Siyah elbisenle salınırken
gözlerimi kör ettiğin günden beri
takamıyorum kol düğmelerimi
el yordamıyla bulmadım seni
aylarca bekledim
Erik ağacına ilk çıktığımda
çocuk lisanıyla
eriğe daldığımda
benim olmayanı tatmıştım
hırsız yüreğimin şanıyla
Gümüş yıldızları
gözleriyle aydınlatan
dudaklarıyla
kanımı kaynatan
parmak uçlarıyla
uzakları
Işıksızlar
soyunuzun sonu geldi
içimde
onaltı yaşında
öyle bir aşk var ki
bir yanı kor alev
Mavi koltuğunu
evlat edindim bugün
sensizliğe dayanamıyordu
benim gibi
meydan okuyamıyordu
suskun ve mavi geceye
En büyük yaramı kanattım
yeteri kadar kanamamıştı
birlikte günbatımını seyredeceğimiz
o evi yaktım
sen gidince bir o yanmamıştı
(Kolların)
Gece ilerliyor
ay dönümü sessizliğinde
yalnız beyaz çizgiler
yolları örtüyor
kimi sarmaş dolaş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!