Umut Gelincikleri Şiiri - Kamil Serdengeçti

Bir küçük umudum vardı
Küçük bir umut
Eski
Dediğim gibi bir umut
Şafakları tarardı
Her gündüz
Ve bir ıslık gibi gece
Boşluğa uçar bir yerde
Haykırışa benzer gibi
Yapardı
Şeyler gibi bir varoluşta (1) susardı
Bir mor gül sanrısında
Bir ece
Bir altın gülüş
Bilmece
N’olmazdı
Yarap
Gönül adaları
Ve o söyleşi
Em ce kare (2)
Buzdan
Bir hız gibi
Maddesi
Bağırması
Ve sonra satması
Işır gibi
Tanrıya giden kanallara
Akması
Damla damla ve aç gibi
Doğmamış tanrılar akıtması
Islak ve saklar gibi
Bir hayat entropisi (3)
Ve belki bir çağrı gibi
On iki öte asırdan asılı
Ve Allahım buz gibi
Hızdan bir buz gibi
Enerjisi
Ve duyması
Gonca gelincik vuruşları duyması, dalga dalga,
Yeryüzüne açılan bir sabahı meselâ
Selâmlar gibi
Susan tanrıya
Susan tablolardan
Gotik (4) mezarlardan
Bir umut
Küçücük
Bir artık
Şiir gibi
Yarap
Dedemden kalan
Asırlar ve en küçük dedemden
Bana doğru her gece
İki devinişle bir çığlık arasında
Bacağımla ruhum arasında
Tükenmez kıvrımlarda
Bir varlık gibi
Acı, çaresiz
Bir umut
Akardı
Bir umudum vardı ak dillerine
Ben vardım
Ve guruldayan güvercinler belki
Senden benden ve o kurşunsu gümüşten
Dost güvercinleri...
Ayağı kırıktı,
Ve bir deney uğruna yakılmış beyni ile
Kaçamazdı, uçamazdı
Bizler varken ağzını açamazdı
O güvercinler
Damarlarında işte umudum dolaşırdı
Çekirdekli yuvarlar (5) gibi
Belki en eski tanrı gibi
Ekiprodüktif (6) ve sarı
Kükürt bağları
Renk görünmeyen tayf (7) duvarları
Ve yeter gücümüz vardı ve bilmediklerimiz
İki devinişle bir çığlık arasında
Eylemlerimiz vardı
Ve her şeyin ötesinde acımak
Acımak
Bir umut gibi Amsterdam garında
Dördüncü peronda
Bir otomatik midye yemiş
Ve beklemiş gibi
Belki Bruegel (8) ve insanlık gibi
Bir yerde üşümek
Bir yerde
Umut vardı
Ben kalamazdım
Ruhumu açtım umudu saçtım
Bir yerde
yalnız ben kaldım
ben yalnız...

1:varoluş (existence):( varoluşçu felsefede) bireyin kendi özünü (varlık,essence) bulabilmesi için gerekli olan, “bilinç ve sorumlulukla kendi kendini özgürce gerçekleştirme süreci”
2: E=mc2 olan Einstein’ın kütle ve enerjinin aynı şeyin iki farklı görünümü olduğunu ve eğer kütle enerjiye dönüşürse, ışık hızının karesiyle kütle büyüklüğünün çarpımı miktarında enerji ortaya çıktığını gösteren meşhur denklemi. Bu denkleme göre, hiç bir şey ışık hızından daha hızlı hareket edemez çünkü bir cisim ışık hızına yaklaştığında kütlesi o kadar büyür ki daha hızlı hareket etmek için sonsuz sayıda enerji gerekir ve bu da imkansızdır.
3: Bir sistemde yararlı bir iş için kullanılamaz (namüsait) durumdaki termal enerji miktar olup “S” ile gösterilir. Aynı zamanda, o sistemdeki moleküler düzensizlik ya da rastlantısallığın ölçüsüdür.
4:Avrupa’da 12.- 16. Yüzyıllar arasında özellikle kilise, katedral ve diğer dini yapılarda öne çıkan mimari stil.
5: Memeliler sınıfı dışındaki kuşlar, sürüngenler ve balıklar gibi hayvanlarda alyuvarlar çekirdeklidir.
6: Kendi benzerini oluşturma özelliği
7: (spectrum) Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü: Güneşin tayfı, sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor.
8: Manzara ve canlı ve gerçekçi köy hayatı resimleriyle meşhur 16. Yüzyıl Flaman ressamı.