İlk ve tek gösterisinde bocalayan
Oyuncunun sahneden son inişi gibi
Talihin yücelttiğim cesedidir aşk
Işığı yeni tanımış kör kadar gençtim
Bir afyon tadı solurdum yüzünden
Ve isimleri kutsallaştıran gizem
Ama bulutlarım gezinirdi hep aramızda
Sadece kendi bulutlarımdı oysa
Elimde uykusunu iyice almış kitaplar
Öğrenciyken şevkle okula gidişim
Ardımda kullanılmaktan memnun ayna
Resmini çizerdim sınırsız yanımla
Tekrar ve tekrar yaratılmaya lâyık olanın
Gözlerim ihmal edilmiş yola hakkını verirdi
Belirirdi ufkumda özenle taranmış saçlar
İzleyen gözler birden albatros kanatları
Çekicilik katıyor ona bakışların rüzgârı
Kendini biliyor, en yakın kucaktan
Aynalardan topluyor gülümsemesini
Lakin manzara bir yerden kırpılıyor
Sadece bulutlarım girerdi aramıza
Yoğun olur utangaçların bulutları
Işığın bir oyunu gibi kazındı anılara
Ve annesi evde meraklı, dilinde dua
Mutantan bir yüzü her sabah öpmenin
Haklı çelişkisiyle bir âdeti hiçe saydı
Kâkülünü kesecek bir el bulamadı
Ama kuşandırdığı solgun mavi belki de
Diri bir yüzle daha da solgun mavi bu yüzdendi
Namludaki bakışlara aldatıcı bir yol levhasıydı
Üstümde hiçbir yetkesi yokken
Sadece bulutlarım girerdi aramıza
Cennet gibi düşsel kalmış coşkulardan
Mekânıma gündüzlü pişmanlıklar taşırdım
Klasik hikâye yollarımız çatallaştı
Artık iki tezat duygu barındıran bir anıydı
İlki hiçbir şey yerleşmiyor pembe boşluğuna
Ve ben, kovuğu içini kemirmiş ağaçlardan
Aramızdaki o bulutu terletseydim
Eşsiz dizilirdi zamanın resimleri
Geç kaldım yine de söyleyeyim
Gizlenecek şey değildi.
Kayıt Tarihi : 4.1.2012 20:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!