Tam odaklanmıştık
Seni karşılama sevincine
Acı haber geçti öne
Yaktı yüreklerimizi
Kopardı bir canımızı
Hayat çetrefilli
Kınası daha ellerinde
Gencecik bir gelin
Yavrusunu yitirme telaşıyla
Geldi gece gece doğum evine
Telaşla anlatmakta mevzuyu
Çırpınıyor uçuyordu yüreği
Leylaklar eğmiş başını
Saçları süzülür akşam yeline
Hulyalar sardı beni
Götürdü mehtap beline
Efkara dizilmiş im
Yol alırım meçhule
Kızıyorum sana
Dünyayı karartan
senmişsin gibi
Oysa biliyorum
Karanlık edenleri
Bir şey demiyorsun ki
Munzur babanın
kaçarken saçtığı sütten
suya dönüşen gözeler
Rivayetidir bu gözelerin
Baktıkça gerçekliğine
inanası gelir insanın
Dağlarına dolansam
Yeşil kadifeden ova
Baharda çiçeğin olam
Burcu,burcu çimen koksam
Yastık döşek istemez
Şerafettine yaslanıp
Günün müjdesi
İyiki doğdun Ezoş
Teyzesinin pembe gülü
Al al gülücükleri
minicik eller
Narin parmaklar
Sensiz gidiyorum
Bir daha seninle
gidemeyeceğim yolu
Adım adım
Seninle yaşayarak
Dün gibi yakın
Mor koyun veda etmişti sürüye
Sabah gördüm leşi karlar üstünde
Anam üzülür
karnında kuzusu var diye
merakım arttı kuzuya
Köpekler leş derdinde
Boğulan ifadenin
Hiç ufku olur mu?
İntihar eden umudun
Peşinden gidilir mi?
Körelmişse duygular
İflah olur mu?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!