Eskişehir'de doğdu. Ankara'da Ulubatlı Hasan İlkokulu, Cumhuriyet Lisesi ve Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde öğrenim gördü. 1982 yılında doçent oldu. Üniversiteden ayrılarak yedi yıl bir kamu kuruluşunda yönetici olarak çalıştı. 1992 den beri Bilkent Üniversitesi Matematik Bölümü'nde görev yapmaktadır.
Evlidir ve bir kızı ile bir torunu vardır.
Çok günah işlemiş, çok tevbe etmiş,
Sırtı kamburlaşmış, yaş olmuş yetmiş,
Dükkânı oğluna çoktan devretmiş,
Kızında kalıyor Nurettin Amca.
Torunlar sırtından bir bir aşıyor,
Oturup bir ağaç altına,
Yaktı içinin mangalını...
Ciğer, böbrek,
Hele de yürek!
Mezesi şiir, şarkı
Âh edip inledi sabaha dek.
Kapattık kapılarımızı dostlarımıza,
Mesafeler koyduk araya.
Bir 'Merhaba' demek için
girmeleri gerekti sıraya.
Bize çok ihtiyaçları olduğu an
meşguldükİ
Adımlarımız mı küçük, yollar mı uzun?
Neresindeyiz yolculuğumuzun?
Bir balık pulunda, kanadında kuşun
Sırları saklı varoluşun.
Tesadüfler yok, yalnızlık yalan
Öyle yakında ki özlemi duyulan!
Arıyla savaşma zehirlemesin,
Sonucu öfke belirlemesin.
Gel aklını kullan, beklemede kal,
O zaman ödülün petek petek bal.
(Kapılar kitabından)
Hayra yormakla hesap sormak arasında
gidip, gelmede hayatın.
Kime öfken? Ne bu efkârın?
Bil ki öğrendiklerindir kârın.
Biriktirdiklerinle var olacaksın yarın.
İster kükre, istersen dur şükre,
Gökyüzü/ denizin annesi
Her zaman korur, kollar
Bazen gülümser ona,
Güneşin altın saçlarını yollar.
Bazen çatılır kaşı, ağrır başı
Yolda karşılaştık seninle.
Ben dönüyordum, sen gidiyordun.
Merak içindeydin.
“Ne olur anlat bana, anlat! diyordun.
“Önceden bilmeliyim tüm durumları
Dönemeçleri, uçurumları.
Ya kovalamalı,
Ya kaçmalı,
Ya yere dökmeli,
Ya bir dikişte tereddütsüz içmeli.
Ya adamakıllı sevmeli,
İnada en sevmediğin bluzu giyebilirim,
“seni artık sevmiyorum” diyebilirim.
Bir çok söz söyleyebilirim acı,
Bir o kadar da aldatıcı.
Karşında oturabilirim dilimi yutmuş gibi,
Davranabilirim yıldönümümüzü unutmuş gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!