Yağmur
Gidişlerinin takipçisi
son gidişinden beri
sürükleniyorum
Beni seller alıyor
'Takalar geliyor allı yeşilli'
içinde bin adam
bin kadın
bin çocuk
bin yaşlı
bin genç
Yemyeşildi gün
maviye her kavuştuğunda
gözlerimiz parlardı
nefes al ve içine çek uzak dünyayı
yollar
önümüze serilen ağaçlardı
Uçsuz bucaksız
demirlendiğin bulutlardan
sonsuz
sonuçsuz
hatırlandığın anlardan
sessiz sedasız
Bir kez öldüm
bir kez ağladım
ilk kez öldüm senin için ağlayarak
O sokak çocuğunun gözlerindeki ışıltıyı tuttum
yemek yedik birlikte
iki yarım ekmek
Dudaklarında yanardağlar taşıyordun
gözlerinde yıldızlar
salındığında dünyamı sallıyordun
bedeninde fırtınalar
Kısa saçlarının arasında yarattığım
Adını gövdesine
büyük harflerle kazıdığım
o yaşlı ağaç
fırtınaya dayanamayıp
yıkılmış yazık
Bir zamansızlık vardı
umarsızlığının ardında
oysa ki ben çoktan ölmüştüm
tutamamıştım yeminimi
Aklımı çelen geçmişin soğuk yüzü
Tut ellerimden bütün gece
(Ne zaman bıraktım)
Parmaklarımızın aşkı doludizgin yaşansın
(Deli düşüşlerini bir kenara koyalım)
Hiç böyle deli uçtuğunu gördün mü kuşların
(Her gün denizlerle sevişiyor binlercesi)
Her akşam oyunu selamlıyoruz
günün alkışlarını alıyoruz seyircilerden
her akşam aşkı selamlıyoruz
dünün getirdiklerini hesaplıyor Einstein
Dün aslında yokken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!