kadar şanslı olamayabiliyor, çünkü, çocuklar konuşamıyor, anlatamıyor. Yıllar sonra bu travmaların yol açtığı sorunlar karşılarına, "panik ataklar, depresyonlar, karşı cinse güvenmeme, eşcinsel olma korkusu, obsesyonlar, ve daha bir çok problem. bunlar çoğunlukla olayın özünde yatan sebep bilinmediği için tedavide başarıya ulaşmak zorlaşır. Neyse ki Ayşe bunu cesaretle söylemişti ve şu an tedavisi de çok güzel sonuçlar veriyordu.
Bir yılın sonunda Ayşe okuluna geri döndü. Bu süreçte onun arkasında duran babasından habersizdi Ayşe. kızına bütün bunları yaşattığı için çok pişmandı ve köylerinde okul yaptırıyordu çocuklar için özellikle de kız çocukları için. Ayşe'nin babasının okul yaptırmaya gücü yoktu fakat köyün muhtarıyla konuşup bir hayırsever sayesinde onlara tarlasını hibe edip okul yapmalarına vesile olmuştu. Ayşe tedavisi sonuç vermeye başlayınca öfkesi ve nefret duygusu da azalmıştı. hala erdem hocayı görmek istemiyordu. Ve erdem hocanın tüm yaklaşma çabaları boşa çıkıyor gün geçtikçe umutsuzluğa kapılıyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu.
13. Sayfa
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.08.2023 - 21:19Asıl deliler dışarda geziyor, içeri tıkılanlar onların hasta ettikleri:)))
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
15.08.2023 - 14:32Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Ne güzel şiirleri var
tımarhane duvarı
15.08.2023 - 14:23Eee bu tımarhanenin delileri taburcu mu oldu?
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
14.08.2023 - 17:22Günün şiirinden bahsediyorum.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
14.08.2023 - 17:09Bazıları çözmüş sırrı. Gülten Akın gibi…
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
14.08.2023 - 14:29Kadın düşünen bir varlıktır. ( çoğunluğu) aptal olanlar da var elbette. Tıpkı erkelerde de olduğu gibi.
“Tin” insana özgü düşünce yetisi anlamına da gelir. ( felsefi açıdan)
Farklı açıklamaları da vardır. Günün şiirine baktığımızda cümle yapısından çıkardığım kadının düşünebildiği ve güzelliğinin geçici olduğunun farkında olduğunu felsefi açıdan çok güzel anlatılmış.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
14.08.2023 - 12:04Bu sabah ana sayfada bir yazı okudum. sorulara oldukça haklı ve yerindeydi, verilecek cevabım da vardı oysa bu işin eğitimini almış biri olarak.
- İnsanlar bana göre iki kategoride incelenmeli;
Aykırılar
standart yaşayanlar
Standart yaşayan insanlar kurallar zincirine bağlı yaşarlar, yaşamlarını idame ettirecek kadar üretkendirler. Ailelerine belki fayda sağlarlar. Bu tarz yaşamayı seçen insanlar, kendileri gibi, onlara benzeyen kişilerle bir guruba dahil olmayı seçer ve o guruba uyum sağlamayı seçerler.
Bir de işte o soruların cevabı olan insanlar var ki! onlar aykırı dediğimiz, kurallara harfiyen uymayan, kendi doğruları ve düşünceleri olan, kuralları koyan insanların da yanılma paylarının olabileceğinin farkında olan. çoğunlukla da üstün zekalı insanlar oldukları için aldıkları kararlar, doğru ve aydınlatıcı hatta öncül olabilecek kararlardır. devrimciler bu insanlardan çıkar. Büyük devlet adamları, bilim adamları bu insanlardan çıkar. Evet sorularının karşılığı şu olmalı arkadaş;
"tekdüze ve standart yaşamayı tercih edebiliriz bu son derece kişisel hakkınızdır. Ama dünya denen gezegenin ilerleyip daha iyi olabilmesi için, daha yaşanabilir yer olması için, fikirlere ve yaşam haklarına saygı duymak gerekiyor."
cinsiyet ayrımcılığını
ırk, din, dil ayrımcılığını
artık rafa kaldırmamız gerekiyor.
...ve soru soruyorsak cevap hakkını da tanımamız gerektiğini de öğrenmemiz gerekiyor.
sadece fikrimi söylemek istedim hepsi bu. okuyan herkese saygı ve sevgilerimle...
