Amed Ruha Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • Şiir ve ötesi

    07.09.2016 - 13:01

    Olaki yürürüm bir başka aşka
    Ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
    Unutmaki tek aşk olduğum sensin
    Aşık olduğum değil

    Karanlıkla süzülüyor içime yıkım
    Dur diyorum yıkılıyorum
    Uçurumları baş ucuma koyuyorum sonra
    Okşuyorum saçlarını rüzgarda
    Sıcak, ılık bir koku siniyor yüreğime
    Gitme diyorum gitme düşüyorum
    Sonra beni soruyorlar bana
    Tanımıyorum diyorum
    Daha hiç karşılaşmadık
    Aynı çizgide bilge sus umu dinliyorlar
    Ben sustukca
    Yazık, bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
    Önce bir bir, sonra hepsi
    Sonra bir uçurumlar kalıyor birde yıkımlar
    Verilen herşey borçmus gibi alınıyor
    Önce bir bir, sonra hepsi
    Sonra mı bir ben kalıyorum, birde yalnızlık
    Uçurumlar, yıkımlar, ben ve yalnızlık
    Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi
    Yatıyoruz yan yana
    Öpüşüyoruz, sevişiyoruz da hatta
    Herşey oyunun yasaklarına uygun bir günah oluyor
    Tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz
    Telli, kanlı düğün işte
    Üşüyor saçlar biliyorum dargınmısın
    Bu baharda mayısta bıraktığım gibi misin hala
    Vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
    Hala kaçıyormusun zamansız
    Gözlerini bırakarak birilerinde
    Hala ellerinden tutup sevgileri
    Dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
    Küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun

    Kendin kadar aklımdasın
    Hala öyle savruk bir gök
    Hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
    Ve aşkını şaşırmış bir tanrı
    Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara
    Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
    Öyle bıraktığım gibi misin
    Gerceği yakmada hala usta mısın
    Yoksa çırak mı yanarken yalanda
    Saçlarıma dolanan aydınlığımsın
    Somutlaştıramadığım tek imgemsin şiirde
    Anlattıkça eksilen tek anlam
    Anlattıkça eksilen tek anlam
    Hala bıraktığım gibi misin
    Yoksa beni bıraktığın gibi mi
    Kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma
    Kaç mevsimsiz kar düştü benim toprağıma
    Hala bıraktığım gibi misin..?

  • fark edilmek

    06.09.2016 - 11:37

    SUSMAK 

    Bir insan olsun 
    Olsun da burada 
    Bir insan olsun 
    Orada 

    Nerede olursa olsun 
    Bir insan 
    Gitse olsun, kalsa olsun 
    Giderse olan, gitmezse duran 

    Aranır bir insan bir insanı 
    Arar bir insanı bir insan 

    Söylenemeyor çok şey 
    Susmadan

  • fark edilmek

    06.09.2016 - 10:39

    Susarak farkettirmek .....

  • fark edilmek

    06.09.2016 - 07:46

    Farkında Olmalı İnsan

    Farkında Olmalı İnsan…
    Kendisinin, Hayatın Olayların, Gidişatın Farkında Olmalı.
    Farkı Fark Etmeli, Fark Ettiğini De Fark Ettirmemeli Bazen…
    Bir Damlacık Sudan Nasıl Yaratıldığını
    Fark Etmeli.
    Anne Karnına Sığarken Dünyaya Neden Sığmadığını
    Ve En Sonunda Bir Metre Karelik Yere Nasıl Sığmak Zorunda Kalacağını
    Fark Etmeli.
    Şu Çok Geniş Görünen Dünyanın, Ahirete Nispetle Anne Karnı Gibi Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Henüz Bebekken ‘Dünya Benim! ’ Dercesine Avuçlarının Sımsıkı Kapalı
    Olduğunu, Ölürken De Aynı Avuçların ‘Her Şeyi Bırakıp Gidiyorum
    İşte! ’ Dercesine Apaçık Kaldığını
    Fark Etmeli.
    Ve Kefenin Cebinin Bulunmadığını Fark Etmeli.
    Baskın Yeteneğini
    Fark Etmeli Sonra.
    Azraillin Her An Sürpriz Yapabileceğini,
    Nasıl Yaşarsa Öyle Öleceğini
    Fark Etmeli İnsan
    Ve Ölmeden E vvel Ölebilmeli.
    Hayvanların Yolda Kaldırımda Çöplükte
    Ama Kendisinin Güzel Hazırlanmış Mükellef Bir Sofrada Yemek Yediğini
    Fark Etmeli.
    Eşref-İ Mahlukat (Yaratılmışların En Güzeli) Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Ve Ona Göre Yaşamalı.
    Gülün Hemen Dibindeki Dikeni, Dikenin Hemen Yanı Başındaki Gülü
    Fark Etmeli.
    Evinde 4 Kedi 2 Köpek Beslediği Halde
    Çocuk Sahibi Olmaktan Korkmanın Mantıksızlığını
    Fark Etmeli.
    Eşine ‘Seni Çok Seviyorum! ’ Demenin Mutluluk Yolundaki Müthiş Gücünü
    Fark Etmeli.
    Dolabında Asılı 25 Gömleğinin Sadece Üçünü Giydiğini, Ama Arka
    Sokaktaki Komşusunun O Beğenilmeyen Gömleklere Muhtaç Olduğunu
    Fark Etmeli.
    Zenginliğin Ve Bereketin, Sofradayken Önünde Biriken Ekmek
    Kırıntılarını Yemekte Gizlendiğini
    Fark Etmeli.
    FARK ETMELİ.
    Ömür Dediğin Üç Gündür,
    Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür,
    O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür,O Da Bugündür.

