Analarıma
İlkin sen de yoktun ana seni ben doğurdum
Beni doğurasın diye farkına varmadan
Nasıl yaşadık bu kadar ana anlamadan hiç
Sürgün verir gün
Bütün tütün saranlar
Sevdadan arananlar
Ve abananlar geceye
Ağlamak gibi ağlarlar
Ve sürgün verir gün
Ana sevemezdi bebesini
Ne de son nefesini ihtiyar
Ne de buğday ekmeğini
Seni sevebildiğim kadar.
Ömrüm anca bir tekrardı
Gözlerimi kapasam her yer akşam
Gözlerimi kapasam bilmiyorum nerdeyim
Belki Londra sanki Sidibar ihtimal Velingtın
Her yerler akşamsa nerdeyim bilmiyorum
Sanki Rio ihtimal Kiev belki Madagaskar
Ana avrat dalgalara söven bir şilepteyim
Görüntüsü kendine vuran bir ayna
Aynayım kendime dönümlü ben
Ben kaç kere daha ben
Sade kendini bilen aynalarda
Bir ayna kendini görmeden yaşayan bir ayna
Hiç bakmadım ömrümde durmadan bakıyorum şimdi
Ben gönlümü iki Emma'ya verdim
Hangisini sevmem gerek bilemem
Biri kar sarışın öteki kızıl
Hangisini sevmem gerek bilemem
Birinin gözleri kaçar redife
Ölenler yüreklerinden öldüler
Gülenler hep yüreklerinden
Bilmedikleri topraklara gömüldüler
Sürülenler topraklarından
Aktı incirlerin hep süt ağlakları
İnsanlar baktılar büyük elleriyle
Kafamdaki yağmurlar
Dışının içinde kafamın ama içinde
içince su gibi dağ' lıyor kafam
Kafamda kafam kadar yağmurlar
Gözleri jilet kesiği
Gecenin en yamru yumru yerinde
Sevda dediğin bir garip Verda
Yani ağzına oturtulmuş jandarma
Ki her İstanbul Olağanüstü...
Hal Bölge Müdürlüğü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!