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
13.08.2023 - 13:49Sevmek dedikleri duygunun pençesinde ezilir gibisin, seni her okuduğumda sözlerinin ağırlığından anlıyorum altında nasıl ezildiğini. Bu sevmek değil keşke farkına varsaydınız; “ego’ olmaktan çıkmış kibrin ve sen” sevmek öyle güzel bir duygu ki; o öyle ağır ağır anlatılır da “ağır” anlatılmaz… sevgiye saygı duyulur, kibirden akislere asla…
Öylesine not işte. İlla muhatap olmasına gerek yok. Hemen hemen Herkes böylesini sevgi sanıyor.
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
13.08.2023 - 13:25Beni buradan takip eden genç arkadaşım önünde uzun yıllar var. Yapman gereken; önce kendine inanman ve içindeki seni sen yapan duygularına sahip çıkman. Unutma “Zaman” hem ilaçtır hem de değirmen, içindeki her şeyi öğütür. Bu süreçte yapman gereken en önemli şey kendine güvenmek. Güven insanın seçimlerine yansır ve o seçimler senin mutlu yaşayıp yararlı insan olarak zerrelere bölünmenin vakti geldiğinde, ardında izler bırakmanı bile sağlayabilir. Asıl yaşamak budur belki de cismen yok olsan bile ismen sonsuz olmak!
Şimdi bu şarkıyı beni okuyan ve kendine güvenen tüm kişilere armağan ediyorum.
_En güzel aşk zor olandır_
13.08.2023 - 11:40Her ne kadar elmas elde ettiğinizde zor elde edilir diye değerli, çakıl taşı değersiz olsa da!
İnsanı böyle kıyaslamamalı elbette. Düşünsenize birinin size karşı duyguları var ve siz ona ilgi gösterdiğinizde size olumlu tepki verecek haliyle. Bu o insanı değersizleştirmemeli. Tam tersine binbir emekle sevgisini elde ettiğiniz biri sizi belki de sizin kadar sevmeyecek bu da olduğundan daha da değerli yapmamalı bence. Yani değerler diken üstünde iyi değerlendirmek gerekiyor akıl süzgecinden geçerken. Dedim ben de:)
Kendinizi bir dörtlükle ifade edebilir misiniz?
13.08.2023 - 09:24Arzular ve ihtiyaçlar konusunda geçmişte de yazılarım var ve yine tekrarı gibi olacak ama şöyle; insanlar ihtiyaçları doğrultusunda hareket ederek bunları karşılarlar, arzular ise yaşadığı iç dünyasında ulaşmak istediği istekleri, hayalleri ve bunun için önlerine koydukları hedefler vardır. Fabrikaları olan evet sayısını arttırmak için hedefler koymuş olabilir bu onun haz noktasında kendini mutlu etmek dürtüsüyle alakalı. Bu o insanı aldığı tatmin duygusuna bakıldığında asla kötü insan ya da hayvani bir vahşilik kategorisine sokan bir hal değildir. Fakir bir kişinin de arzuladığı hayalleri ve hedefleri vardır. Bir araba, ev, motosiklet, tatil vs. Bunları gerçekleştirmek için çaba göstermek de onu kötü insan yapmaz. Beğenilme dürtüsüyle bir şeyler yapmak apayrı bir ruh hali. Beğenilme gayesiyle yaşayan insanlar mutlu olmazlar çünkü zevkler değişkendir herkes farklı şeylerden hoşlanır siz beğenilme isteğiyle kaç insana hitap edebilirsiniz. Bu hastalıklı bir ruh halidir. Her insan kendini keşfetmeli ve neyle mutlu olduğunu belirlemeli. Yaşam koşullarını bu doğrultuda oluşturmaya çalışmalı. İleri derecede beğenilme isteği hastalıklı bir duygudur. Bu insanın kendine yabancılaşıp başkalarına dönüşmesine sebep olabilir.
“ beğenilme gayesini tamamen ortadan kaldırabilen bir insana insan diyebilir miyiz acaba????
- tamamen ortadan kaldırmaya gerek yok ki! Böyle bir şeye gerek yok. Normal sınırlarda beğenilmek herkesin arzusu ve insanidir.
Toplam 2403 mesaj bulundu