  • Yeryüzü notları

    05.09.2016 - 20:34

    Ve en önemlisi insan insana bulaşır....

  • fark edilmek

    05.09.2016 - 20:30

    Farkı fark edebilmek farklının farklı oluşudur☺

  • serbest kürsü

    05.09.2016 - 15:03

    Her fotoğraf karesinde ölümü çağrıştıran çizgilerle rastlaşıyorum. Gri, soğuk, solgun, ürkek bir kaygıya dönüşüyor yaşam. Eylül gelince kırlangıçlar da veda ediyor şehre, kelebekler de. Aynalar sararıyor. Radyoda eski bir hayalin içli bir türküsü çalıyor. Sokaktaki sesler farklılaşıyor, hız limitlerini çoktan aşmış hayat sakin akan bir huzur ırmağına dönüşüyor.


    Balkondan sarkan turşuluk biberler, kurumaya terk edilmiş baharatlar, usulca uykudan uyandırılan uzun kollular, dinginliği kaybeden deniz, parkları esir alan atkestaneleri. Bir güvercin, bir kedi, bir solgun bahçe hüznü…

    Eylül artık bütün gün benimle. Elimdeki kitapta, balkonda, yürüdüğüm yollarda, bulutların arasında…
    Gökyüzü, kuş, yağmur, rüzgâr…
    İlk aşk, ilk acı, ilk ayrılık…
    Beyaz zambak ve hüzün.
    Dalından kopup avuçlarıma düşen kuru bir yaprağın anımsattıkları olmalı bunlar.

    Ne de olsa Eylül’de unutmak ve unutulmak yoktur değil mi? Olsa olsa hatırlayamamak vardır. Akıl dediğimiz o sandığın içinde biriken ne kadar yaşanmışlık varsa hepsi saklandığı kuytulardan çıkarak ortalığa dökülür.
    Eylül’de terk edilmeyen tek şey hatıralardır. Bir Eylül sabahı esen kara yel, aşkı, şiiri, devrimi, çocukluğunuzu, gençlik yıllarınızı, hayal kırıklıklarınızı önüne katıp topladığınız yamalı bohçanızdan çıkarıp tekrar önünüze serer. Kalkanlarınızı siper edip kaç uyku, kaç saat, kaç acı, kaç hüzün, kaç mutluluk ve kaç huzur tüketirseniz tüketin Eylül’ün tek armağanı duygu, hüzün ve yaşam aynasında gördüğünüz kırışıklıklardan başka bir şey olmayacaktır.

    Eylül benim için, çocukluğumda siyah, yakalı bir önlük, bezden dikilmiş bir çantaydı. Bir yatılı okul bahçesine dar gelen bitmez günlerin başlangıcıydı. Bedenime değil adeta ruhuma giydirilmiş tek tip üniformalar, kurallar, uzun tören provaları, koyu gri uzun bir yalnızlıktı.
    Gençliğimde eylül sevdiğim her şey gibi çabuk tükenen kurşunkalemlerim, doğrularımın azlığından çok çabuk tükenen silgilerim, beyaz sayfalar üzerine karaladığım uzak düşlerimdi.
    Geçti gitti…

    Tüketmek için bunca acele ettiğiniz takvim yapraklarından, hızla akrepleri zehirleyen yelkovanların telaşından ne kaldı geriye dersiniz?
    Ne kadar dirensem de çocukluğumun güleç mevsimini alıp götürmüş Eylül.
    Yaşamın renginin nisan olduğunu düşünürdüm, “Ölümünki de benim! ” diyor Eylül.
    Âh sarı ve uzak yalnızlığım.
    Sevgilim.
    Eylül’üm.

    (Nurdal Durmuş tan alıntı)

  • serbest kürsü

    05.09.2016 - 09:32

    😂 Güneşin güzelliği bir başka

  • serbest kürsü

    03.09.2016 - 16:21

    Eylül’dü.
    Dalından kopan yaprakların
    Sararan yanlarına yazdım adını
    Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
    Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
    Eylül’dü.
    Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
    Adımlarımızın kısalığı bundandı
    Bundandı gözlerimin durgunluğu.
    Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
    Ellerin kadar ıssız,
    Sen kadar zamansız molalar veriyordum
    Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
    Eylül’dü.
    İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
    Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
    Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
    Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
    En çok sesini aradım.
    Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
    Gözlerini sildi zaman..
    Dedim ya… Eylül’dü.
    Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

  • Sonra dedim ki

    03.09.2016 - 00:22

    insanlar gülüyordu de, 
    trende,vapurda,otobüste 
    yalan da olsa hoşuma gidiyor söyle.. 

  • saçmalamak

    02.09.2016 - 10:30

    Saçmalamayın lütfen 😁

  • Sonra dedi ki

    02.09.2016 - 09:59

    Hayırlı Cuma lar.....

  • serbest kürsü

    01.09.2016 - 23:01

    Aşksız ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin seni sevdiğim o kavga, sen o kavganın güzelliği misin yoksa... Bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar. yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine doğumdayız işte,  yine sevinçteyiz. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri suyun ayakları olmuştur ayaklarımız ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık törenlerle dikilirdik burçlarınıza. türküler söylerdik hep aynı telden aynı sesten, aynı yürekten dağlara biz verirdik morluğunu, henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne ne tan atışı doğumların sevincine ey bir elinde mezarcılar yaratan, bir elinde ebeler koşturan doğa bu seslenişimiz yalnızca sana yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler... Şiirler doğacak kıvamda yine duygular yeniden yağacak kıvamda. ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. ey herşey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!  

  • Yeryüzü notları

    01.09.2016 - 23:00

    ve paramparçaydı yaşam bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Aşk demişti yaşamın bütün ustaları aşk ile sevmek bir güzelliği ve dövüşebilmek o güzellik uğruna. işte yüzünde badem çiçekleri saçlarında gülen toprak ve ilkbahar. sen misin seni sevdiğim o kavga, sen o kavganın güzelliği misin yoksa... Bir inancın yüceliğinde buldum seni bir kavganın güzelliğinde sevdim. bin kez budadılar körpe dallarımızı bin kez kırdılar. yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz bin kez korkuya boğdular zamanı bin kez ölümlediler yine doğumdayız işte,  yine sevinçteyiz. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Geçtiğimiz o ilk nehirlerden beri suyun ayakları olmuştur ayaklarımız ellerimiz, taşın ve toprağın elleri. yağmura susamış sabahlarda çoğalırdık törenlerle dikilirdik burçlarınıza. türküler söylerdik hep aynı telden aynı sesten, aynı yürekten dağlara biz verirdik morluğunu, henüz böyle yağmalanmamıştı gençliğimiz... Ne gün batışı ölümlerin üzüncüne ne tan atışı doğumların sevincine ey bir elinde mezarcılar yaratan, bir elinde ebeler koşturan doğa bu seslenişimiz yalnızca sana yaşamasına yaşıyoruz ya güzelliğini bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek! Saraylar saltanatlar çöker kan susar birgün zulüm biter. menekşelerde açılır üstümüzde leylaklarda güler. bugünlerden geriye, bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar için direnenler... Şiirler doğacak kıvamda yine duygular yeniden yağacak kıvamda. ve yürek, imgelerin en ulaşılmaz doruğunda. ey herşey bitti diyenler korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. ne kırlarda direnen çiçekler ne kentlerde devleşen öfkeler henüz elveda demediler. bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!  

  • serbest kürsü

    01.09.2016 - 11:52

    Tarih bin dokuz yüz doksan yılında
    Korkusuz, rüyasız dünya dilerim
    Dostluk bir elinde bayram kolunda
    Döğüşsüz kavgasız dünya dilerim.

    Uluslar kalkmalı derin uykudan
    İçilmeli birlik denen bir sudan
    Alevler yer olsun tüfekler fidan
    Sınırsız davasız dünya dilerim.

    Azınlık çoğunluk nereden çıktı
    İnsan bir tek iken bunlar hiç yoktu
    Tarihi, senlikler benlikler yıktı
    Fitneye vefasız dünya dilerim

    Bütün insanlığın çabası insan
    Kültürlüsü insan, kabası insan
    Bebek insan doğar babası insan
    İnsana hatasız dünya dilerim.

    Der Mahzuni insanlıktır gerisi
    Okyanus ötesi yahut berisi
    Tüm yıkılsın kötülüğün serisi
    Doğruya cezasız dünya dilerim....]] 

  • serbest kürsü

    31.08.2016 - 20:54

    Ne dedimse halka hiç yaramadı
    Ben gittikten sonra ararlar beni...
    Boşa cahillerin gözü karardı
    Kuru çene ile yorarlar beni...

    Duman eksik olmaz her yüce dağda
    Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda
    Atomun patlayıp bittiği çağda
    Onun ötesinde sorarlar beni...

    Ebedi değildir şu yüce dağlar
    Ebedi değildir şu yeşil bağlar
    Öz gardaşım ama bizim softalar
    Mezarımda bile kırarlar beni...

    Mahzuni Şerifim gayri gam yemem
    Ondan ötesini kimseye demem
    Ufak vücuduma kefen istemem
    Varsa insanlıkla sararlar beni...

  • şu an ne dinliyorum

    31.08.2016 - 15:35

    Edip Akbayram....Haberin varmı

  • fark edilmek

    30.08.2016 - 23:09

    En güzel fark farklı olabilmektir....

  • Yaşamak Direnmektir

    30.08.2016 - 22:21

    Yaşamak direnmektir!
    Ölmektir hem yaşamak.
    Yaşamak zindanlarda,
    İnadına yaşamak

    Yaşamak, gecenin karanlığında
    Dişe diş, inada inat yaşamak
    Yaşamak
    Bir mavi çiçek gibi,
    Bir nazlı bebek gibi
    Özgürlüğün tadında yaşamak

    Yaşamak dağların doruklarında,
    Yaralı bir serçenin çığlığında yaşamak
    Yaşamak
    Denizde dalgalar gibi,
    Deli bir rüzgar gibi
    Kavganın doruğunda yaşamak

    Yaşamak direnmektir!
    Ölmektir hem yaşamak.
    Yaşamak zindanlarda,
    İnadına yaşamak...

  • Alice in Wonderland (Alice Harikalar Diyarında, 1951)

    30.08.2016 - 11:37

    Aliceler harika 😊

  • Sonra dedim ki

    30.08.2016 - 08:27

    Gün aydınlık olsun

  • birgün

    29.08.2016 - 20:36

    😊

    Bir gün gelir de unuturmuş insan 
    En sevdiği hatıraları bile 
    Bari sen her gece yorgun sesiyle 
    Saat onikiyi vurduğu zaman 
    Beni unutma 

    Çünkü ben her gece o saatlerde 
    Seni yaşar ve seni düşünürüm 
    Hayal içimde perişan yürürüm 
    Sende karanlığın sustuğu yerde 
    Beni beni unutma 

    O saatlerde serpilir gülüşün 
    Bir avuç su gibi içime ey yar 
    Senin de başında o çılgın rüzgar 
    Deli deli esiverirse bir gün 
    Unutma 

    Ben ayağımda çarık elimde asa 
    Senin için şu yollara düşmüşüm 
    Seneler sonra sana dönüşüm 
    Bir mahşer gününe de rastlasa 
    Beni beni unutma 

    Hala duruyorsa o yeşil elbisen 
    Onu bir gün yalnız benim için giy 
    Saksındaki pembe karanfil geç değil 
    Ve bahçende yorgun bir düş görürsen 
    Beni unutma 

    Büyük acılarla tutuştuğun gün 
    Çok uzaklarda da olsan yine gel 
    Bu ölürcesine sevdiğine gel 
    Ne olur tanrıya kavuştuğum gün 
    Beni unutma

  • Sonra dedi ki

    28.08.2016 - 20:41

    Çocukların öldüğü bir dünya da mutluluğu aramak imkânsız bir şey....

  • Yokluğunda düşülmüş notlar

    28.08.2016 - 17:33

    Güzel söz güzel fikirli insanlara ait olunca daha güzel oluyor....

Toplam 269 mesaj bulundu